Ertuğrul Kürkçü: Meclis kanun fabrikası haline getiriliyor
HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, içtüzük değişiklik teklifini eleştirdi. Kürkçü, "AKP ve MHP el ele TBMM'yi diktatörlük inşası için bir kanun fabrikası haline getiriyorlar" şeklinde konuştu.
DUVAR - HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'ndaki, içtüzük değişikliği görüşmelerinde konuştu.
109 yıl önce Meclis-i Mebusan'ın açılığını hatırlatan Ertuğrul Kürkçü, "Mutlakıyet 109 yıl önce dün, İstanbul'da 'Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet' haykırışlarıyla yıkılmış, Meclis-i Mebusan yasa yapma gücünü Osmanlı Sultanı'nın elinden almıştı. 109 yıl sonra bugün Meclis, kendi egemenliğinin tabutuna son çivileri kendi eliyle çakmak için sultanlık hayaletinin kol gezdiği Ankara'da toplanıyor" dedi.
'MECLİS KENDİNİ SANSÜRLEMEK İÇİN TOPLANIYOR'
24 Temmuz'un sansürün kaldırılmasını yıl dönümü olduğunu söyleyen Kürkçü, "Sansürün, 1908 Devrimi'yle kaldırılmasının 109'uncu yıl dönümünde halk bir kez daha gazetecilerin özgürlüğü için İstanbul’da, Çağlayan Adliyesi önünde toplanırken, TBMM kendi kendisini sansürleyebilmek için içtüzüğünü değiştirmek üzere Ankara’da yaz ortasında alelacele bir araya geliyor" diye konuştu.
'MECLİS KANUN FABRİKASI HALİNDE GETİRİLİYOR'
TBMM'nin "diktatörlük inşası" için kullanıldığını savunan Kürkçü, "AKP ve MHP el ele TBMM'yi diktatörlük inşası için bir kanun fabrikası haline getiriyorlar. Bu kanun fabrikasıyla, bu sultanlık tutkusuyla, 1921 Meclisi, hatta Osmanlı Meclis-i Mebusanı arasında da artık hiçbir bağ yoktur" ifadelerini kullandı.
İçtüzük değişikliğini başkanlık sistemi için bir kaldıraç olarak nitelendiren Kürkçü, şunları söyledi:
"Bu içtüzük aslında mevcut başkanlık rejimi ve onun gerektirdiği anayasal değişiklikler için bir kaldıraç olması için buradadır. Parlamentonun kapılarını, TBMM kürsüsünü muhalefete kapatsanız da 20'nci Yüzyıl parlamentonun barışçı toplumsal hareketlerin oluşturduğu bir gökkuşağıyla parlamento dışından sayısız örneklerle dolu. Nice diktatörlük tarihin sayfalarına gömüldü. Halklarımız çoktan bu yolları keşfe koyuldu. Toplumun umudunun hiç çökmemesi, hiç dinmeyen bir itiraz kapasitesinin sürekli hareket halinde olması bundan. Eski formül hala geçerli: Ya bir yol bulacağız, ya bir yol yapacağız. Yolumuz açık olsun." (HABER MERKEZİ)