HDP Sözcüsü Baydemir: Hafta boyunca AYM önünde olacağız
HDP Sözcüsü Baydemir, Anayasa Mahkesi önündeki nöbetlerinin hafta boyunca devam edeceğini söyledi. İktidarın yargıya müdahale ettiğini belirten Baydemir, "Size yapılınca 'kumpas', muhalefete yapılınca 'yargı bağımsızlığı'. Bu doğru değil" dedi.
DUVAR - HDP'liler Anayasa Mahkemesi önünde dün başlattıkları Vicdan ve adalet nöbetine bugün devam ediyor.
HDP MYK (Merkez Yönetim Kurulu) üyeleri ve milletvekillerinin katıldığı eylemin ikinci gününde açıklama yapan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu milletvekillerinin dosyalarını ele almamasını eleştirdi. Baydemir, şunları söyledi:
BU BİR YALAN, BU BİR YARGILAMA DEĞİL: Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras onurlu bir barış ve demokratik bir rejim olabilir. Çatışmanın kavganın hakim olduğu bir coğrafyada iktidara alkış tutanlar, bunun semeresini çocuklarınız, çocuklarımız yaşayacak. Yol yakınken hep birlikte adalet çağrısına kulak verelim. 307 gündür siyasi operasyonlar bir merkezden düğmeye basılmak suretiyle eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz cezaevine konuldu. Şu anda cezaevinde 11 milletvekili var. Dünyanın başka hangi ülkesinde 11 muhalefet milletvekili cezaevinde? Bu bir yalan, bu bir yargılama değil.
DEMİRTAŞ'IN DOSYASI 307 GÜNDÜR BEKLETİLİYOR: Bu yargının rutin işleyişiyse 307 gündür Selahattin Demirtaş’ı tutuklayan mahkeme, neden duruşma başlatmıyor. 307 gündür daha dosyası görüşülmedi. İddianame hazırlandı, dosya güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya gönderildi. Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) bugün dosyayı görüşecekti. Ama siyasi müdahaleyle söz konusu dosya Kobani olayları dosyasıyla birleştirilmek istendi. ACM hayır dedi. Böyle bir suç isnadı yok dedi. Demirtaş’ın bu konuyla ilgili suçlanması için ayrıca dokunulmazlığının kaldırılması gerekir dedi. Buna rağmen siyasi otorite baskısını sürdürdü ve hala duruşma tarihi verilmedi. Eğer bir yargılama ciheti olsaydı şu ana kadar duruşma gerçekleşirdi.
AYM Başkanı Zühtü Arslan: Allah'tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedim, eğilmem!
AYM HAREKETE GEÇSE BUNLAR YAŞANMAYACAKTI: Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu dosyada, CMK’ya (Ceza Muhakemesi Kanunu) göre her bir tutuklu ayda bir mahkemesi tarafından resen tutukluluk halinin gözden geçirilmesi ve kararlaşması gerekiyor. En son 22 Haziran’da bu gerçekleşti. Sonraki aylarda böyle bir prosedürü dahi yerine getirme zahmetine katlanılmıyor. Şu anda Demirtaş’ın tutukluluğu butlandır. Hukukun aleni bir şekilde çiğnenmesidir. 307 gündür bu saldırıyı meşrulaştıran yegane ortam içtihat kararını, AYM hükmünü yerine getirmeyen AYM’ye aittir. AYM etkin ve hızlı işleyen bir mekanizmayı harekete geçirmiş olsaydı, makul bir sürede kararını açıklamış olsaydı bu hukuksuzluklar da olmayacaktı.
ESAD'IN SURİYE'Sİ, HİTLER'İN ALMANYA'SI: Yargı işlemezse hayatın her alanında hukuksuzluk karine haline dönüşür. Hukuk muktedirin sopası haline dönüşür. Dünyanın hangi ülkesinde hukuk muktedirin, güçlünün sopası haline dönüşmüşse o toplumun yakın geleceği yıkım olmuştur. Bakın Esad’ın Suriyesi’ne, Hitler’in Almanya’sına, Mussolini’nin İtalya’sına... Bütün bunlar derstir. Biz burada bulunuyoruz ki bütün bunlar olmasın diye.
YARGITAY BAŞKANI'NIN AÇIKLAMALARI: Dün Yargıtay Başkanı açık bir şekilde ifade etti, 'Yargıya olan güven sarsıldı' dedi. Bunun müsebbibi muhalefet değil, bunun müsebbibi 'AYM kararına saygı duymuyorum' diyenlerdir. Bunun müsebbibi referanduma muhalefetsiz bir şekilde girme saikiyle yargıyı talimatlandıranlardır.
Yargıtay Başkanı yargı mekanizması işine FETÖ mensuplarının sızmasından yakınıyor. Bunların temizlenmesi konusunda mücadele başlattığını söylüyor. Eş genel başkanlarımız, milletvekillerimizin tamamının fezlekeleri FETÖ diye görevden alınan ya da cezaevlerine konulan polislerin hazırladıkları fezlekelerdir. İddianamelerin tamamı cezaevindeki savcılar tarafından hazırlanmıştır. Siz gerçekten yargı içindeki kumpas ekibiyle mücadele ediyorsanız onların hazırladığı iddianameler, kararlar üzerinden nasıl karar inşa edersiniz? Sizin bizler açısından sizden öncekilerden farkınız yok. Size yapılınca 'kumpas', muhalefete yapılınca 'yargı bağımsızlığı'. Bu doğru değil. Olması gereken yegane yol; herkes için adalet, herkes için eşitlik, özgürlük.
ADALET TECELLİ EDİNCEYE KADAR: Adaletten ne kadar uzaklaşırsanız olağanlaşmaktan da o kadar uzaklaşırsınız. Bu ülkede kamu güvenliğini sağlamanın yegane yolu barıştan geçer. Barışa ulaşmanın en kıymetli araçlarından biri de adalet mekanizması. Adalet mekanizmasının vicdanı ve yasal düzenlemelerle karar vermesi için iktidarın baskı politikalarından vazgeçmesi gerekiyor. Bugün burada bulunuşumuz siyasi iktidarın yargı üzerinden baskı politikalarını geri çekmesi içindir. Adalet tecelli edinceye kadar, hak hukuk yerini buluncaya kadar çabamız kesintisiz bir şekilde devam edecek. Hafta içi boyunca burada olacağız. Bir arada yaşam, eşitlik, legal demokratik siyaset aktörlerinin özgürleşmesini çabamızı ortaya koymaya devam edeceğiz. (HABER MERKEZİ)