Bahçeli: Vatan kavrulmuş, Kavurmacılar aklanıyor
MHP lideri Devlet Bahçeli, Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ile Serdar Seyitoğlu'nun tahliye edilmesine tepki göstererek, "Vatan, millet, devlet kavrulmuş ama Kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun vardır" dedi.
DUVAR - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin halen belini doğrultamadığını, belirsizlik sisinin dağıtılmadığını söyledi. 'FETÖ' operasyonları konusunda da hükümete ve yargıya uyarılarda bulunan Bahçeli "FETÖ çuvalına önüne gelen alınırsa ihanet alttan alta büyüyecek, beslenecek, ilk fırsatta harekete geçecektir" dedi.
MHP'nin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli özetle şunları söyledi:
TAM TEMİZLİK VE TASFİYE YAPILMALI: Ülkemiz henüz belini doğrultamamış, 'oh be' diyememiştir. Hakim olan belirsizlik sisi hala dağıtılamamıştır. Yıkmamız gereken engeller önümüzde durmaktadır. Terörizm bunlardan yalnızca birisidir. Haklı ve meşru terörle mücadele sürecine köstek olmak yerine desteğimiz de bilinmektedir. Konu Türkiye'nin bekasıdır. Hainlerin kökü kazınmadan, haşhaşilerin inleri başlarına yıkılmadan şüpheniz olmasın ki aziz milletimiz huzur bulmayacaktır. FETÖ ile mücadelede Türk devleti doğru bir çizgidedir. Milli bekamıza kastetmeye kalkan yarasaların tam bir temizlik ve tasviye işlemi artık vakit kaybetmeden yapılmalıdır.
FETÖ'DE HATIRLI İSİMLER KORUNMAMALI: FETÖ artık yok edilmeli kaynağı kurutulmalıdır. Aynısı PKK ve diğer terör örgütleri için de geçerlidir. Mızrak çuvalı delmiş geçmiştir, 'sabır' deseniz o da çoktan sınıra dayanmıştır. FETÖ ile mücadelede kafa karışıklığına, ikircikli tavırlara, hatırlı isimlerin korunmasına hiç gerek ve yer yoktur. Bu doğru ve ahlaki de değildir. Aksi olursa milli vicdanda çukur açılacaktır. Şunun yakınıydı, bunu damadı demeden, bunların gözünün yaşına dahi bakmamak şarttır.
ÇOK ŞEY AÇIĞA ÇIKACAK: 221 sanıklı çatı davanın Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincar Cezaevi yerleşkesinde görünmesi ile çok şey açığa çıkacaktır. Sıra sıra çıkartılan hainlerin, darbe girişiminin beyin takımı olduğu iddia edilmiştir. Bunların bir kısmının general olması belki de söz konusu iddialara anlam yükleyebilecektir ancak FETÖ'cülere 15 Temmuz kalkışmasının lider kadrosu demek zirve isimleri perdelemek demektir. Bu propagandaya bilmeden alet olanlara sözümüz yoktur ama bilerek, eylem ortaklarını siyasetten iş alemine kadar lider kadrosunu ikinci plana düşürmek en adi ve alçak suçtur.
SİYASİ AYAĞA DOKUNULMUYOR: Yurtta Sulh Konseyi üyeleri yargılanıyormuş. Aklımızın yatmadığı iddia ve ifadelerin netliğe kavuşma ihtiyacı vardır. Şu işe bakınız ki ortada siyasetçi yoktur. Bakan, başbakan veya cumhurbaşkanı olması muhtemel kimseden bahis açılmamıştır. Yer yarılmış FETÖ'nün siyasi ayağı yerin dibine geçmiştir. Cumhurbaşkanı gözünün yaşına bakmayacağız 'isterse babamın oğlu olsun' görüşündedir. Biz bu görüşü isabetli buluyoruz. Artık bahane tükenmiştir. Kripto damarın kesilip atılması, kendisini emniyete almış FETÖ'nün siyasi ayağının darmadağın edilmesi milli bir seferberlik ruhu ile ele alınmalıdır. Olağan şartlara daha ulaşılmamışken mücadeleyi sekteye uğratacak her adım Türkiye düşmanlarına hizmetle aynı olacaktır. Kapıcıyı, odacıyı onu bunu değil, 15 Temmuz'un kurgusunu yapan sözde akıl ve akil hocalarını yakalayın."
