Akdoğan’ın eşinden Baykal’a takdir
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın anayasa teklifinin geneli üzerinde yaptığı konuşmanın yankıları sürüyor. Eski Bakan Yalçın Akdoğan’ın eşi Aslıhan Akdoğan'ın, “Deniz çok güzel bir konuşma yaptı, farkında mısın?" dediği ortaya çıktı.
ANKARA - AK Parti’nin anayasa değişliği teklifi görüşmelerinde eski Bakan Yalçın Akdoğan da söz aldı. Muhalefetin söylemlerini eleştiren Akdoğan, devletin kutsal ve düzenlenemez bir alan olarak kodlanmasının yanlış olduğunu belirterek CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ilk gün yaptığı konuşmaya göndermede bulundu:
“Sayın Baykal çok değerli bir siyasetçi, devlet umuru görmüş bir kişi, bugün de kendisiyle ilgili bir yazı yazdım. Şöyle bir cümle sarf etti konuşmasında: "Bu, siyaseti devletin temeline sokmaktır." Burada devletin temeline millet iradesi giremez, sirayet edemez gibi bir yaklaşıma kapı açabilir. Demokrasi, tam da milletin, devletin temellerine ve işleyişine nüfuz edebildiği sistemin adıdır. Bu devletin temellerini 23 Nisanda, 29 Ekimde millet kurmuştur; 15 Temmuz'da da devletin temellerini millet kurtarmıştır. Bunun dışında kıymeti kendinden menkul hiçbir güç yoktur. Meclis Avrupa'da birtakım kurullara üye seçer, yargıya vesaire, bunun adı 'demokratikleşme' olur; Türkiye'de Meclis seçeceği zaman "siyasallaşma" denir ve kötü bir şey olarak takdim edilir; bu çifte standarttır.”
AKDOĞAN’IN EŞİNDEN BAYKAL’A TAKDİR
Akdoğan’ın konuşmasının ardından söz alan Baykal, Akdoğan’la bu konuyu konuşması öncesi de ele aldıklarını belirterek şunları söyledi:
“Biraz önce Yalçın Bey'le baş başa sohbet ettik. Bana açıkça ifade etti ki aleyhimde bir yazı yazmış. Sabahleyin eşi "Dün akşam Deniz Baykal çok güzel bir konuşma yaptı, farkında mısın?" demiş, onun üzerine "Acaba ben mi yanlış algıladım?" diye bir tereddüdün içine girmiş, benimle açıkça bunu paylaştı ve "Bir noktada böyle bir değerlendirmem oldu" dedi. "Devletin temeline siyaseti sokmaya itiraz eder bir cümleniz vardır değil mi?" dedi. "Hayır, böyle bir cümlem yok." dedim. "Herhâlde sen şunu anladın: Devleti parti devleti hâline getiriyorsunuz, yanlış olan budur." Yoksa siyaset elbette devletin temelinde olacak.”
BAYKAL’DAN BAKAN BOZDAĞ’A YANIT
Baykal, konuşmasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın "Biz 1930'lara gidiyoruz." Yönündeki sözlerine de yanıt verdi: “Ya, biz 1930'lardan 21'inci yüzyıla gitmeye çalışıyoruz, 21'inci yüzyıldan sen "1930'lara gidiyorum." diye övünüyorsun. Bakın, birbirimize avukatlık yapmayalım, gerçeği görelim. Gerçek, milletin iradesi girerek etkisizleştiriliyor. Bu getirdiğiniz anayasa milletin iradesini etkisiz kılmaya yönelik bir anayasa taslağıdır. Meclisi devreden çıkarmaya yönelik, Meclisi etkisizleştirmeye dönük bir anayasa taslağıdır. Bunu burada "Vay, siyasete karşısınız, millete karşısınız." söylemiyle ortadan kaldırmanız, maskelemeniz mümkün değildir. Bizim anlayışımız da ortadadır, uygulamamız da ortadadır. Tek partiyle başladık, demokrasiye doğru gidiyoruz. Siz elinize aldığınız demokrasiyi tek parti, tek adam rejimine doğru geriye döndürüyorsunuz.”
'ATATÜRK’ÜN KEMİKLERİNİ SIZLATIYORSUNUZ'
Baykal’ın bu sözlerine MHP ile anayasa görüşmelerini yürüten AK Parti Milletvekili Abdülhamit Gül, “Atatürk'ün kemiklerini sızlatıyorsunuz Sayın Baykal. Sayın Baykal, Atatürk'ün kemikleri sızlıyor” diye karşılık verdi.
KİRLİ PAZARLIK TARTIŞMASI
Baykal’ın konuşmasına yanıt vermek için söz alan Akdoğan ayrıca CHP milletvekillerinin "kirli pazarlıklar” sözlerine de “AK Parti'nin tarihinde kirli pazarlık hiçbir zaman olmamıştır, kimseyle de pazarlık yapmadık” yanıtı verdi. CHP milletvekilleri, Dolmabahçe, Habur, Oslo olarak oturdukları yerden bağırdı. Ben, MHP'nin tarihinde de bir kirli pazarlık hatırlamıyorum. Burada sürekli "uzlaşma, uzlaşma, uzlaşma" diyeceksiniz, siyasi partiler uzlaşacak siz bunu ve bu düzenlemeyi ihanetle adlandıracaksınız. Bu kabul edilebilir bir yaklaşım değildir, samimiyetsizliktir. TBMM, Türkiye Cumhuriyetinin ihtiyacı olan her türlü düzenlemeyi yapar ve korkamadan millete gidilir, millet buna karar verir.