Erdoğan: Varsa yoksa AB demeyin, Şanghay 5’lisi bizi rahatlatır
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AB ile yaşanan gerilim için "Varsa yoksa Avrupa Birliği denilmemeli. Şanghay 5’lisi bizi rahatlatır" yorumunda bulundu. İhraçlar için "Doğu-Batı Almanya birleştiğinde 600 bin kişi görevden alındı" diyen Erdoğan, askeri liselerin kapatılmasıyla da 'TSK'de tek tip insan olmayacağı'nı ifade etti.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, mülteci anlaşması çerçevesinde yıl sonu Avrupa Birliği'nden ikinci bir 3 milyar euro gelmesi gerektiğini belirterek, " Şimdi onu ne yaptıklarını göreceğiz. Gördükten sonra bu konuda (AB için tamam mı devam mı referandumu) kararlı bir şekilde adımımızı atmış olacağız" dedi.
Pakistan ve Özbekistan gezisini tamamlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Semerkant’tan dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, Avrupa Birliği (AB) ile gerilim yaşayan Türkiye’nin ‘Şanghay 5’lisi’ ile rahatlayabileceğini söyleyen Erdoğan, “Türkiye’nin Şanghay 5’lisi içinde yer alması, çok rahat hareket etmesini sağlar” dedi.
“AB, Türkiye için hiçbir zaman hayırlı rüya görmedi” diyen Erdoğan özetle şu mesajları verdi:
VARSA YOKSA AB DEMEMELİYİZ
İngiltere’de Brexit yaşanırken, bizim de AB ile ilişkilerimiz yeni döneme girdi. Bu konuda son durum nedir?
Brexit bana göre güzel bir tevafuk oldu. Yani, Avrupa’da diğer ülkelerde bu tür şeyler olabilir. Fransa’dan, İtalya’dan da sesler geliyor. Geçenlerde bizimle ilgili Dışişleri Bakanları bir araya geldiler. Önce hırsla bir araya geldiler. Daha sonra Avusturya’nın dışında hiçbirisi Türkiye ile müzakerenin dondurulması noktasında fikir beyan etmedi. Bu tabii önemli bir şey. Mesele şu; Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. “Benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği” dememeli. Benim kanaatim bu. Yani, bazıları eleştiriyor olabilir ama, ben de kendi kanatimi söylüyorum. Mesela, “Şanghay 5’lisi içerisinde Türkiye niye olmasın?” diyorum. Bunu sayın Putin’e olsun, Nazarbayev’e olsun, şu anda Şanghay 5’lisinin içerisinde olanlara da söyledim. Başlangıçta 5 ülkenin kurduğu Şanghay İşbirliği Örgütü’ne daha sonra Özbekistan, Pakistan, Hindistan gibi ülkeler de dahil oldu. İran da girmek istiyor. Sayın Putin, “Bunu değerlendiriyoruz” gibi bir ifade de kullandı. Temenni ederim ki orada olumlu bir gelişme olması halinde, yani Türkiye’nin Şanghay 5’lisi içerisinde yer alması, bu konuda çok daha rahat hareket etmesini sağlayacaktır diye düşünüyorum.
CHP: Putin, Erdoğan'ın öfkesini kullanıyor
AB İÇİN YIL SONUNA KADAR SABREDELİM
AB, bizi tam 53 yıldır oyalıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Mesela fasıllarda açma-kapama olayında, sadece açmak var, kapama yok. Kapama olmayacaksa, açmayı yapsan ne olur, yapmasan ne olur? Latin Amerika ülkelerine vize serbestisi var, ama Türkiye’yi hâlâ oyalayıp duruyorlar. Geçen gün arkadaşlarla da konuştuk. “Yıl sonuna kadar sabredelim, yıl sonuna kadar oldu, oldu... Yoksa biz bu geri kabulü falan, bu dosyayı kapatalım”... Mülteciler konusunda 3 milyar Euro bu yıl için haziran itibarıyla vereceklerdi. Vermediler. Yani bize değil, mülteciye verecekti. Bir protokol var ama uygulama yok. Artık 11’inci aydayız. Yıl sonu geliyor. Güya ikinci bir 3 milyar Euro da söz konusuydu. Şimdi onu da ne yaptıklarını göreceğiz. Gördükten sonra bu konuda da kararlı bir şekilde adımımızı atmış olacağız.
TÜRKİYE İÇİN HAYIRLI RÜYA GÖRMEDİLER
AB’den hiç yumuşama sinyali yok mu?
