KHK ihraçlarında 12 hak ihlali, 9 çağrı
CHP'li vekil KHK ihraçlarında 12 maddelik liste sıraladı. Hükümete, 9 maddelik çağrıda bulundu.
ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Darbe Girişiminin İnsan Haklarına Yansıması Raporu” hazırladı. Darbe girişiminin üzerinden 1 yıl, 17 gün geçtiğine dikkat çeken Tanrıkulu, ilan edilen OHAL yetkileri kullanılırken sistematik bir dizi hak ihlalinde bulunulduğunu savundu.
OHAL kullanılarak demokrasinin rafa kaldırıldığını, hukuk devletinin yok sayıldığını, tüm anayasal hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğini söyleyen Tanrıkulu KHK ile ihraçlarda ihlal edilen hakları 12 madde halinde sıraladı.
Tanrıkulu’nun tespit ettiği 12 hak ihlali şöyle:
1-KHK ile liste usulü ihraç, anayasanın 121, 129 ve 130. maddelerine aykırılık taşımaktadır. Nitekim OHAL’in gerekli kıldığı konularda KHK çıkarılabilmektedir. Savunma hakkı tanınmadan kamu görevlilerine disiplin cezası verilmesi mümkün olmayıp, bu gibi yaptırımların yargı denetimi dışında tutulması mümkün değildir.
2-Anayasanın 125. maddesi uyarınca idarenin her türlü eylem ve işlemleri yargı denetimine tabidir. KHK ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma işlemleri için açılan davalarda incelenmeksizin ret kararları verilmesi hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
3-Hak arama özgürlüğü, savunma hakkı, masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı etkili başvuru yolu ihlal edilmiştir. Anayasa 36. ve 40. madde ile AİHS 6. ve 13. madde ihlal edilmiştir.
4-Ayrımcılık yasağı, anayasa 10. maddesindeki kanun önünde eşitlik hakkı, AİHS’in 14. maddesindeki ayrımcılığa uğramama hakkı, İLO’nun 111 sayılı iş ve meslekte ayrım görmeme hakkı bağlamında ihlal edilmiştir.
5-Din ve vicdan özgürlüğü hakkı anayasanın 24. maddesi ile AİHS’in 9. maddesi bağlamında ihlal edilmiştir.
6-Düşünce ve kanaat özgürlüğü hakkı vae ifade özgürlüğü anayasanın 25. maddesi ile AİHS’in 10. maddesi bağlamında ihlal edilmiştir. Binlerce kamu görevlisinin sosyal paylaşımlarındaki eleştiriler nedeniyle ihraç edildiği iddia edilmiştir.
7-Örgütlenme özgürlüğü anayasanın 51 ve 53. maddeleri ile AİHS’in 11. maddesi, İLO’nun 158 sayılı sözleşmesi bağlamında ihlal edilmiştir. Binlerce kamu görevlisinin sendikal haklarını kullandıkları ve bu temelde muhalefet ettikleri için ihraç edildiği ileri sürülmüştür.
8-Özel hayata saygı hakkı, kişisel veriler anayasanın 20. maddesi ile AİHS’in 8. maddesi bağlamında ihlal edilmiştir.
9-Çalışma hakkı anayasanın 49 ve 50. maddeleri, BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nin 7. maddesi, İLO’nun 111 ve 158 sayılı sözleşmeleri bağlamında ihlal edilmiştir. Ayrıca alınan kararlar, BM Ekonomik ve Sosyal Komitenin 2005 tarihli 18 nolu genel açıklayıcı yorum kararına aykırılık teşkil etmektedir.
10-Toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı anayasanın 34. maddesi ile AİHS’in 11. maddesi bağlamında ihlal edilmiştir.
11-Seyahat özgürlüğü hakkı, sadece suç isnad edilenler değil eş ve yakınlarının pasaport iptalleri ile Anayasanın 23. maddesi bağlamında ihlal edilmiştir.
12-Mülkiyet hakkı mal varlıklarına el konulması suretiyle Anayasanın 35. maddesi bağlamında ihlal edilmiştir.
AİHM'E AYKIRI UYGULAMALAR
Bu hak ihlallerinin Türkiye’nin yargılama yetkisini kabul ettiği ve anayasanın 90. maddesi uyarınca uymakla yükümlü olduğu AİHM içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğine dikkat çeken Tanrıkulu, yapılması gerekenlerle ilgili de şu önerilerde bulundu:
1-15 Temmuz gecesi ve ertesi günlerde alınması zorunlu olan ivedi tedbirler, kalıcı hale dönüştürülmemeli, bu kalıcılığın yol açtığı insan hakları ihlalleri derhal giderilmeli ve bu ihlallere yol açanlarla ilgili etkili soruşturma imkanı sağlanmalıdır.
2-Olağanüstü halin gerektirdiği sınırlı süre ve sınırlı tedbirler genişletilmemeli ve kalıcı hale getirilmemelidir.
3-Olağanüstü halin sağladığı dokunulmazlık zırhı kaldırılmalı, hak ihlaline yol açan sorumlular yargılanmalıdır.
4-Tutuklama kararlarının geçerli hukuki dayanaklarıyla bir zorunluluktan kaynaklandığı hukuksal olarak kanıtlanmalıdır.
5-Delilden yoksun, sadece spekülasyona veya kurum içi kanaat diye nitelendirilen görüşler ile verilen tutuklanma kararları tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmalıdır.
6-Ulusal emredici normlara ve uluslararası hukuksal müeyyidelere uygun hazırlanmamış iddianameler iade edilmeli; bu tür iddianamelerle açılan davalar düşürülmelidir.
7-Hukuki ve idari başvuru süreçleri, şeffaf bir biçimde sürdürülmeli, tüm belge ve bilgilerin taraflara açık olması sağlanmalıdır.
8-Ceza infaz kurumlarında yaşanan hak ihlalleri ortadan kaldırılmalıdır.
9-Gözaltında kayıplar, işkence ve kötü muamele iddiaları tarafsız ve bağımsız şekilde soruşturulmalı, sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
(DUVAR)