Vicdan ve Adalet Nöbeti 3. gününde
HDP'nin başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti üçüncü gününü geride bıraktı. Nöbetin yapıldığı yerde basın açıklaması yapan HDP Sözcüsü Osman Baydemir Cumhuriyet davasına değindi: Ahmet Şık, dün hakikati yargılamaya çalışanlar karşısında hakikati yargılamak isteyenleri yargıladı.
DİYARBAKIR - Diyarbakır Ekin Ceren Parkı’nda başlattıkları Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne polis ablukası altında devam eden HDP Milletvekilleri, nöbetin üçüncü gününde basın mensuplarının karşısına geçti. Dün başlattıkları ses çıkarma eylemine Diyarbakır halkından gelen yanıt için teşekkür eden Osman Baydemir, SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın yanındaki heyetle içeriye alınmamasına tepki gösterdi. Baydemir aynı zamanda HDP milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in durumuna ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Cumhuriyet davasına da değinen Baydemir, şöyle konuştu: "Bir kez daha bu tecrit koşullarında Kürtçe ıslığından korkulan Musa Anter’den bayrağı devralan İnan Kızılkaya’dan Gurbet Ellilere binlerce kez selam olsun. Bayrağı Metin Göktepe’den devralan Ahmet Şık’lara binlerce kez selam olsun. Ahmet Şık, dün hakikati yargılamaya çalışanlar karşısında hakikati yargılamak isteyenleri yargıladı. Ahmet Şık şahsında cezaevinde tutulan tüm gazetecilere buradan selam olsun"
Baydemir'in açıklamalarından öne çıkan kısımlar ise şöyle;
TEK CANIMIZ TOPRAĞA DÜŞMESİN: Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız cezaevinde. Çünkü insan haklarından, hukuktan, adaletten korkuyorlar. 2 yıldır güvenlikçi politikalara geri dönüşün fotoğrafıdır bugün yaşadıklarımız. Çözüm sürecinin tek başına iktidar olma hırsı uğruna bitirilmesinin sonucudur. Güvenlikçi politikalarının maliyetinin haddi hesabı yoktur. 2 yıl boyunca kaybettiğimiz tüm canlar hükümetin savaş politikalarına dönmesinin kurbanlarıdır. 2 yıldır yitirdiğimiz tüm canların ailelerinin acılarını yürekten paylaşıyoruz. Bugün bu sıcakta bu vicdan ve adalet nöbetini tutuyorsak tek bir canımız toprağa düşmesin diyedir. Tüm sorunlar diyalog yoluyla çözüme kavuşabilir. Ama onlar bu ülkenin evlatlarını ölüme gönderdiler; Şırnak’ta, Cizre’de vahşice katlettiler ve yalan söylüyorlar.
MECLİSİ KÜRTLERE KAPATIYORLAR: Bugün muhtemelen Faysal Sarıyıldız’ın milletvekilliğinin düşürülmesi oylanacak. 20 Ocak 2016’da Cizre’de bulunan Faysal Sarıyıldız’ın canına, bugün cezaevinde bulunan bir darbe kliği kast etti. O suikastte iki yurttaş hayatını yitirdi. O gün amacına ulaşamayan o cunta kliği, siyasi uzantıları eliyle Faysal Sarıyıldız’ın vekilliğini düşürüyor. Bunun özeti Kürt’ü yok sayma, parlamentoyu Kürt’e kapatmaktır. Bizler o parlamento Kürt’ün de Süryani’nin de Arap’ın da Ezidi’nin de parlamentosu olsun diye uğraştık ama onlar tekçiliği dayatıyorlar.
SESİMİZE SES KATTILAR: Dün burada çıkan vicdani çağrıya Diyarbakır halkı yanıt verdi. Tecridi, buluşmamızın engellenmesini, o karanlığı sesle yıktılar. Sesimize ses kattılar. Bu vicdani çıkış adım adım büyüyecek. Bugün zulme çanak tutanlar mazlumun yüzüne bakarken mahcubiyet duyacaklar. Yarın mazlumun yüzüne bakıldığında mahcubiyet duymamak için faşizme dur demenin zamanı gelmiştir. Ricayla minnetle faşizm durdurulmaz. Tüm halkımızı vicdanda, eşitlik, adalet, özgürlük talebinde buluşmaya, tecridin kaldırılması çabasında bulunmaya davet ediyorum. Kadının sesi, vicdanını taşıyan kadın yoldaşlarıma teşekkür ediyorum. Demirtaş’a, Yüksekdağ’a, zindanlardaki tüm yoldaşlara selamlarımızı iletiyoruz.