Yani, bunları anlamak mümkün değil. Öyle şeyler yapıyorlar, öyle şeyler söylüyorlar ki, anlamak mümkün değil. Bir bakıyorsunuz kuyruğu dik tutma derdindeler, bir bakıyorsun yelkenleri indirivermişler. Türkiye için hiçbir zaman hayırlı rüya görmediler. Pek görmeye de niyetleri yok.
NABİ BEY’LE HAMDOLSUN BAŞARDIK
17-25 Aralık sürecinde tüm arkadaşlarımız bizi tam anlamış olsaydılar 15 Temmuz belki olmayabilirdi. Fakat anlayamadılar. Anlayamadıkları gibi bu alçaklara o dönemde toz kondurmayan; onların böyle kötü niyetlerinin olmadığından bahseden arkadaşlarımız da vardı. Halbuki ben Başbakanlığımın ilk dönemlerinden itibaren dershaneler meselesine olumsuz yaklaşan birisiyim. Maalesef Nabi Avcı’nın Milli Eğitim Bakanlığı dönemine kadar bunu gerçekleştiremedik. Nabi Bey’le birlikte olan süreçte, “Artık bu işi halletmemiz lazım” dedik. Tepkilere rağmen dershane meselesini halletmeyi hamdolsun başardık.
İHRAÇLAR ARTABİLİR
(Kamudaki ihraçlar) Deniliyor ki 100 bine yakın görevden alınma var. Belki daha da fazla olacak. Suç işleyen bedelini ödeyecek. Hukuk gerekeni yapacaktır. Durduramayız. Mesela, Doğu Almanya ile Batı Almanya’nın birleşmesi sırasında 600 bin kişiyi görevden aldılar. Onlar yaptığı zaman oluyor da bizde böyle bir adım atıldığı zaman niye rahatsız oluyorsunuz? Bize geliyorlar yurtdışından,’Bu kadar kişi görevden alınıyor, doğru mu, şöyle mi, böyle mi?’ diye soruyorlar. Biz kararlı duruyoruz. ‘Siz bizim iç hukukumuza karışamazsınız’ diyoruz.
BYLOCK HİKÂYE DEĞİL AMAÇ MİT’İ YIPRATMAK
15 Temmuz, bahsettiğimiz arkadaşların da bunları tanımalarını sağladı. Onlar da insanlarımızın çoğu da bunların ne olduklarını anladı. Peki hâlâ bunu anlayamayanlar yok mu? Var... Hâlâ karşıda muhalif olarak, rakip olarak duranlar yok mu? Onlar da var. Ama bu terörist yapılanmayla mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye; bunların üzerine acımasızca gitmeye mecburuz. Bu mücadeleyi tabii ki hukuk içerisinde, tabii ki adil biçimde yapacağız. Görevden alınmalara gelince, bakın bir şeyi abartmaya çalışıyorlar. Mağduriyet iddiasıyla, bazıları özellikle MİT’i yıpratmanın gayreti içerisindeler. ByLock meselesinin aslında hikâye olduğunu ileri sürenleri kastediyorum. ByLock hikâye değil, bal gibi de var. MİT bunu ortaya çıkarınca, hepsi iyot gibi ortaya çıktı. Deşifre oldular. Kim kimdir öğrenildi. Yüzde 10’luk bir hata payı bile olsa, yapılan iş neticesinde çok ciddi kişiler yakayı ele verdi. MİT’in bu husustaki başarısı, attığı adım, onları ciddi sıkıntıya soktu.
TSK'DA TEK DÜZE GÖRÜŞ OLMAYACAK
TSK ve emniyette FETÖ temizliği kararlılıkla sürdürülecek .Kimileri diyor ki, ‘Askeri liseler kapatılmamalıydı’. Kendilerine izah ettim. ‘Kusura bakmayın. Bu darbe sizin kurduğunuz askeri liselerden çıktı. Onlar harp okullarına girdi, oralardan çıktı’ dedim. Necdet Paşa (Özel) düz liseden gelmedir. Hulusi (Akar) Paşa düz liseden gelmedir. Askeri liseleri kapattık ama harp okullarının ihtiyacını diğer liselerden karşılıyoruz. Havuz geniş ve bu havuzda farklı eğitimler söz konusu olduğu için bana göre bakış açıları da farklılaşacak. Tek düze bir bakış olamayacaktır. Tek tip insan olmayacaktır. Bizim şu anda hedefimiz bu. Bu demek değil ki disiplin, düzen olmayacak. Uymayanlarla gerektiğinde pekala ilişiki kesilebilir.