HDP'den referandum raporu

HDP, 67 sayfalık 'referandum ihlalleri' raporu hazırladı. HDP  Sözcüsü Osman Baydemir, Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçiminin yapıldığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP Sözcüsü Osman Baydemir, referandumun iptal edilmesi çağrısında bulundu. Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla, 'referandum sürecinde ve oylama günü yaşanan baskı ve ihlaller'e ilişkin hazırladıkları 67 sayfalık raporu kamuoyuyla paylaşan Baydemir "Cumhuriyet tarihinin çok partili sisteme geçişinden bugüne değin, demokratik meşruiyeti çok tartışmalı, aynı zamanda en şaibeli referandumunu geride bıraktık. Referandum iptal edilmelidir" dedi.

Rapora ilişkin soruları da yanıtlayan Baydemir, özetle şunları söyledi:

EŞİTLİK YOKTU: İçeriği itibariyle, komisyon ve TBMM’de görüşüldüğü atmosfer itibariyle, yine referanduma sunulduğu OHAL rejimi ve Kürt coğrafyasındaki sıkıyönetim koşulları itibariyle; eşitlik ilkeleri ve serbest propaganda koşulları ortadan kaldırılmıştır. Gizli oy ve açık tasnif ve serbestiyetlik ilkesinin de yurttaşın elinden alınmış olması ve son olarak da YSK kararı sebebiyle referandumun mutlaka iptali gereklidir.

TARİH BİZİ HAKLI ÇIKARDI: Bir anayasanın mutlak suretle toplumun çeşitliliğini içermesi ve bir arada yaşama zeminini sunması gerekiyor. Bu paket Kürtleri, emeği, kadını yok saymasıyla, tekçiliğiyle, denge denetleme sistemini yok etmesiyle, yasama, yürütme yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmasıyla içeriksel olarak butlandır, geçersizdir. Biz daha komisyon aşamasındayken bu noktalara dikkat çekmiştik. Bu paket geçse bile meşru olmayacaktır demiştik. Tarih bizi haklı çıkardı.

17 TV, 63 GAZETE BU YÜZDEN KAPATILDI: Paket geçtikten sonra OHAL ve sıkıyönetim koşularında referanduma gittik. Daha referanduma gitmeden, 2 yıldır bu paketin herhangi bir engel ve bir demokratik muhalefetle karşılaşmaması için, içeriğinin açığa çıkmaması için önlem mekanizması oluşturuldu. 17 TV, 63 gazete, boşu boşuna kapatılmadı. Muhalefetin sesini duyurduğu tüm kanallar yol temizliği amacıyla kapatıldı. 2614 sendika, vakıf da bu minvalde kapatıldı. Sesi duyurabilecek olan herkesin sesi önceden kısıldı.

11 BİN GÖZALTI: Temmuz 2015’ten bugüne değin, bu pakete muhalefet edebilecek insanlar gözaltına alındı. 11 bin gözaltı. Bunlar HDP ve bileşenlerinden aynı zamanda referandum kampanyası yürütecek aktivistlerden oluşuyor. Bunlardan 5000’i tutuklandı. 38 il eş başkanı 98 ilçe eş başkanı tutuklandı. Şu dakika itibariyle 28 il başkanı 89 ilçe eş başkanı an itibariyle cezaevinde. Kampanyayı böyle bir atmosferde yürüttük. 750 il ve ilçe yöneticisi tutuklandı, 82 belediyeye kayyum atandı, 85 belediye eş başkanı tutuklandı, kayyum atanan tüm belediyelerin kaynakları evet kampanyası için kullanıldı.

DEVLET İMKANLARI 'EVET'E AKTI: Sadece biz baskılanmadık. Devlet bütün kaynaklarını, olanaklarını evet kampanyası lehine; hükümet, bakanlıklar, valilikler, kaymakamlar eliyle kullandı. Tüm kampanya döneminde Cumhurbaşkanı, Başbakan, valiler, bakanlar, kaymakamlar temel atma töreni adı altında, daha önce atılan temelleri yeniden attılar, açılan yerleri yeniden açtılar. Fırsat eşitliği tamamen ortadan kaldırıldı. Her bir açılış 15-20 TV kanalından bangır bangır yayınlandı.

TRT’DE 0 DAKİKA: Sadece mart ayı boyunca 17 ulusal kanala baktığımıza evet kampanyası yürütenler 830 saati aşkın canlı yayınlarda propaganda yapma imkanı buldular. Bize düşense sadece 58 dakika. TRT 80 milyon yurttaşın, 55 milyon seçmenin vergisiyle ayakta duran bir kamu kuruluşu. Her siyasi partiye eşit durması gerekir. Buna rağmen toplama baktığımızda vahim bir tabloyla karşılaşıyoruz. Bütün yayın politikasına baktığımızda 6625 dakika evet kampanyasına ayrılmış, HDP’nin TRT’de kendisin ifade ettiği zaman dilimi ise 0 dakikadır. Bu bile başlı başına demokratik meşruiyet sorunu ile karşı karşıya olduğumuzun göstergesidir.

