Zorunlu arabuluculuk düzenlemesi yasalaştı
Zorunlu arabuluculuğun da içinde yer aldığı İş Mahkemeleri Kanunu, Meclis'te kabul edildi. Arabuluculuğun eşit taraflar arasında olabileceğini belirten HDP milletvekili Mithat Sancar, "İşçiye şunu demiş oluyorsunuz: Burada uzlaş, hakkından bir parça feragat et" dedi. MHP milletvekili Mevlüt Karakaya da bölge idare mahkemesi kararlarının Yargıtay'da temyiz edilemeyecek olmasını eleştirdi.
DUVAR - "İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı", Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edildi. Yasa işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklarda mahkemeden önce arabulucuya başvurulmasını öngörüyor. Arabulucuya gidilmeden yapılacak dava başvuruları reddedilecek. CHP, HDP ve MHP milletvekilleri ise yasayı eleştirdi.
MHP: YARGITAY YOLUNUN KAPATILMASINI UYGUN BULMUYORUZ
İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurul'unda görüşüldü. Tasarıyla ilgili söz alan MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, işe iade davalarında Yargıtay'a başvuru yolunun kapatılmasını eleştirdi. Karakaya şunları söyledi:
"24'üncü madde, işyeri sendika temsilcilerinin iş güvencesiyle alakalı. Biliyorsunuz, mevcut halde ilk mahkeme kararı Yargıtay'a götürülebiliyor, temyiz yoluna gidilebiliyor. Bu değişiklikle birlikte, ilk mahkemenin kararı yani iş sözleşmesinin tesisi söz konusu olduğunda ilk mahkemenin kararı istinaf yoluyla bölge adliye mahkemesine götürülecek ve buradan verilecek karar da kesin karar olacak.
8'inci ve 31'inci maddeyi birlikte dikkate alacak olursak işe iade konusunda disiplin cezalarında ve işyeri temsilcilerinin iş güvenliğiyle ilgili konularda ilk mahkeme kararlarının Yargıtay'a taşınması temyiz yolu kapatılmış olacak, istinaf yoluyla bölge adliye mahkemesi kesin kararı verecek. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunu uygun bulmadığımızı komisyonlarda ifade ettik, bir kez de buradan ben ifade etmek istiyorum."
KUYUCUOĞLU: TASARI İŞÇİDEN ÇOK İŞVERENİ KORUYOR
CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu ise, birçok maddenin çalışanların aleyhine olduğunu söyledi. Kuyucuoğlu, "İşçiyi korumaktan daha çok, işvereni ve sermayeyi koruma amacı gütmektedir. Gerekçesi ise iş mahkemelerinin yükünün azaltılmasıdır" dedi.
Arabuluculuk, sisteminin sadece Malezya ve Arjantin'de uygulandığını belirten Kuyucuoğlu, "Yurttaş, bedelsiz olarak, ücretsiz İŞKUR'dan hakkını arayabilirken, bu yasayla önce arabulucuya gidecek ve ücret ödeyecek, zaten işverenle sorunu olan ve sıkıntı çeken, aynı zamanda zar zor geçinen çalışanlar bir de ekstra para ödeyecekler, bu, kabul edilebilir bir uygulama değildir" diye konuştu.
İŞKUR'un inceleme yetkisinin mahkemelerin yükünü azaltabileceğini dile getiren Kuyucuoğlu, "İhtilaflı durumlarda İŞKUR'a yapılan başvuruların çözümünde uygulamada yüzde 75-80 başarı vardır. İŞKUR'un bu konudaki inceleme yetkisi neden alınıyor? Bu sorunun cevabını bekliyoruz. İŞKUR'un bu yetkisi devam ettiği takdirde iş mahkemelerinin yükü de azalacaktır" dedi.
SANCAR: GÖNÜLLÜ OLURSA ARABULUCULUK BİR ANLAM İFADE EDER
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, tasarının en önemli düzenlemesinin arabuluculuk olduğunu kaydetti. Arabulucuğun zorunlu olmasını eleştiren Sancar, "Zorunlu arabuluculuk kurumu, arabuluculuk kavramına da kurumuna da aykırı bir düzenlemedir yani ara buluculuk esasen ihtiyari olursa anlam taşır. Bir uyuşmazlığın tarafları eğer gönüllü olarak bir arabulucuya başvurmak isterlerse ancak bu bir anlam ifade eder" şeklinde konuştu.
Zorla arabuluculuk: İnsan yerine konmadan 'kucaklaşma'
'İŞÇİYE HAKKINDA FERAGAT ET DİYORSUNUZ'
Arabuluculuğun eşit taraflar arasında olabileceğini belirten Sancar, şöyle devam etti:
"Şimdi, bir defa, iş davalarında taraflar tamamen eşitsizdir yani bir tarafta işveren, günlük deyimle patron, diğer tarafta işçi yani emekçi vardır. İşverenin gücünü ve imkanlarını anlatmaya gerek yok herhalde, işçinin ise emeğinden başka bir gücünün olmadığını da biliyoruz. Hem zorunlu hale getiriyorsunuz, böylece kavramın ve kurumun doğasına aykırı bir düzenleme yapmış oluyorsunuz hem de eşit olmayanlar arasında böyle bir yolu dayatıyorsunuz. Şimdi, işçi ve işveren arasındaki bir ihtilaf, ki bu ihtilafların çok büyük bir kısmı işçilerin haklarının yenmesinden kaynaklanıyor. Bir ihtilafta arabulucuya gidildiğinde işçinin konumu ile işverenin konumunu bir düşünün. İşçiye şunu demiş oluyorsunuz zorunlu arabuluculukta: 'Bak, eğer yargıya başvurursan bu iş uzun sürer. Tamam, senin tazminatın şu kadardır, hakkın bu kadardır. İyi, güzel, üstelik bunlar kanunda zaten güvence altına alınmıştır ama gel vazgeç mahkemeye gitmekten, burada uzlaş, hakkından bir parça feragat et.' Tam bunu getiriyorsunuz."
ARABULUCUYA BAŞVURULMADAN DAVA AÇILAMAYACAK
Konuşmaların ardından yapılan oylamada tasarı kabul edildi. Yasada yer alan uyuşmazlıklarda mahkemeye başvurulması için önce arabulucuya başvurulması şartı getirildi. İşçi alacakları, kıdem veya ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ve işe iade talebi için öne arabulucuya başvuru yapacak.
Davacı olacak taraf, anlaşma sağlanamadığına dair son tutanakla birlikte mahkemeye başvurabilecek. Eğer son tutanak dava dosyasında yer almazsa, bir hafta süre verilecek. Tutanak eklenmezse dava başvurusu reddedilecek.
İŞ KAZASI MESLEK HASTALIKLARINDA ARABULUCU ŞARTI ARANMAYACAK
Arabulucuya başvurulmadan mahkemeye gidilirse, herhangi bir işlem yapılmadan dava reddedilecek.
İş kazası ve meslek hastalıkları nedeniyle açılacak davalarda ise arabuluculuk şartı bulunmuyor. (HABER MERKEZİ)