Pervin Buldan: Yüksekdağ sırtını duvarlara yaslamıyor, milyonlara yaslıyor

İZMİR - Sanatçı Rojda ve Sokak Orkestrası’nın sahne aldığı mitinge, HDP milletvekilleri Pervin Buldan, Ertuğrul Kürkçü, Ahmet Yıldırım ve OHAL KHK’siyle üniversiteden uzaklaştırılan akademisyenlerden Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu da katıldı.

Gündoğdu Meydanı’nda, saat 17.30’da başlayan mitingde katılmak isteyenler, saatler öncesinden alana girmek için polis kontrol noktalarına yöneldi.

Saygı duruşuyla başlayan programın açılış konuşmasını HDP İzmir Eşbaşkanı Mahfuz Güleryüz gerçekleştirdi. Güleryüz, “Tekçiliği dayatan zihniyet Gündoğdu meydanına tekrar tekrar baksın. İşte Kürtler burada, Lazlar burada, Türkler burada” dedi.

Geçtiğimiz hafta Türkiye genelinde yasaklanan "Bejin Na" şarkısının enstrümantal çalınması dikkat çekti. Çocukları açlık grevinde olan anneler de konuşma yaptı.

'HAYIR'DAN BAŞKA HİÇBİR SONUÇ MEŞRU DEĞİL'

"HDP’nin faşizmden son çıkış yolunun olduğu mitinge hoş geldiniz" diye söze başlayan Ertuğrul Kürkçü şunları söyledi: “Tuttuğumuz yolun ne kadar doğru ve yolunda olduğunu gösterdik. Evet de çıksa hayır da çıksa asla boyun eğmeyeceğiz. Bu ülkede hükümdarlık altında yaşayamayız.”

Referandumun gayrimeşru olduğunu savunan Kürkçü, “Çıkacak tek meşru sonuç ‘hayır’ olacaktır. Siz HDP’lileri zindanlara atarken hiçbirimizin yaygın medyadan seslenmesine izin vermediniz. Şimdi bu şartlar altında diyorsunuz ki halk karar versin. Bu yüzden 'hayır'dan başka hiçbir sonuç meşru değildir. Biz özgürlük barış adalet ve onurlu bir yaşam istiyoruz. Sen bize esaret sunuyorsun. 16 Nisan’da faşizme karşı güçlerimizi birleştiriyoruz" ifadelerini kullandı.

'BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜNE İHTİYACIMIZ VAR'

HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım ise şu şekilde konuştu:

“İzmir’in güzel halkı, Ardahan’dan, Kars’tan, Iğdır’dan, Antep’ten, Antalya’dan size selamlar getirdim. İzmir her zaman zalimlere ve egemenlere net bir tavır göstermiştir. İzmir’in Türkiye’nin hayır rekorunu kıracağını biliyoruz. Bir arada yaşama kültürüne ihtiyacımız var. Bu iktidarın İzmir’den öğreneceği çok şey var. Ne diyorlar, hendeklere gömmüşler. Sizin hendeklere gömmeye çalıştığınız şey insanlıktır, vicdandır, Taybet anadır, Miray bebektir.”

'MÜLTECİLER SİLAH OLARAK KULLANILIYOR'

Cezaevlerindeki açlık grevinin 57'nci gününde olduğu belirten Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, "Onlara bir şey olursa, katili Adalet Bakanı'dır, Başbakan'dır" şeklinde konuştu.

Kadın cinayetleri ve iş cinayetlerinin AK Parti döneminde arttığını kaydeden Hamzaoğlu, "Suriyeli mültecileri Avrupa’ya karşı silah olarak kullanıyorlar, uluslararası anlaşmalar uygulanmıyor. 15 Temmuz’da bir asker kalkışması yaşadık. Neyse ki başarısız oldu. Ancak sevinemedik, o günden beri anayasa rafa kalktı” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, konuşmasına Şakran Cezaevi'nde kalan tutuklulara ve PKK lideri Abdullah Öcalan’a selam göndererek başladı.

HDP eş genel başkanlarının cezaevinde olduğunu hatırlatan Buldan, “Onlar cezaevinde olsa da yüz binler alanda, her biri milletvekili gibi, birer eşbaşkan gibi çalışıyor. Tüm yetkilerin tek adamda toplanacağı bir referanduma Türkiye halkları alet edilmeye çalışılıyor" diye konuştu.

'KÜRTLERİN 'HAYIR' DEMESİ İÇİN ÇOK SEBEP VAR'

Bir ankette Kürtlerin yüzde 80’nin "evet" kullanacağı yönünde ifadeler olduğunu aktaran Buldan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Buradan onlara hadi oradan diyoruz. Kürtlerin 'hayır' demesi için çok sebep var. Cizre’de, Şırnak’ta, Nusaybin’de, Devlet Bahçeli’yle birlikte taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmayan yöntemiyle yaktığınız, yıktığınız kentlerimizde katlettiğiniz insanlarımız varken, Kürtler 'evet' demeyecek. Sokağa çıkma yasaklarında cenazeleri sokak ortasında bekletilen annelerimizin çocuklarının ahı ortadayken, buzdolaplarında kokmasın diye cenazeler bekletilmişken, panzerlerin arkasına cenazeler bağlanıp dolaştırılmışken sana kimse 'evet' demeyecek. İzmir’dekiler Cizre’de, Nusaybin’de Xeraba Bava köyünde yaşananlara sessiz kalabilir mi? Onların başkanları içeride olsa küçük bir miting bile yapamaz hale gelirler, bu baskılara rağmen halkımız bugün meydanları doldurdu.”

'SOYLU'YA SESLENİYORUZ'

Buldan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Yüksekdağ’a dört duvar verdik, istediğine sırtını yaslasın” sözüne karşı “Soylu’ya sesleniyoruz, Yüksekdağ sırtını duvarlara yaslamıyor, milyonlara yaslıyor. Dışarıda özgürlük mücadelesi veren kadınlara yaslıyor, dört duvar arasında olsa da onun kalbi kadınlarla atıyor” diye yanıt verdi. (DUVAR)

Süleyman Soylu: 4 duvar verdik, sırtlarını hangisine dayayacaklarsa dayasınlar