ÖNÜNE GELEN FETÖ ÇUVALINA ATILIRSA İHANET BÜYÜR: FETÖ çuvalına önüne gelen atılırsa biliniz ki ihanet büyüyecek, ilk fırsatta harekete geçmek üzere bilenecektir. Kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa ortada kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun var demektir. 'Himmet' dediler, terör örgütüne para topladılar. 'Hidayet' dediler FETÖ'ye kan verdiler. Haram kursağından maklube geçti ama gizli gizli haçlı taburuna yazıldıklarını saklayamadılar. Bunlar imanlı görünüp imansızlığın kitabını yazan FETÖ'nün batıl uşaklarıdır. FETÖ'nün içinde kim varsa, yakasından tutmak, yediğini içtiğini burnundan getirmek Türk devletinin tarihi görevidir. Sırtı pekmiş, bırakınız bu safsataları. Haine merhamet mazluma ihanettir. Caniye hoşgörü masumiyete karşı işlenmiş cinayettir. Gereği yapılmalıdır. Türkiye düşmanlarına acınırsa çok geçmez acınacak hale aziz Türk milleti düşer.
11 EYLÜL DOLAYISIYLA HEPİMİZ BİLİYORUZ: PKK/YPG'nin silahlandırılması iyi niyet ihlalidir. Obama döneminden miras kalan IŞİD bahanesiyle PKK'yı koruma ve güçlendirme planı hala devrededir. Hangi terör örgütü olursa olsun bunlara verilen destek ve yardımların bir zaman sonra daha ciddi sorunlara yol açacağı unutulmamalıdır. Afganistan örneğinin ne anlama geldiğini en iyi bilmesi gereken ülke ABD'dir. Devasa binaları hangi yollarla vurduğunu 11 Eylül dolayısıyla hepimiz biliyoruz. ABD yönetimi açıkça Türkiye gibi müttefikine karşı büyük bir saygısızlık örneği sergilemiştir. ABD'nin bu tavır ve tercihinin Türkiye nazarında sorgulanması hakkıdır. YPG'nin silahlanması bahsi de yeni bir konu olarak görülmemelidir. Suriye krizi başladığından beri bu terör örgütünü silahlandıran Washington yönetimidir. Bu konuda Moskova da suç ortağıdır. Sözde kanton ilanının ABD'nin onay sürecinden geçmediğini düşünmek saflıktır.
ABD KORUMALARA KABA DAVRANDI: Terör örgütü yandaşları ile Türk koruma heyeti arasında çıkan kavga titizlikle incelenmelidir. ABD Dışişleri Bakanı'nın 'Türk şiddeti'nden bahsetmesi nezaket içermeyen çürük bir iddiadır. Türkiye ile şiddeti birlikte kullanmak ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı'nın ne haddi ne harcıdır. Kafasını çevirip Irak'a bakarsa oluk oluk akan masum kanları net olarak görecektir. Gerçekten merak ediyorsa Afganistan'dan Suriye'ye, Bosna'ya bakması tavsiyemizdir. Dehşete düşmesi gereken ABD Dışişleri Bakanı değil, zincire vurulan koskoca İslam alemidir. Dehşete düşmesi gereken kiralık katil olarak kullanılan, El Kaide, Boko Haram, PKK, YPG şiddet kümesidir.
BİZİM GEÇMİŞİMİZDE VAHŞİ BATI YOKTUR: İslami aşırılık, İslam değildir, İslam olan ise aşırı olmayacaktır. İslam'a baktığında aşırılık gören, ya bakan kör ya da bakmayan kötürümdür. ABD'li bakan ya şiddetin en anlama geldiğini unutmuş ya da Türk kime denir, onun farkına varamamıştır. Türk, şiddet değil, tarihe şan bırakmış bir şuurdur. Asırların kovuğundan pırıl pırıl parlayan şeref nişanesidir. ABD'li bakan bunu istese de anlayamaz, anlasa da itiraf edemez. Bizim geçmişimizde vahşi batı değil, merhamet vardır. Posta arabasının önüne geçenler, at hırsızları, Kızılderililerin kanına giren acımasızlık değil, soylu millet ruhu vardır. İnsanlık vicdanı buna şahittir. Türkiye'nin verdiği nota doğrudur, azı vardır çoğu asla yoktur.
Bahçeli toplantı çıkışında yaptığı açıklamada ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı seçilmesiyle ilgili CHP'nin cumhurbaşkanlığı yasasının değişmesi gerektiği itirazına ilişkin soruya ise, "Sayın Cumhurbaşkanı AK Parti kongresinde Genel Başkan seçilmiştir hayırlı uğurlu olsun" yanıtını verdi.