ÇALIŞMALARIMIZ ENGELLENDİ: 16 Nisan gününe kadarki 85 günün bilançosu çok daha vahimdir. Eline bildiriyi almış kampanya yürütecek, miting organize edecek, halk buluşması yapacak 2165 HDP’li gözaltına alındı. Günde ortalama 29 kişi gözaltına alındı, günde ortalama 5 kişi tutuklandı yani 429 kişi tutuklanmış oldu. 155 kişi fiziki saldırıya maruz kaldı. Ve her bir fiziki saldırı kendi hinterlandında başka bir etki yarattı. Her bir tutuklama başkalarının da tutuklanacağı korkusunu yaymak için yapıldı. Mitinglerimiz yasaklandı. Seçim şarkımız “Bêjin Na” yasaklandı. Yasaklandı ama bu halk tüm bu zulümlere na, hayır, la nê demeyi başardı. Her şeyin bir edebi vardır, Meclis’te 3. büyük siyasi partinin posteri yasaklandı. Biz mitinglerimizde eş genel başkanlarımızın posterini asamadık. Cumhurbaşkanı demedi mi tüm muhalefete serbest propaganda hakkı tanıdık diye. Tüm muhalefete serbest propaganda hakkı tanıdıysanız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ neredeler?

DEVLETE ÜN BEĞENDİREMEDİK: 140 sandık başkanımız kötü ünü var gerekçesiyle kabul edilmedi. Ün beğendiremedik hükümete. Ama şu anda en kötü ün bu hükümettedir. Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimine imza atarak tarihe Kenan Evren’den daha kötü bir ünle geçecekler. İlçe Seçim Kurulu, üyelerimize “bakın başınız belaya girecek” denildi. Tehdit edildiler. 2200 adayımız daha kuraya girmeden reddedildi. 8 Mart, Newroz ve 15 Şubat; kampanyanın yoğun yürütüldüğü aylarda operasyon adı altında 1092 kişi gözaltına alındı, 203 kişi tutuklandı. Bu kişilerin tamamı kampanyayı yürütecek olan arkadaşlarımızdı.

MÜŞAHİTLERİMİZ ENGELLENDİ: Peki, 16 Nisan günü neler yaşandı? Gizli oy açık sayım ilkesi yerle bir edildi. HDP müşahitlerinin sandık başına erişimi engellendi, köylere sokulmadı, kadınlar yerine oy kullanıldı, kadın nüfusunun sandık başına gitmesi engellendi, muhtar eliyle oy kullandırttırıldı. 3 milyon oyun kullanıldığı Avrupa’da YSK kararıyla HDP müşahitlerinin ve sandık kurulu üyelerinin oy kullanma işlemine nezaret etmesinin önü kapatıldı. Örneğin Muş’un Çatbaşı köyünde muhtar her seçmenle birlikte kabine girdi, Eleşkirt’in Toprakkale köyünde açık oy kullandırıldı, Bitlis’in Ovakışla köyünde oy kullanmaya giden yurttaşlar GBT kontrolüne tabi tutuldular, Eleşkirt’te muhtar ve korucular kadınlar yerine oy kullandı. Siverek’in Çığrı köyünde silah zoruyla oy kullanıldı.

SONUÇLAR GAYRI MEŞRU: Bu olaylar teknik olarak ne anlama geliyor? Örneğin ağırlıklı olarak sadece HDP ve AKP’nin oy aldığı 18 ile baktığımız zaman; 420 sandıkta 0 Hayır oyu çıkmış, bu sandıkların neredeyse tamamı kırsal kesimde kurulmuş yani ihlal alanlarının olduğu sandıklardır. Buradaki seçmen sayısı 61711’dir. 420 sandığın 366’sında HDP’nin tek bir müşahiti olamamıştır, alınmamıştır müşahitlerimiz. Bu illerde 1118 sandıkta evet oranı yüzde 90’nın üzerindedir. Buradaki seçmen sayısı da 237 bine tekabül ediyor. Bu sandıklardan 791 tanesinde de bizim müşahitlerimizin bulunmasına imkan verilmemiştir. Toplamına baktığımızda 1538 sandıktan 298 bin 202 seçmenin oy kullandığı sandıklardan 1157 tanesinde biz var olamadık, engellendik. Bu sandıklardaki sonuçların tamamı gayrı meşrudur, butlandır, yasaya aykırıdır.

