Anayasa Mahkemesi'ne TKDP tepkisi

Anayasa Mahkemesi, savcılığın, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi’nin kapatılması talebiyle sunduğu iddianameyi kabul etti. DTK, partinin 'Kürdistan' ibaresi nedeniyle kapatılmak istendiğini belirterek, karara tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi’nin kapatılması istemiyle sunduğu iddianameyi kabul etti.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), partinin adında bulunan 'Kürdistan' nedeniyle kapatılmak istendiğini belirterek, atılan adımı kınadı.

DTK'nin açıklamasında, demokratik bir yaşamın kurulabilmesi için Kürt sorununun çözümünü öncelikle amaç olarak gören çok sayıda partinin kapatıldığı hatırlatılarak, tarihsel ve toplumsal gerçeklere karşı adım atılmaması çağrısı yapıldı.

DTK’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ismindeki Kürdistan sözcüğü nedeniyle Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu iddianamenin kabul edilmesi evrensel hukuk, insan hakları ve demokrasi açısından son derece kaygı verici bir gelişmedir.

Türkiye’nin siyasal yaşamı; Kürt sorununun çözümünü, demokratik bir yaşamın kurulabilmesi için öncelikli amaç olarak gören onlarca siyasi partinin hukuk ilkeleri ve toplumsal gerçeklikler yok sayılarak kapatılmasıyla doludur. Kürt halkı başta olmak üzere, demokratik toplumsal kesimlerin siyasal yaşama dahil olmaları bu yolla engellenmeye çalışıldı. 15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra AKP hükümetinin yargıyı ele geçirerek bir AKP yargısı haline getirmesiyle, muhalif toplumsal kesimleri siyasal yaşamın dışına itme girişimleri de yoğunluk kazandı.

Kürdistan sözcüğü gerekçe gösterilerek bir siyasi partinin kapatılması kabul edilemez bir durumdur. Kürdistan kavramı bir realite olarak gerek Kürt halkı gerekse de bütün Ortadoğu ve dünya toplumlarında meşru, gerçekliği ve karşılığı olan bir olgu olarak kabul edilmiş ve öyle anılmıştır. Burada söz konusu olan Kürt ve Kürdistani her değere, kazanıma ve varlığa karşı bir önyargı ve düşmanca bir tutumdur.

Oysa, 1921 Anayasası, TBMM toplantı tutanakları, uluslararası görüşme tutanakları, bir çok devlet yöneticisi ve kanaat önderlerinin yazışma ve konuşmaları vb. bir çok tarihsel arşiv ve doküman Kürdistan kavramının Türkiye’nin siyasal ve toplumsal yaşamında bir gerçeklik olarak var olduğunun somut delilleriyle ortaya koymaktadır.

Mahkeme kararları ile tarihsel ve toplumsal gerçekliklerin değiştirilemeyeceği de somut ve bilimsel bir olgudur.

Biz Demokratik Toplum Kongresi olarak bu yaklaşımı ve zihniyeti protesto ediyor, kınıyoruz.”

Anayasa Mahkemesi, 12 Ekim'deki Türkiye Kürdistan Demokrat Partisinin kapatılmasına ilişkin davada, partiye savunma için bir ay süre vermişti.

(DUVAR)