HDP'de parti sözcülüğü 'esas taşıyıcı'ya iade
HDP grup toplantısında konuşan Osman Baydemir parti sözcülüğü görevini cezaevine girince bırakan Ayhan Bilgen'e iade etti. Baydemir, "HDP dimdik ayakta. İktidarın genel başkanları cezaevine konsaydı, belediye başkanlarının yerine kayyumlar atansaydı ne olurdu? Çil yavrusu gibi dağılırlardı" dedi.
DUVAR - HDP Grıp toplantısında Osman Baydemir parti sözcülüğü görevini cezaevinden çıkan Ayhan Bilgen'e iade etti. Baydemir toplantıda yaptığı konuşmada, "Bayrağı yere düşürmedik. Nasıl ki gururla aldıysak bugün gurur ve onurla parti sözcülüğü bayrağını esas taşıyıcısı olan Ayhan Bilgen'e iade ediyorum" dedi.
HDP Şanlıurfa Milletvekili ve Parti Sözcüsü Osman Baydemir TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Baydemir'in açıklamalarından satır başları şöyle:
ÇÖZÜMÜN ADRESİYİZ: 5. yılını geride bırakan HDP'nin paradigması, bu ülkenin içinde bulunduğu bütün girdapların çözüm adresidir. Dünyanın neresinde bir siyasi parti, HDP'nin yaşadığı gibi bir saldırıya maruz kalsaydı dağılırdı. Ama HDP dimdik ayakta. İktidarın genel başkanları cezaevine konsaydı, belediye başkanlarının yerine kayyumlar atansaydı ne olurdu? Çil yavrusu gibi dağılırlardı. Ne diyorlardı Eş Genel Başkanlarımız rehin alındığında? "Yargılayacağız." Yalan! Demirtaş’ın tutuklu olduğu dosyada 348 gündür yargılama yapılmadı. 7 Aralık'a duruşma günü verildi Demirtaş için. Ama SEGBİS’le bağlanmasını istiyorlar. Çünkü duruşma salonunda Demirtaş'ın yargılanan değil yargılayan olacağını çok iyi biliyorlar. Erdemliler hareketinden, rantiyeciler partisine dönüşmüş bir siyasi akımla karşı karşıyayız. Bunu gizlemek için de çareyi savaş politikalarında buldular.
ÇOK ŞÜKÜR SEHER YASAKLANMADI: Kitaba düşmanlık, ancak ve ancak kitapsızların işidir. Bizim bunlara bir çağrımız var. Tamam anlaşıldı zamanınız olmadığı için yazamıyorsunuz. Bari okuyun. Okuyamıyorsanız da danışmanlarınıza söyleyin özetini çıkarsınlar. Ve bir kitap var ki. Seher ismi. Çok şükür bu kitap henüz yasaklanmadı. Bu kitap bünyesinde şifreler barındırıldığı gerekçesiyle cezaevine alınmadı. Seher'de şifre var aslında. O şifre de cesarettir. Medeniyetler ve şehirler kitabı da alınmadı. Davutoğlu'ndan ses çıkmıyor ama biz ona da sahip çıkıyoruz.
KÜRT OLDUKLARINDAN MI? Muğla'da insanlık onuruna bir saldırı gerçekleşti. Bu toplumu korkutmanın bir yöntemi olarak kullanıldı. Bu yöntemi bugünlerde IŞİD ve El Kaide barbarlığı kullanıyor. Bakın neye benzediniz. Bunları aşmanın yolu bu fotoğraflara itiraz etmektir. Türkiye'nin batısında yaşayan bütün yurttaşlarıma çağrımdır. AKP Genel Başkanı'nın her şeye dair fikri vardır. Bu görüntülere neden bir şey söylemiyor? Kürt oldukları için mi? Ey AKP Genel Başkanı, niye dut yemiş bülbül gibi susuyorsun? Neden bu fotoğrafa itiraz etmiyorsun. Niye "işkence suçtur" demiyorsun? Bu insanlar Kürt olduğu için mi? Biz kabile devleti değilsek, bu şantaj politikası ne? Bugün bu ülkede görülen pek çok sorun kabile devletlerinde bile yaşanmayan sorunlardır. OHAL'de bu gidişata dur demek hepimizin görevidir.
İSMİNİ DEĞİL, ZİHNİNİ DEĞİŞTİR: Neredeyse 15 yıldır iktidar bu hükümet. Bu değiştirilen sistemi de siz getirdiniz. Çocuğun ismini değiştirerek çocuğu değiştiremezsiniz. Bu çocuğun ismini değil, zihnini değiştir. Çoğulculuğu öğret bu çocuklara. Demokrasiyi öğret. Daha dün İstanbul'da Helin kardeşimiz toprağa verildi. Yeni katillerin türememesi için HDP mücadelesini sürdürecek.
HER ŞEY BİTTİ O KALDI: AKP Genel Başkanı, "İsteseniz de istemeseniz de müftülere nikah yetkisi geçecek" demiş. Her şey bitti de o kaldı. Bu bir algı yönetimidir. Bu bir gündem saptırma operasyonudur. İsteyen her yurttaş dini nikahını kıydırabilir. Buradaki ajanda çok farklıdır. İşte bundan dolayı toplum buna itiraz ediyor. Kadınlar bir kampanya başlatmışlar. Buradan bütün kadın yoldaşlarımıza selam olsun. Onlar diyorlar ki siz ne yaparsanız yapın, sizin zihniyetiniz bu ülkeden gidecek. Kadınlar varsa mutlak suretle mücadele vardır.