Meclis darbe raporunda CHP parantezi 

ANKARA - Meclis Darbe Komisyonu raporu tamamlanarak Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Darbe girişiminin yıldönümüne 3 gün kala tamamlanan rapor 2 cilt halinde toplam bin 100 sayfadan oluştu. Ana rapor 650 sayfa, CHP, HDP ve MHP muhalefet şerhleri 450 sayfa oldu.

Son hali verilen raporda bazı eklemeler ve değişiklikler yapıldı. En dikkat çekici değişiklik 'siyaset' bölümünde yapıldı. Bu bölümde CHP’nin “kontrollü darbe” iddiasına yanıt yer aldı. 2 sayfadan oluşan bölümde Meclis’te temsil edilen tüm siyasi partilerin darbe ve darbecilere karşı ortak tavır sergilediği, bu tutumun ülke siyasetinde birlik ve kenetlenme atmosferi yarattığı belirtildi. Yenikapı mitingi, liderlerin karşılıklı davalarını geri çekmesi gibi gelişmelere yer verilen raporda, “Ancak özellikle ana muhalefet partisinin (CHP) FETÖ’ye karşı tutumunun tutarsız ve çelişkilerle dolu olduğuna dair bir parantez açmakta fayda var” denilerek şunlar ifade edildi:

“Her ne kadar 15 Temmuz darbe girişiminin hemen akabinde CHP, FETÖ’yle mücadele bağlamında bazı olumlu, uzlaşmacı ve işbirliğine açık mesajlar vermiş olsa da, ilerleyen süreçte bu tavrı değişim göstermiştir. Ayrıca, ana muhalefet partisinin FETÖ’ye ilişkin tavrının darbe öncesinde de çelişkili olduğunu hatırlatmakta fayda bulunmaktadır.”

FETÖ MALZEMELERİYLE SEÇİM KAMPANYASI İDDİASI

Rapora göre, CHP’nin FETÖ’nün siyasi emellerine hizmet eden tutum ve davranışları 15 Temmuz darbesine giden süreçte FETÖ/PDY terör örgütünü cesaretlendirici bir nitelik taşıdı. Yine rapora göre, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün bir terör ve suç örgütü olduğunun ortaya çıktığı 17/25 Aralık 2013 darbe girişiminden sonra bu örgütle sıkı bir amaç birliği içine girdiği gözlemlendi. 2014 yerel ve cumhurbaşkanlığı seçim kampanyaları süresince de FETÖ’nün sağladığı görsel ve işitsel malzemelerle siyasi propaganda yapıldı.

'KILIÇDAROĞLU’NUN SÖYLEMİ GÜLEN SÖYLEMİ'

FETÖ liderinin söylem ve analizlerinin bir süre sonra CHP liderinin siyasi argümanlarına dönüşmeye başladığı iddia edilen raporda şöyle devam edildi:

“Yenikapı mitingine katılan CHP lideri partiler arasında oluşan birlik ve dayanışma ruhuna katkı verirken, bir süre sonra FETÖ/PDY ilişkileri nedeniyle haklarında soruşturma ve kovuşturma başlatılan şüpheli ve sanıkları himayeye yönelik söylemleri ile birlik ve beraberliği bozucu davranışlar göstermeye başlamıştır. Komisyon çalışmalarımız sürecinde 15 Temmuz’un FETÖ’nün darbe girişimi olduğu gerçekliği kabul edilip, 'darbe girişiminin bütünüyle senaryo olduğu' iddiaları reddedildiği halde rapor yazım sürecinde CHP Genel Başkanı, FETÖ/PDY’nin söylemleriyle örtüşür biçimde 'kontrollü darbe'den söz etmeye başlamıştır. CHP liderinin özellikle 17/25 Aralık’tan sonra FETÖ’yle senkronize davranışlar sergilemesinin, söylem birliği içine girmesinin, FETÖ’nün servis ettiği hukuk dışı malzemeleri kullanmasının, 15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve FETÖ’yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan ana muhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır.”

YAZICIOĞLU’NUN ÖLÜMÜ DE RAPORDA

Meclis’e taslak rapor tamamlandıktan sonra gönderilen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın açıklamaları da rapora eklendi. Rapordaki önemli eklerden biri de helikopter kazasında ölen Muhsin Yazıcıoğlu oldu. “Yazıcıoğlu’nun Şüpheli Ölümü” başlıklı geniş bölümde düşen helikopterin radar altımetresini söken Astsubay Aydın Özsıcak ile kaza kırım ekibinin başındaki Yarbay Davut Uçum’un 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast düzenleyen askerlerin arasından çıktığına dikkat çekildi. Aynı şekilde dönemin Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Dursun Özmen’in 15 Temmuz sonrası tutuklandığı ifade edildi. Bunların 'hassasiyetle araştırılması gerektiği' belirtildi.