Önder: Buradan Ahmet Şık'a selam gönderiyorum

İstanbul Yoğurtçu Parkı'nda düzenlenen Adalet ve Vicdan Nöbeti'nde bugün kadınlar konuştu. İlk açıklama HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu'ndan geldi, "Kadınların gülüşü adaleti getirecek..." Nöbeti gazeteciler de ziyaret etti. Gazeteciler tutuklu meslektaşları için adalet istedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - HDP'nin İstanbul Kadıköy Yoğurtçu Parkı'ndaki, 'Vicdan ve Adalet Nöbeti' beşinci gününe girdi. Nöbette bugün açıklama ve etkinlikler kadın sorunlarına vurgu yapılıyor. Sabahki basın açıklamasını da HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu yaptı.

Kerestecioğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

ADALET UZADIKÇA DUVARLAR YÜKSELİR: Adaletin olmadığı yerde büyük hapishaneler inşaa edilir. Adalet uzadıkça duvarlar yükselir. Dün, önceki gün ziyaretimize gelen birçok insan da bunu dile getirdiler. Dediler ki, 'Adalet ve Vicdan Nöbeti tutuyorsunuz ama geldiğimiz nokta adaletin olmadığını gösteriyor.' Yazarların balonlarını, avukatların cübbelerini, sanatçıların enstrümanlarını sanki bir suç aletiymiş gibi içeri almadılar. Bugün gün boyu kadınlar parkta söz alacak. Bugün kadınların kürsüsü olacak. Ama tabii polisler zırhlı araçlarla onları engelemeye çalışacak. Bugün kadınları şiddetten korumayan anlayış, kadınları kadınlardan korumaya çalışacak! Devlet biliyorsunuz hafıza merkezlerinden korkarlar. Otoriter iktidarı devirecek olanlardan korkarlar. Otoriter rejimlerde yolsuzluklar, adam kayırmalar artar. Bu ülkelerde ortalama iktidarda kalma süresi 10-15 yıldır. Yani sonuna geldik. Gittikçe bu baskının arttığını görüyoruz. Bu rejimler iktidarın kendi içindeki kavgalarla gider.

. .

BURASI HAFIZA MERKEZİ: Yoğurtçu Parkı önemli bir hafıza alanıdır. Dayağa karşı dayanışma kampanyasını bu parkta başlattık. Bu yüzden burası bizim için önemli bir hafıza merkezidir. Bu yürüyüş öfkeyle kahkahayla, şarkılarla buradan başlatmıştı. Gezi'de bu parkı nasıl doldurduğumuzu da hatırlıyoruz. Türkiye'de, kadınların yüzde 74'ü kendini sokaklarda güvende hissetmiyor. Biz mor iğnelerimizi ceplerimizden hiç çıkartmadık. En ufak bir hak kaybı yaşadığımız zaman sokaklara dökülüyoruz. Mağdur kız çocuklarının yüzde 43'ü imamlar tarafından tacize uğradı. Dindar bir nesil yetiştirme hedefleri ile AKP'nin çocuk istismarına karşı hiçbir önlem almadan, dini kurumların okullarına destek oluyor. Çocukları ve özellikle maddi durumları iyi olmayan ailelerin çocuklarını cemaat yurtlarına gönderiyorlar.

KADINLARIN HAKLARI ELLERİNDEN ALINABİLİR: 4 ile 6 yaştan 14 yaşına kadar çok farklı düzeyde çocuklar bir arada kalıyorlar. çocuklar yalnız istismar alanında psikolojik sorunlar yaşamıyorlar. Bu yaşlarda yaşadıkları bazı şeylerden dolayı korku ve endişe duygularına kapılıyorlar. Bakanlıklara bakıyoruz Sağlık Bakanlığı'nı Menziller ele geçirmiş. Tarikatlar adı altına kurulan bu kurumlardaki personellerin maaşı bakanlık tarafından karşılanıyor. Geçtiğimiz günlerde de eğitim bakanlığı Ensar Vakfı ile bir protokol imzalamıştı. Gerçekten aklımızla alay ediyorlar, gerçekten çocukları hiçbir şekilde görmüyorlar, duymuyorlar. Dini nikahı resmi nikahın yerine ikame etmek istiyorlar. Hükümetin amacı dini nikahı norm haline getirmek. Kadınlar medeni hukuktan yararlanmak istiyorlar. Erkekler neden dini nikahı istiyorlar? Birden çok çocukla veya kadınla evlenmek için. Medeni Kanunu açıkça ihlal edebileceklerini, kadınların haklarını ellerinden alacaklarını biliyoruz. Türkiye'nin gerçek gündemi kadın cinayetleri, çocuk istismarları, işçi haklarıdır. Ama kendileri ne Aladağ'da yakılan çocukların çığlığını, ne cinsel istismar yaşayan çocukların çığlığını, ne de mülteci kadınları duydu. Gerçek gündem buydu. Fakat Hollanda'da, konsolosluklarda yapay gündem yaratmaya çalıştınız.

kadin1 .

