Kaset mağduru vekiller ne olacak?
Türkiye'nin 'sırları' neler? Haberlerin gerisinde neler oluyor? Duvar Arkası her hafta haberlerde yazılmayanları, kulislerde konuşulanları aktarıyor...
DUVAR - Türkiye darbe girişiminin şifrelerini çözmeye çalışırken siyasetin kulislerinde neler konuşuluyor? İşte haftanın Duvar Arkası…
MHP'nin kaset mağduru milletvekilleri ne olacak?
Genel seçimlerin yapılacağı 12 Haziran 2011 tarihine kısa bir zaman kala MHP kaset skandalıyla sarsıldı. Devlet Bahçeli'ye en yakın isimler mahrem görüntülerinin bir internet sitesi üzerinden servis edilmesi sonucu MHP'den istifa etmek zorunda kaldı, siyasetten çekildi. Sadece bir isim, yola bağımsız milletvekili olarak devam etmeyi tercih etti. Kaset mağduru MHP'lilerden biri kansere yenik düşerek hayatını kaybetti, bir başkası yine kanserle mücadele ediyor. İki isim ağır kalp sorunları nedeniyle operasyonlar geçirdi.
15 Temmuz darbe girişimi, yıllardır neredeyse kimsenin arayıp sormadığı o isimlerin mağduriyetini de akıllara getirdi. Onların yakın çevrelerine yaptıkları açıklamalarsa ortak. "Birçok arkadaşımızın ailesi parçalandı, eşleri, çocukları tarafından terk edildiler. Hepimiz strese bağlı ciddi sağlık sorunları yaşadık. Bir arkadaşımızı kaybettik. Devlet Bahçeli ilk günden itibaren FETÖ'ye karşı çok net bir duruş sergiledi ve bu takdire şayandır. Bize vefa gösterir ve bizi partiye davet ederse koşa koşa gider, kaldığımız yerden devam ederiz. Kongreye kadar bizden danışman olarak faydalanabilir. Bu konuda adım atarsa kendisi büyür."
Bizim kulağımıza gelenlerin daha fazlasından, eminiz ki Devlet Bahçeli'nin de bilgisi vardır. Yeni dönemde bakalım MHP'li kaset mağduru siyasetçilere bir çağrı yapılacak mı?
Hakkari ve Şırnak kararı ne anlama geliyor?
Cumhurbaşkanı ve hükümet HDP'yi darbe girişiminin ardından oluşan AK Parti- CHP-MHP mutabakatının dışında tutuyor. Bu ortamın üzerine birbiri ardına gelen PKK saldırıları da ekleniyor. HDP için zor giden bu süreçte torba yasada yer alan, 'Hakkari ve Şırnak'ın il olmaktan çıkarılması ve belediye yönetimlerine kayyım atanması' yönündeki maddenin geri çekilmesi ise parti içinde sevinçle karşılandı. Peki Meclis Genel Kurulu'nda atılan bu sürpriz adım, HDP'nin bundan sonra dışlanmayacağının işareti miydi?
Meclis kulislerinde konuşulanlara göre iktidar partisi bölge seçmeninin oylarını kaybetmemek için böyle bir hamle yaptı. Bu gerekçe CHP ve MHP’nin de desteğini aldı. Hakkari ve Şırnak’ın il kalmasını, seçimle gelen belediye yöneticilerinin kayyıma gitmemesini sağladı ama HDP'li milletvekillerinin 'barış sürecini kesin olarak bitiren karanlık suikast' olarak tarihe geçen Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesi olayının araştırılması için verdiği önergelerin kabul edilmesini sağlayamadı. Yani şimdilik bir ‘yumuşama’ ya da ‘yeni süreç’ beklentisi yok. Nitekim dün Başbakan Binali Yıldırım da, ‘yeni bir süreç olmayacak’ dedi. Yine de akılda tutulması gereken bir nokta var: İllerinin ilçeye çevrilmesine, seçilmişlerinin atamayla görevden alınmasına karşı tepkisi iktidarca dikkate alınan ‘bölge halkı’nın çatışma koşullarının devamına tepkisi ne olacak?
LGBTİ aktivisti gazeteci CHP’li vekile neden engel oldu?
İstanbul'da seks işçiliği yapan ve cesedi 12 Ağustos'ta yakılmış halde bulunan trans kadın Hande Kader için sosyal medyada "ses ver!" eylemi başlatan LGBTİ örgütlerinin temsilcileri geçtiğimiz hafta Meclis'teydi. Gazeteciler CHP milletvekilleri Zeynep Altıok, Selina Doğan, Mehmet Tüm ve Orhan Sarıbal'la birlikte basın toplantısı düzenleyen aktivistlerin toplu fotoğrafını çekmek istedi. CHP'li Altıok'un "Ataerkil sistemin içinde bize destek veren erkeklere çok ihtiyaç var, Orhan Bey öne geçsin" sözlerine LGBTİ aktivisti gazeteci Michelle Demishevich, "Ne münasebet! Erkekler geride dursun. Önemli olan burada kadınların görünür olması" diyerek itiraz etti.
Demishevich'e itirazını sorduk, şu yanıtı aldık, "Orhan Bey'e kendisiyle bir problemim olmadığını, kadınları hedef alan bir saldırıda söz söylemesi ve görünür olması gerekenin kadınlar olduğunu söyledim. O da bana hak verdi."
Hande Kader'in ailesinin soruşturmayı takip etmek isteyen avukatlara henüz vekâlet vermediğini söyleyen Demishcevich, "Güvenlik kameralarında görüntüsü yok deniyor. Mümkün değil! Cinayet büro, trans cinayetlerinde ayrımcılık yapmıyor. Bugüne kadar hepsini sonuçlandırdı. Cinayet büronun bize karşı tutumu asayiş büronunkinden çok farklı, daha profesyonel yaklaşıyorlar. Bu cinayetin aydınlatılacağına inanıyoruz " diye konuştu.
100’den fazla general ve amiral evlerini taşıyacak mı?
Darbe girişiminin ardından TSK ile ilgili köklü değişiklikler yapılırken general-amiral lojmanlarının ne olacağı sorusu yanıt bekliyor. Ankara Merasim Sokak'ta bulunan askeri lojmanlar, 17 Şubat 2016 tarihinde 29 kişinin öldüğü, 61 kişinin yaralandığı ve TAK'ın üstlendiği saldırıyla gündeme gelmişti. Meclis'e çok yakın bir noktada bulunan bu lojmanlarda az sayıda emekli, çoğu muvazzaf 100'ün üzerinde general ve amiral ailesiyle birlikte yaşıyor.
15 Temmuz gecesi bir Süper Kobra helikopteri Merasim Sokak'taki lojmanın kapısına yoğun ateş açınca lojmanlardan kimsen dışarı çıkamadı. Komutanlar aileleriyle birlikte saatlerce burada mahsur kaldı. Güvenlik gerekçesiyle oluşturulan toplu lojmanların bu gibi durumlarda riskli olduğu konuşuluyor ve buna bir çözüm aranıyor.