Erdoğan: Bahçeli'nin tweetleri doğru değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli'nin sosyal medyadan attığı tweetler sorulan Erdoğan "Doğru bulmuyorum" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO zirvesi için gittiği Brüksel’den dönerken gazetecilere görüşmeyle ilgili bilgi verdi. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila’ya aktardığına göre Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin sosyal medya mesajlarının ardından yatığı açıklamaya ilişkin "Açıklamalarımın muhatabı Sayın Bahçeli değildi" dedi.
Üyelik sürecine ilişkin olumlu görüşmeler yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bu konuda kendilerinden 12 aylık takvim aldık, üzerinde çalışma yapacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e, ‘darbeci askerlerin iltica taleplerinin kabul edilmesinden duyduğu tepkiyi en sert şekilde’ ileterek, “Bunu nasıl yaparsınız?” diye sorduğunu söyledi. Erdoğan, 100 günü aşkın süredir hapiste bulunan Die Welt gazetesinin Alman vatandaşı muhabiri Deniz Yücel’in de görüşmede gündeme geldiğini, “Deniz’e kafayı takmışlar. Ben de ‘Sizde çok Deniz var’ dedim” diye anlattı.
Erdoğan, Brüksel dönüşü uçakta gazetecilerle sohbetinde özetle şu mesajları verdi:
BAHÇELİ'Yİ YANLIŞ YÖNLENDİRDİ: Şimdi burada tabii bir defa ciddi bir yanlış anlama var. Benim bu yolculuğa çıkarken yapmış olduğum basın toplantısındaki açıklamalarımın muhatabı Sayın Bahçeli değildi. Bana göre birileri Sayın Bahçeli’yi yanlış yönlendirdi, yanılttılar gibi geliyor. Çünkü ne benim ifadelerim içerisinde Bahçeli’nin adı geçiyor, ne de onunla ilgili orada en ufak bir ifade var. Tam aksine, ana muhalefetin başındaki zatın yanlışlarını pazara çıkaran bir cevap bu. Ona yönelik idi. Çünkü, şu anda ben partimin başındayım. Partimle ilgili herhalde bir cevap verme yetkim var. Bu konuda da, FETÖ’ye karşı bu denli kararlı bir duruş sergileyen, adeta savaş açmış birisi olarak, eğer partimizin içinde böyle birisi varsa, bunu bize tevsik (kanıtlamak) edin, biz bunu bir dakika partimizde tutmayız, göndeririz. Ama kalkıp partimizle alakalı olmayan, İstanbul Belediye Başkanı’nın damadıyla alakalı bir konu. Şimdi bir defa, onun partimizi siyasi temsil yetkisi var mı, yok. Öbür taraftan yargı onu denetimli serbestlikle bırakmış. Bu yargıyla alakalı bir konu. Onun üzerinden bir siyasi rant devşirme yoluna gitmek bizi üzer. Bu konuda da herhalde sessiz kalmamak gerekir.
REFERANDUM GERİDE KALMALI: Avrupa Birliği üyelik sürecine yeni ve pozitif bir ivme kazandırılması hususunda kendileriyle olumlu bir görüşme yaptık. Türkiye AB göç anlaşmasının uygulanması hususunu müzakere ettik, vize konusunu da müzakere ettik. Terörle mücadelede Türkiye’ye destek olunmasını istedik. Referandum sürecinde yaşananların geride bırakılması gerekiyor. Artık yeni bir süreci başlatma temennisi Tusk (AB Konseyi Başkanı) ve Juncker (AB Komisyonu Başkanı) tarafından da gündeme getirildi.
MACRON, POZİTİF ENERJİ VERDİ: Genç, 40 yaşında bir arkadaşımız. Temenni ederim ki Türkiye-Fransa arasındaki ikili ilişkileri bu dönemde çok daha farklı bir yere taşırız. Pozitif bir enerji verdi.
YPG UYARISINI TEKRAR ETTİK: NATO’nun YPG’ye müspet bir bakışı sözkonusu değil. YPG’ye öyle tertemiz, pirüpak bakmıyorlar. YPG konusunu NATO üyesi AB üyeleriyle de konuştuk. YPG’yi ve bizim tavrımızı onlara da anlattık. ABD’nin Rakka’da yapacağı bir operasyon var. Kimle beraber, YPG ile beraber. Ama yine biz tekrar belirttik; ‘Ülkemize yönelik herhangi bir yanlışlık olursa angajman kurallarını uygularız’ dedik. ‘NATO’nun DEAŞ’la mücadelede küresel koalisyona katılımını destekliyoruz’ dedik. Bu karar da alındı.
SÖZLERİMİN MUHATABI BAHÇELİ DEĞİLDİ: Ama maalesef, bu denli bu tweet’lerin atılmış olması doğru değil. Kaldı ki ben öyle tweet işleriyle uğraşamam. Hâlâ orada mı Kılıçdaroğlu ya? Çıkarsın, zaten onun ipliği pazara çıkarması o kadar uzun sürüyor ki. Bu kadar uzun metrajlı ipleri nasıl buluyor anlamakta zorluk çekiyorum. Şimdi bir defa, onun da kongre sorunu var. Eğer varsa geç kalmasın hemen çıkarsın. Ama önce o kendi içindeki FETÖ’cüleri bir temizlesin. FETÖ’yle elele yürütüyorlar işlerini.
GRUPTA KONUŞURUM: Mesela gazeteciler soruyor: ‘Siz grup konuşması yapacak mısınız? Parlamentoya gelecek misiniz?’ Parlamentoya gelirsin de Genel Kurul’a girmezsin. Belli günlerde bayram vesaire, gelir izleriz, Genel Kurul’u. Ama parlamentoda bizim grup odamız var, grup odama gelebilirim. Abdullah Bey, malum 4 ay başbakanlık yaptığında ben çalışmalarımı orada yürütmüşümdür. Ayrıca salı günkü grup toplantılarında konuşma yapabilirim. Diyelim ki ben gelemedim, genel başkan vekili olarak Binali Bey grup konuşmasını yapabilir.