Şaban Dişli: Parti içi bir türlü, sosyal medya bir türlü... Artık yeter...
AK Parti Genel Başkan Başdanışmanlığı görevinden istifa eden Şaban Dişli: Parti içi bir türlü, sosyal medya bir türlü... Bunların kaynağını da bulamıyorum. Kim yaptırıyor belli değil. Artık yeter...
DUVAR - AK Parti Genel Başkan Başdanışmanlığı'ndan dün istifa eden Şaban Dişli kararın açıklanmasının ardından Vatan gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik'e yaptığı açıklamada sosyal medyada hakkında yazılanlar ve parti içinde söylenenler nedeniyle görevi bıraktığını belirtti. Dişli, istifasını Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın istemediğini, istifası istenen belediye başkanlarının kendisini örnek göstererek görevi bırakmadıkları yönündeki iddiaları ise bilmediğini söyledi.
“Sıkıldım... Çok sıkıldım. Parti içi bir türlü, sosyal medya bir türlü… Bunların kaynağını da bulamıyorum. Kim yaptırıyor belli değil. Artık yeter...”
Bu sözler dün AK Parti Genel Başkan Başdanışmanlığı görevinden istifa eden Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’ye ait.
DÜN SAAT 16.44
Başkent Ankara’da dün öğle saatleri itibariyle, herkes Balıkesir, Bursa ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının istifa haberlerini bekliyordu.
Öğleden sonra bir istifa haberi geldi ama görevinden ayrılan bu üç belediye başkanından biri değildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Başdanışmanı Şaban Dişli, ilk günden itibaren tartışmalara konu olan bu görevinden istifa etti.
Haberin duyulmasının ardından hemen Şaban Dişli’yi aradım. Telefonu sürekli meşguldü.
Dişli’ye ulaştığımda saat 16.44’tü. Görevi bırakma nedenini yaptığı yazılı açıklamada kayıtlara geçirmişti ama söyleyecek daha fazlası olmalıydı...
ERDOĞAN MI İSTEDİ?
- Sayın Dişli, açıklamanızda hem sosyal medya hem de parti içinden gelen yorumlardan duyduğunuz rahatsızlığı vurgulayıp partinizin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sizin üzerinizden daha fazla yıpratılmaması için istifa ettiğinizi söylüyorsunuz. Gündemdeki büyükşehir belediye başkanları gibi, sizin istifanızı da Cumhurbaşkanı Erdoğan mı istedi?
- Hayır. Kendisinin bir talebi, bir telkini olmadı. Ben kendi inisiyatifimle ayrıldım.
- Cumhurbaşkanı’nın yorumu ne oldu pekiyi? Ne dedi size bu karar üzerine?
- Henüz bir şey söylemedi. Ben sabah istifa dilekçemi gönderdim partiye. Kendisinin haberi olmuştur sanırım ama bugün malum yabancı konuğu var, çok yoğunlar. Muhtemelen o yüzden henüz bir temasımız olmadı.
İLK GÜN TT OLDUM
- Kulislerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istifalarını talep ettiği belediye başkanlarının sizi örnek gösterip “Şaban Dişli görevdeyken bizim ayrılmamız isteniyor” şeklinde tepki gösterdikleri konuşuluyor...
- Onu bilemem ama şunu biliyorum ki, sürekli benim üzerime oynayanlar var. Bakın, danışmanlık görevi ilk duyulduğunda, lehte aleyhte, Türkiye’de TT (Trend Topic: Twitter’da hakkında en çok yorum yapılan kişi ya da konu) oldu. Dünyada da TT sıralamasında üçüncüydü. Sanki çok büyük, çok önemli bir şeymiş gibi... Murat Bey, sıkıldım... Çok sıkıldım. Parti içi bir türlü, sosyal medya bir türlü... Bunların kaynağını da bulamıyorum. Kim yaptırıyor belli değil. Artık yeter...
GEREKÇE O GÖRÜNTÜLER Mİ?
- 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’ndeki güvenlik kamerası kayıtlarından bir bölümü daha, üç gün önce (16 Ekim 2017 Pazartesi) medyada yer aldı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler’in elleri arkadan kelepçeli şekilde - üsse getiriliş görüntülerinden söz ediyorum. Kardeşiniz Mehmet Dişli’nin de o koridorda yürüyerek telefon görüşmesi yaptığı o kayıtların kamuoyuna yansıması üzerine mi istifa kararı aldınız?
- Ben bunu, yani istifa konusunu aşağı yukarı bir 15-20 gündür yakınlarıma söylüyordum. Diğer meseleye gelince... Ben, Mehmet’in (kardeşi, eski Tümgeneral Mehmet Dişli) tutuklanmasından beri aynı noktadayım. Sonuçta ben bu partinin kurucusuyum. Partime ve Cumhurbaşkanımıza bağlılığım ve hizmet anlayışım konusunda da tavrım net. Gelinen noktada partinin de, genel başkanın da atılan bu tweetlerle, yapılan yorumlarla, parti içindeki arkadaşların yorumlarıyla yıpratıldığını görüyorum. Benim üzerimden bu durumun daha fazla devam etmesini istemedim. Tabii ben de öyle. Ben de yıpratılıyorum. Değişik grupların üzerine değişik baskılar oluyor vs... Dolayısıyla ben de artık yeter dedim. Durum bundan ibarettir.