Kılıçdaroğlu'ndan seçimde 'muhtarlık modeli' önerisi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasette lider sultasının sona ermesi gerektiğini belirterek, "Milletin kendi vekilini kendisinin seçmesi lazım. Muhtar nasıl seçiliyor? Burada da buna benzer bir yöntem getirebiliriz" dedi. Seçim yasasının değiştirilmesi çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, hükümete de iki soru yöneltti.
DUVAR - Başkanlık sistemini getirecek olan anayasa değişiklik teklifinin nisan ayında referanduma sunulması planlanırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, "Herkes kendisinin ve çocuklarının geleceğini düşünerek sandığa öyle gitsin" çağrısı geldi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te Şirin Payzın'ın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:
15 YILDIR NEYİ YAPAMADINIZ: İki tane sorum var, 15 yıldır iktidardasınız. 15 yıldır arzu edip çıkaramadığınız bir yasa var mı? Tek başına iktidarsınız. Bakanlar Kurulu olup çıkaramadığınız bir kararname var mı? Peki ülke neden bu halde? Kim engel oldu?
NEDEN HAYIR'I ANLATACAĞIZ: AB'ye üyelik konusunda, terör konusunda her türlü desteği veririz. Vatandaşın gündemiyle hükümetin gündemi farklı. Neden 'hayır' denmesi gerektiğini anlatacağız. Parlamento üzerinde hiçbir vesayetin olmaması için, güçler ayrılığı için hayır denmesi gerekir. Bütün yetkileri bir kişinin eline verirseniz orada denge olmaz. Anayasa değişikliği bu şekliyle geçerse, bütün yetkileri bir kişiye vereceğiz ve onu kimse denetleyemeyecek. Yargı, yürütme, yasama onun emrinde olacak. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir düzen yok. Kanun yapma tekeli Meclis'e aittir. Eğer siz başkana kanun yapma yetkisi verirseniz, kendi yetkinizi devretmiş oluyorsunuz. Bu doğru mudur, yanlış mıdır? Şu anda AK Parti vekillerini kim seçti? Vatandaş mı seçti? Hayır. Vatandaşın önüne listeyi koydular. Bunu geçmişte askerler yapmış, darbe hukukunun bir parçası. Şimdi başkan bu listeyi hazırladı, vekilleri buna karşı çıkacak mı?
MUHTARLIK SEÇİMİ MODELİ: Biz şuandaki sistemi de savunmuyoruz. 12 Eylül darbe hukukundan Türk siyasetinin arınması lazım. Lider sultasının sona ermesi lazım. Millet kendi vekilini kendisinin seçmesi lazım. Muhtar nasıl seçiliyor? Burada da buna benzer bir yöntem getirebiliriz. En güzel yöntem, muhtarlık seçimi yöntemi. Kimse buna itiraz ediyor mu?
SURİYE ANAYASASI İLE AYNI: Peki bizim başkanlık sistemi nerede uygulanıyor? Anayasa değişiklik teklifini parlamentoda görüşürken arkadaşlarımız Suriye Anayasasını getirdiler, tercümesini yaptılar. Bu değişiklikle, Suriye Anayasası birebir tutuyor. Şimdi biz Suriye'deki rejimi kabul ediyor muyuz? Etmiyoruz. Niçin? Esad'a diyoruz ki burada demokrasi yok, baskı var, medya özgürlüğü yok, diğer haklar yok. Şimdi aynısını biz kendi ülkemize uyguluyoruz. O zaman niye biz neden bu Esad'ı suçladık. O rejim Türkiye'ye yakışır mı? Yakışmaz."
ASIL ÇİFT BAŞLILIK O ZAMAN BAŞLAR: Seçim yasası, seçim baraj değişsin dedik. Bir dayatma ile anayasa yapamazsınız. Anayasa bir toplumsal uzlaşı metnidir. Partili cumhurbaşkanı nasıl tarafsız olacak? Bir dayatma ile anayasa yapamazsınız. Anayasa bir toplumsal uzlaşı metnidir. Getirilen düzenleme Erdoğan'la sınırlı değil. Ben cumhurbaşkanıyım bunları atarım dediğiniz zaman devleti çökertirsiniz. Asıl çift başlılık, asıl kaos ondan sonra başlayacak. Diyelim ki herhangi bir vatandaşımızın bir sorunu çıktı. Atlıyor Ankara'ya geliyor ve milletvekili ile görüşüyor. Vekil sorunun neden çözülmediğini anlatıyor ya da sorununu çözüyor. Yeni sistemde vekilin buna yetkisi, bağlantısı yok. Milletle devletin arasına tam bir duvar örecekler. Milletvekilinin yanına neden gitsin? O halde bu milletvekili Meclis'te ne yapacak? Halk ile vekilin arasındaki kontak kopacak. Vatandaş geleceğini düşünerek sandığa gitsin.