YENİ BİR TASARI GETİRİLECEK: Din devlet eliyle yönetilemez. Diyanetin bütçesi 6 buçuk milyar lira ama bu da yetmiyor daha fazla istiyorlar. Türkiye zamanla bu hükümetin diğer hükümetlerden bir farkı olmadığını gördü. 2015 Haziran seçimlerinin ardından Kürt illerinde korkunç hak ihlallerine yol açtı. Birleşmiş Milletler dahil pek çok kurumun belgeleriyle bu ihlaller belgelendi. AKP siyaset sahnelerinden sildiği orduyla da burada anlaştı. DBP'nin tüm belediyelerine hiçbir hukuki gerekçe olmadan kayyum atadı. Kadın sığınma evleri, kadın kurumlarının neredeyse tümü  kapatıldı. Ve erkek cumhuriyet kayyumlar tarafından yeniden düzenlendi. Önümüzde yeni bir tasarı daha var: Mağdur tasarısı. Meclis açıldığında karşımıza gelecek. Bunlar bir torbanın içerisine atılacak şeyler değil. Bunu da böyle bilin diyoruz. Şiddet bu iktidar sürecinde yeniden her yerde üretiliyor. Geçtiğimiz gün çello çalan bir müzisyeni darp ettiler. İncecik tek bir kadın buna karşı şiddet uygulayan güvenlik görevlileri... Bir simitçi çocuğu güvenlik görevlileri darp etti. Bunlar şiddetin ne kadar sıradanlaştığının göstergesi. Biz yaşayabilmek istiyoruz. Çocuklar, işçiler halklar yaşasın istiyoruz. Neşeyle kahkahayla, insanca yaşamak istiyoruz.

KADINLARIN GÜLÜŞÜ ADALETİ GETİRECEK: Kadınların gülüşü adaleti getirecek. Hani diyoruz ya, 'Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa'... Şimdi diyoruz ki bu erkek iktidar da yerinden oynar. Biz kadınlar çok daha fazla özgür olacağız. Devlet içinde yıllardır ikili hesaplardan başka kadınlara hiçbir şey vaat edilmedi. Bizler bu ülkeyi yeniden ellerimizle inşaa edeceğiz. Bunun bütün sözünü buradaki kadın arkadaşlarla birlikte veriyoruz.

. .

Şampiyon Demirtaşspor!

. .

Nöbetin bugünkü bölümüne katılan Beylikdüzü HDP yöneticisi ilçe yöneticisi İsmail Türkmen düzenlenen turnuvada şampiyon olan Demirtaş Spor'un kupasını Selahattin Demirtaş'a gönderilmek üzere milletvekillerine teslim etti. Türkmen, "Beylikdüzü'nde Halkevleri'nin düzenlediği turnuvayı 8 takım arasında Demirtaş Spor olarak kazandık. Şampiyon olarak kazandığımız bu kupayı başkan Demirtaş'a göndermek üzere vekillerimize teslim etmeye geldik" dedi. HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran da kupayı teslim alırken, "İnşallah kendisi çıkar alır" dedi.

'Gerçek adalet için adalet nöbetindeyiz'

adalet

Nöbete 78'liler Girişimi de destek ziyaretinde bulundu. Kendisi de 78'liler Girişiminin  bir üyesi olan Sırrı Süreyya Önder, ziyarete gelenlere '78'li genç arkadaşlarımız yanımızda' giyerek karşıladı. 78'liler Girişimi adına kısa bir konuşma yapan İsmail Ağan; "Demokrasi nöbetindeyiz. Yasa önünde eşitliğin peşinde olduğumuz için adalet nöbetindeyiz. Zayıfın haklarının güvence altına alınması için adalet nöbetindeyiz. Gerçek adaletin peşinden gitmek için adalet nöbetindeyiz. İşten atılmalara, tekçilere hukuksuzluklara karşı demokrasi nöbetindeyiz" dedi.

'Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz'

adalet

Nöbeti ziyarete gelen kadınlar da uzun uğraşların ardından nöbet alanına girmeyi başardı. Kadınlar adına konuşan Selin Top "Aslında adalet talebi neden var dediğimizde bu parka bakabiliriz. Biz kadınlar olarak her zaman, 'erkek adalet değil gerçek adalet' istedik. Her zaman adaletteki bu erkekliği teşhir etmek için mücadele ettik. Sokakta, evde, iş yerlerinde, fabrikalarda her zamankinden daha fazla baskı altındayız. Kürdistan'da savaşta hayatını kaybeden kadınlar için adalet istiyoruz KHK'larla işini kaybedenler için adalet istiyoruz. Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya günlerce şiddet uygulanıyor, biz buna karşı vicdan diyoruz" açıklaması yaptı.

adana

'Ayrı bir selam gönderiyorum' 

Akşam saatlerinde nöbet alanına gelerek HDP'li vekilleri ziyaret etti. Gazeteciler tutuklu meslektaşları için adalet istedi. Sırrı Süreyya Önder, kendilerine destek ziyaretinde bulunan gazetecilere teşekkür etti. Gazetecilerle birlikte açıklama yapan Önder "Bütün bu zulümlerden en çok payı , özgürlüğünden pay vermeyen gazeteci arkadaşlarımız aldı. Buradan doğrular ve gerçekler adına kendi tutumundan taviz vermeyen bütün gazetecileri selamlıyoruz. Burada Ahmet Şık'a ayrı bir selam göndermek gerekiyor" dedi.

Önder'in ardından konuşan Faruk Eren "Hakkımızda yüzlerce dava var. Kaç tane dava açıldığını artık hesaplayamadık. Sadece yaptığımız haberlerden değil sosyal medyada yaptığımız paylaşımlardan dolayı da davalar açılıyor. Gazeteler, haber ajansları kapatılıyor. Biz biliyoruz ki gerçekler devrimcidir, gerçekleri duyurmaya devam edeceğiz. Gerçekleri duyurana kadar da mücadelemiz sürecek" açıklaması yaptı.

Daha sonra kürsüye geçen ve KHK ile kapatılan Özgür Gündem davasından yargılanan, Ayşe Düzkan, şu an tutuklu olan gazeteci Zehra Doğan ve İnan Kızılkaya'ya gönderdiğini söyledi. Düzkan şöyle devam etti "Bize özgür diyorlar ama sadece kalbimiz özgür. Zehra Doğan'a selam göndermek istiyorum. Birlikte yargılandığım İnan Kızılkaya'yı hatırlatmak istiyorum. Bütün arkadaşlarımızı anmak istiyorum. Onlar halkın haber alma hakkı için cezaevinde" diye konuştu.

'12 Eylül'de bile bu manzara yoktu'

chpp

HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni ziyaret edenler arasında 'CHP Sol Kanat' üyeleri de vardı. CHP Sol Kanat Yürütme Üyesi Münir Aydın nöbet alanında yaptığı açıklamada, polis ablukasını eleştirdi. Aydın  konuşmasında şunları dile getirdi; "Bir siyasal partinin eylemine girebilmek için uygulanan bu sistem faşizmin kendisidir. 12 Eylül'de bile bu manzara yoktu. Seçilmiş vekiller ve belediye başkanları içeride. Bu uygulamalara karşı çıkmalıyız. Ayrı ayrı faşizme karşı mücadele etmeliyiz. Türkiye'nin demokrasiye ihtiyacı var. Bu nöbet demokrasi mücadelesinde önemli bir adımdır. 3 polis çemberinden geçip bir siyasal parti eylemine katılmak yürek ister buraya katılan yürekli insanları destekliyorum."

Demokratik Alevi Dernekleri de 'Adalet ve Vicdan Nöbeti'ne geldi. Burada konuşan Demokratik Aleviler Derneği Dedesi İbrahim Erdoğan" Tarih şahidimizdir ki biz hiçbir imparatorluğun ve hiçbir devletin zulmü karşısında boyun eğmedik insanlık ve özgürlük adına bedeller ödeyerek bu zamana kadar getirdik" dedi.

grev

Adalet ve Vicdan Nöbeti'nin 5'nci günü sona erdi. Günün son ziyaretçileri Birleşik Haziran Hareketi oldu. Birleşik Haziran Hareketi adına konuşan İlhan Şimşek, "Ne zaman ki Semih ve Nuriye'nin çığlıkları Sur'dan duyulur,  ne zaman ki buzdolabındaki çocukların annelerinin sesi Edirne'den duyulursa o zaman doğru yoldayız demektir. Referandumdaki hayır çalışmaları iktidarı korku ve paniğe sürüklemişti. Farklı öncelikler ve farklı doğrular yan yana gelerek iktidarı sarsmayı başarmıştı. Bizim yapmamız gereken önümüzü tıkamak değil başlangıç cümlelerimiz faşizmi tarihin çöplüğüne gömmekti" dedi.