Bilirkişiler Adalet Bakanlığı'na bağlanıyor
‘Bilirkişilik Kanunu Tasarısı’ bu gün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülüyor. Adalet Bakanlığı'nda Bilirkişilik Daire Başkanlığı' kurulacak. Bilirkişi olmak yeni şartlara bağlanıyor. CHP "Bilirkişiler yürütmeye bağlanıyor" derken HDP de tasarıya karşı çıkıyor.
ANKARA - Bilirkişilik müessesesini ayrı bir yasa olarak düzenleyen ‘Bilirkişilik Kanunu Tasarısı’ bugün Meclis Genel Kurulun’a geliyor. Yürütme bölümüyle birlikte 56 maddeden oluşan düzenleme 'Temel Yasa' olarak görüşülecek. Tasarıyla, 'bilirkişilik hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesini sağlamak' gerekçesiyle Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Bilirkişilik Daire Başkanlığı kuruluyor. Ayrıca Adalet Bakanlığı müsteşarının kurul başkanı olduğu Bilirkişilik Danışma Kurulu kurulacak. 'Devletin güvenliğine karşı suçtan işlem görenler' bilirkişi olamayacak. CHP ve HDP, tasarıya itiraz ediyor.
ADLİ TIP SAHTE ALKOL ANALİZİ YAPABİLECEK
Tasarıyla, Adli Tıp Kurumu'nun, sahte alkolden dolayı meydana gelen rahatsızlıklarda hastaneler tarafından kanda metanol aranması taleplerini de karşılaması öngörülüyor. Ayrıca denetimli serbestlik müdürlükleri aracılığıyla, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin analizlerinin yapılması için kamu kurum ve kuruluşlarından gelen taleplerin de Adli Tıp tarafından karşılamasının önü açılıyor.
CHP: YARGILAMA FAALİYETİNE MÜDAHALE
Temel yasa olarak ele alınacak Bilirkişilik Kanunu Tasarıs'ına CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan itiraz etti. Duvar'a konuşan Arslan, şunları dile getirdi:
"Tasarı yargılama faaliyetine müdahaledir. Bilirkişilik bir meslektir, bilirkişilik listesi resmidir. Bilirkişilerin amiri bakanlıktır. Hakimin liste dışından bilirkişi seçme şansı yoktur. Taraflar uzlaşsalar dahi liste dışından bilirkişi önerme hakları bulunmamaktadır. Hakim kurallara uymazsa, HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek kurulu) tarafından cezalandırılacaktır. Bilirkişilerin uzman ve tüzel ve teknik bilgiye sahip olmadıkları ön kabuldür. Çünkü mutlaka eğitime katılıp, sertifika almak durumundadırlar. Bir işveren az gelmiş olmalı ki, bilirkişiler şirket bünyesinde ikinci bir işverene bağlı olarak adalete hizmet edeceklerdir.
YÜRÜTMEYE BAĞLI BİR KURUM OLUŞTURULUYOR
Tasarıyla bilirkişiliğin yürütmeye bağlı hale getirildiğini belirten CHP'li Arslan, şöyle devam etti: "Tasarının adı uygulamadaki tüm sorunları çözerek adil yargılanma hakkının sağlanması hususunda en büyük engellerden birinin aşılacağı inancını getirse de, içerik bu tasarının da diğer tasarılar gibi yürütmenin alanını genişleterek yargıya da hükmetme çabasını gözler önüne sermektedir.
Yargı ile bu derece yakından ilgili ve adaletin sağlanmasında ciddi rol oynayacak müessesenin başkanının Adalet Bakanlığı müsteşarı olması da yargı bağımsızlığı ilkesi ile uyuşmamaktadır.
Bu durum kanunu çıkarmadaki temel amacın, bilirkişilere amirlik yapacak, Adalet Bakanlığı’na yani yürütmeye bağlı bir kurum yaratmak olduğunu düşündürmektedir."
HDP: SUR’UN TARİH VE KÜLTÜRÜ YOK EDİLEBİLİR
HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, tasarıya Adalet Komisyonu'nda muhalefet şerhi koydu. Ertan, şunlara dikkat çekti:
"Tasarı da, bilirkişilik kurumu tüm boyutlarına, sorunlarına ilişkin değil, daha çok bilirkişiliğin kurumsal yapılanmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. Ne yazık ki bu durum kanunu çıkarmadaki temel amacın, bilirkişilere amirlik yapması için Adalet Bakanlığı’na yani yürütmeye bağlı bir kurum yaratmak olduğunu düşündürmektedir. Oysaki temel amaç, yargılamanın bir unsuru olan bilirkişilik kurumunun diğer unsurlarla olan sorunları arasında neden-sonuç ilişkisi göz ardı edilmeden, uygulamada tartışılagelen sorunların çözümü olmalıdır.
Devletin güvenliğine karşı işlenmiş suçları işleyenlerin bilirkişi olamayacağı belirtilmiştir. Bu tür suçlar, her zaman için siyasi manipülasyonlarla en sık başvurulan gerekçelerden biri olmuş ve muhalif kesimlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla kullanılmıştır. Bu maddenin, iktidar aleyhine rapor veren bilirkişiler için suistimal edilme riski vardır. Bu nedenle söz konusu şartın kaldırılması gerekmektedir.
Ek olarak, bilirkişilerin mesleklerinde uzmanlaşmış kişiler olduğu dikkate alındığında, kurulca eğitime sokulması bilirkişiliğin ruhuna aykırıdır. Bu nedenle, bilirkişilik temel eğitimi alma şartının yer aldığı (d) bendinin madde metninden çıkarılması gerekmektedir.
TMMOB DEVREDEN ÇIKARILIYOR
HDP'li Ertan, tasarıya şu eleştirileri de yöneltti: "40. Madde ile kamulaştırma davalarında gayrimenkul değer takdirinin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı meslek odalarının bildirdiği listelerdeki meslek mensupları ile Sermaye Piyasası Kurulu’na kayıtlı faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarınca yaptırılmasını öngören Kamulaştırma Kanunu’nun 15. maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. Kamulaştırma Kanunu’nun bu maddesine dayalı olarak yürürlüğe konulan yönetmelikler ve Odaların binlerce üyesine verdiği meslek içi eğitimleri gibi uygulamalar ortadan kalkmış olacaktır."
'TARİH VE KÜLTÜR YOK EDİLECEK'
HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, tasarının tarihsel ve kültürel varlıkların korunması açısından da risk oluşturacağına dikkat çekti: "Tasarının 48. maddesinin kabul edilmesi durumunda, Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun kapsamındaki kamulaştırma davalarında 40. maddede itiraz ettiğimiz noktaların gerçekleşme riski vardır. Örneğin, sokağa çıkma yasakları sırasında önemli bir bölümü tahrip olan Diyarbakır Sur ilçesi gibi tarihi dokusuyla ön plana çıkan birçok il ve ilçede yer alan yapıların kamulaştırılması girişimlerinde TMMOB’un etkisizleştirilmesi ve bilirkişilik hizmetlerinin denetimden yoksun özel sektöre devredilmesi, yüzlerce yıllık tarih ve kültürün yok edilmesine yol açacaktır."