ASKER AİLELERİ PERİŞAN: 15 Temmuz'dan sonra Saray'a gitmemiz gerekiyordu ve gittim. Linç edilen ailelerin aileleri perişan halde. Kim bu askerleri linç ettiyse yargılansın dedim. Hepsi 'haklısınız' dediler. Bugün linç edenlerden birini yargıya teslim ettiler mi, etmediler. Buna devlet mi denir? Bu çıkarsa hiçbir vatandaş hiçbir hakkını arayamayacak. Biz geldik gidiyoruz. Çocuklarımız özgür bir Türkiye'de yaşamak isterler. Fikir üretmek sadece insana özgündür. Siz bir apartmanın yönetimini bile denetlerken koskoca bir devletin denetlemesinin yapılmaması çatışmaya yol açar. Bu 80 milyon ile ilgili bir olay. Anayasa herkesi ilgilendiriyor.
YARGI: HSYK'ya bakın dedim. Bazı hakimler sosyal demokrat, bazıları milletçi, bazıları AKP'li, bazıları FETÖ'cü. Böyle iş mi olur. Hakimlerin cübbesinde neden düğme yoktur? Çünkü kimseye eğilmezler. Onlar adaleti temsil ediyor.
ALKIŞLAYANLAR NEDEN VAZGEÇTİLER?: Taksim'de ve İzmir'deki mitinglerde parlamenter sistemin gücüne vurgu yaptım. Yenikapı'daki mitingde parlamenter demokratik sisteme vurgu yaptım. Bütçe görüşmelerinde parlamenter demokratik sisteme vurgu yaptım. Hepsinde AK Partililer alkışladılar. Şimdi neden vazgeçtiler? O alkışlar mı yanlıştı şimdi yaptıkları mı yanlıştı?
MİLLİYETÇİLERİN HAYIR DEMESİ LAZIM: Tüm milliyetçilerin buna hayır demesi lazım. Anayasa'nın ilk 4 maddesini değiştireceğiz diyorlar. TBMM kürsüsünde, anayasa görüşmeleri sırasında bunu söylüyorlar. Cumhurbaşkanı'nın danışmanı da bunu söylüyor. Cumhurbaşkanı da bunu söylüyor. Açın bakın. Eyalet sistemini savunuyorlar. Zaten bu geçerse bir sabah kalktığımızda sayın başkan bunu yapabilir, yetkisi var. Fiili duruma gerek yok, yetkiyi veriyoruz zaten. Ben bu endişelerimi Devlet Bahçeli'ye son görüşmemde anlattım. Bu benim tarihi sorumluluğum. Milliyetçi arkadaşların buna bakması lazım, bakıyorlar da zaten.
BİZİM TÖREMİZDE VAR: 'Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık' diyen kişi ile MHP nasıl işbirliği yapıyor sormak lazım. Milliyetçiler de biz de tarihimize bağlıyız. Mete Han'dan bu güne kadar... Selçuklular, Osmanlılar, Altınordu, Kırgızlar... Ak sakallılar vardı. Hakan gider, kaan gider ak sakallılara sorardı. Bizim töremizde bu vardır. Şimdi bu töre yerle bir ediliyor. Yanlış var mı var. Bazıları biz bunu söyleyince 12 Eylül darbe anayasasını mı savunuyorsunuz diyorlar. Hayır efendim.
MEYDANLARDA TÜRK BAYRAĞI OLACAK: Kendi bayrağımızı kullanmayacağız. 6 oklu bayrağımız olmayacak meydanlarda. Bu CHP'nin değil Türkiye'nin sorunu. Türk bayrağı olacak meydanlarda.
OSLA'DA MASAYA BİZ Mİ OTURDUK?: İktidar partisi milliyetçi oyları 'evet' cephesine transfer edebilmek için "CHP, HDP ve terör örgütleri bunların hepsi hayırcı" diyor. Bu ülkede terör örgütleriyle masaya oturan kim CHP mi? Oslo da, Habur'da, İmralı'da, Dolmabahçe'de masaya kim oturdu? Biz mi oturduk? Aksine biz karşı çıktık, FETÖ'yü devlete kim yerleştirdi? Valiyi, kaymakamı, generali ben mi tayin ettim. Yahu ben iktidar değilim, kendilerinin iktidar olduklarının farkında değiller. Niçin? Bizi kandırdılar.
YENİ VEKİLLERİN MALİYETİ: Milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkarılmasının ne gereği var? Seçim barajını indirseler böyle bir sorun olmayacak. Milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkmasının faturası, 187 milyon 950 lira. Git bu parayla Doğu’da fabrika kur. Yazık günah değil mi? Tasarruflu davranmak zorundayız. Herkes milletvekili olmak zorunda değil ki. (HABER MERKEZİ)