SİLAHLI FOTOĞRAF RAPORUMUZUN ÖZETİ: Muş Hasköy’de bir okulda çekilen kalaşnikoflu fotoğraf raporumuzun özetidir. Şahsın sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı fotoğraftır. Başbakana sorularım var; eğer hayır oyları yüzde 55 çıksaydı siz bu şahsa nasıl bir muamele uygulardınız? Bu şahıs tutuklanmış olmayacak mıydı? Söz konusu sandıktaki oyların yüzde 90’ı hayır çıksaydı bu sandığın bulunduğu okulun tüm oylarını iptal etmeyecek miydiniz. Bu şahıs rabia işareti değil de zafer işareti yapmış olmasaydı feryat figan etmeyecek miydiniz?

MÜHÜRSÜZ OY TEZGAH: Milyonlarca mühürsüz oy kullanılmış. Mühürsüz oy kullanma işlemi HDP’nin, hayır’ın koyduğu bir kural değil. Geçersizdir. Yasa açık ve nettir. 2014 yılında benzer bir durum yaşanıyor, Bitlis Norşîn (Güroymak) ilçesinde AKP haklı olarak itiraz etmiş. YSK Norşîn’deki seçimi iptal etmiş ve 1 Haziran’da seçim yenilenmiş. Aynı seçim kurulu aynı insanlardan bazıları 2 satırlık bir duyuruyla bu oyların geçerli sayılacağını ifade etmiş. Bu bir tezgahtır. Eğer hile, baskı zorla ve cebirle hayır yüzde 50’nin altına indirilememiş olsaydı mühürsüz oy pusulaları iptalin gerekçesi yapılacaktı. Bu tezgah önceden planlanmıştı. Bir hukuksuzluğu bir başka hukuksuzlukla bir yalanı başka bir yalanla örtmeye çalıştığınızda bunun sonu yoktur.

EKSİK ZARF VE PUSULA GÖNDERİLMİŞ: Pusulalar meselesi sadece pusulalarla sınırlı değildir. Bir başka adımı daha vardır tezgahın. Son birkaç gün kala seçim sonuç tutanağında olması gereken kimi veriler ve sorular tutanaktan çıkarılmış. Sözüm ona tutanak sadeleştirilmiş. Örneğin seçim kurulundan kaç tane zarf alındı sorusu çıkarılmış. Ve üstelik pek çok sandıkta yetersiz pusula gitmiş. 450 zarf gitmesi gereken yere 350 gitmiş. Ama bunu tespit edemiyorsunuz çünkü bunu tespit etmeyi sağlayacak soru tutanaktan çıkarılmış.

HAYIRA EN BÜYÜK KATKIYI KÜRTLER SUNDU: Referandum eşit olmayan koşullarda gerçekleşti. Oy sayma prosedüre aykırı gerçekleşti. Her aşamada uluslararası standartlar çiğnendi ve en baskıcı referandum olarak tarihe geçti. 1982 referandumunda hangi baskıları uyguladıysa biz kat ve kat fazlasını yaşadık. Şükürler olsun ki onca baskıya rağmen Kürtler onuruna sahip çıktı. Kürtler Hayır’ın büyümesine büyük katkı sunarak en büyük fedakarlığı ortaya koyan aktörlerden bir tanesi oldu.

EN ACİL İHTİYAÇ YENİ ANAYASA: Bugünden itibaren bu ülkenin en acil ihtiyacı yeni bir anayasadır. Kürdün de Alevinin de emekçinin de kadının da Ermeni'nin de işçinin de işsizin de ihtiyacı; hepsinin kendini içinde bulacağı onurlu bir anayasadır. Anayasalar mayadır. Bu paket tuzun kokmuş halidir. Tuz kokmuştur. Bu realite üzerinden yeni bir başlangıç yapmak gerekiyor. Bu yeni başlangıçta HDP olarak her katkı sunucu tavrı sunmaya hazırız. 24 milyonun dışlanmayacağı yeni bir mutabakatı bu ülke acilen gündemine almalıdır.

Baydemir gazetecilerin, sine-i millet sorusuna ise şu yanıtı verdi: "HDP adına MYK adına halkımızdan aldığımız güç ve destekle miskali zerre kadar umutsuzluğa yer yok. Tam tersine umutlanmamız için yeteri miktarda milyonlar var bu ülkede. Yeter ki ortak paydalarda buluşabilelim. Yeter ki demokrasiyi, özgürlüğü, adaleti insan onurunu herkes için savunacak bir noktada buluşalım.

(HABER MERKEZİ)