Akşener: Bu KHK insanların birbirini katletmesine neden olur

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, son çıkartılan KHK'nin 'insanların birbirini katletmesine neden olacağı' uyarısında bulundu ve ilgili maddenin kendileri için 'yok hükmünde' olduğunu söyledi. Kendilerine 'FETÖ' suçlaması yapan AK Parti'ye de "Her toplantı da ağlaya ağlaya 'Hoca efendi dön' diyen sizsiniz" yanıtını verdi. Tarımda ithalatçı ülke konumuna gelinmesini eleştiren Akşener "Kaynak diyorlar ya, kaynak çok. Sadece çaldıklarını alıp size dağıtsak bitti" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Hükümetin, TBMM'nin tatile girmesinin hemen ardından çıkardığı 696 sayılı KHK'ye yönelik tartışmalar sürüyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, KHK'nin sivillere yargı muafiyeti getiren maddesinin kendileri için 'yok hükmünde' olduğunu söyledi. Akşener, "İnsanlara silah kullanmayı serbest bırakırsanız, insanların silah almasını kolaylaştırırsanız, sosyal medyada kimin nasıl öldürüleceği, kime nasıl kurşun sıkılacağına dair beyanlar oluyorsa, bu KHK’nın maddesi aynı zamanda insanların birbirini katletmesine neden olacaktır. Bu milletin aziz evlatlarını ürkütmek, korkutmak istiyorsunuz. Korkmuyorum kardeşim. Korkmuyoruz kardeşim" diye konuştu.

Aksaray'da partisinin il teşkilat binasının açılış törenine katılan Akşener, burada partililere seslendi. İYİ Parti'nin cesurlar hareketi olduğunu ifade eden Akşener, "Baskı, korkutma ve tehditlere rağmen 'Elif' gibi dimdik durarak İYİ Partiye güç verdiniz" dedi.

Akşener konuşmasında özetle şunları söyledi:

İNŞAATLA SÜRDÜRÜLEN BÜYÜME HALKA YANSIMAZ: Derdimiz ekonomi. Ekonomi yüzde 11,1 büyüdü sağ olsunlar. Ama kimsenin cebine 11.5 kuruş giriş yok. İşsizlik azaldı mı? 11,1 büyüyen bir ülkenin çocuklarının, genç işsizlerinin en az yarısının iş bulması gerekirken, sayın başbakan her bir iş adamına ekstra iki kişi işe alın demek mecburiyetinde kalıyor. Halbuki Aksaray'da gençlerimizin işsiz olması mümkün değil. İyi kötü fabrikalar vardı, tarım vardı, fabrikalar vardı. Dolayısıyla üretmeyen, sadece yanlış bir tercih olan inşaatla sürdürülen ekonomik büyüme size yansımaz. Sizin çocuklarınızın işine yaramaz. Biz iktidar olduğumuzda önce sanayileşmeye, ona bağlı olarak üretime, ona bağlı olarak istihdama önem vereceğiz. Onu birinci tercihimiz olarak ortaya koyacağız.

ORADA BİLE TÜRKİYE'Yİ SOYUYORSUNUZ: Tarımda şimdi buğday ithal ediliyor. Ey muhteremler buğday, saman, mercimek ithal ediyorsunuz. Hani Türkiye tarım da kendine yeten bir ülkeydi? Soru bir; Hangi AK Partililerin, AK Parti yandaşlarının Etiyopya’da, Sırbistan’da, Ruanda’da, Sudan’da binlerce dönüm arazisi var ve onların üzerinde tarım yapıp Türkiye’nin ihtiyacı olan buğdayı, samanı ve mercimeği bunlar üzerinden ithal ediyorsunuz. Orada bile Türkiye’yi soyuyorsunuz muhteremler, bırakın gelin Türkiye’de tarım yapılmasının önünü açın. Nerede görülmüş Amerikan çiftçisinin 4 katı mazot parası ödeyerek dünya ile rekabet edebilir buğday yetiştirilsin. Biz mazotta gübre de teşviği uygulayacağız. Biz girdilerde çiftçinin elini rahatlatacağız.

ÇALDIKLARINI ALIP DAĞITSAK, KAYNAK SORUNU OLMAZ: Hayvancılık ne oldu? Hayvancılık gitti. Güney Amerika’dan hayvan ithalatı. Sayın Cumhurbaşkanın Sudan’dan da hayvan ithalatıyla ilgili anlaşma yapmış. Peki angus- mangus geliyor da, Türk hayvancılığı ne oldu? Bizim hayvancılığımız ne oldu. Neden ortadan kaldırdınız. Neden gereken girdi teşviklerini vermiyorsunuz da, uluslararası anlamda rekabet edebilir süt üretimini et üretimini ortaya koymuyorsunuz? Neden çiftçimizi ithal buğdaya, ithal mercimeğe, ithal samana mecbur bırakıyorsunuz? İyi Parti’nin hedefi Türkiye’yi yeniden ithal eden değil ihraç eden bir tarım ülkesi haline getirmek. Hem bunlar o kadar büyük paralar değil. Kaynak diyorlar ya, kaynak çok. Sadece çaldıklarını alıp size dağıtsak bitti.

İNŞALLAH CANIM KARDEŞİM MERAL DEMEZ: Kişisel dostluklarla 'Canım kardeşim Putin', 'Canım kardeşim Reza', 'Canım kardeşim Trump reis', ondan evvel Obama, 'Canım kardeşim Esat', sonra Eset. İnşallah bana 'Canım kardeşim Meral' demez. Canım kardeşim diyen atta'ya gidiyor. Uçuyor gidiyor. En son El Beşir’e dedi gitti. Dış politika şahsi dostlukla yürümez. Dış politika 'ey'lerle de yürümez. Dış politika akıl, mantık, sağduyuyla ve Türk milletinin çıkarlarını öne koyarak yürür. Etrafımızı düşman çevirmiş hale getiren bu muhteremler. Fakat ilginç bir yel oldu. Sayın Erdoğan’ın bir beyanını okudum. Diyor ki bir adası varmış Sudanlılar'ın; 'Onu bize verin restore edelim.' Soruyorum, elalemin adasına restorasyon yapmak için ada isterken, muhterem, 18 ada işgal altında bunun hakkında ne düşünüyorsun. 18 adayı işgalden kurtarmak için fikrin nedir. El alemin adasına restorasyon 18 ada Yunanlıların elinde. Yunanlılar sinir bozmak izin kuzu çeviriyor. Yunan savunma bakanı 'Sıkıyorsa gelin alın' dedi. Bizimkilerden çıt yok. Ona da biz cevap veriyoruz. Merak etme az kaldı. Sen de hadi bakalım sıkıysa verme.

BU KHK'LAR ANAYASAYA AYKIRI: Bir açık ara bu iktidarın, açık ara büyük bir milletvekili gücü var Meclis'te. Dışarıdan destekleyenler de var. Bu KHK’ları bu şekilde Cumhurbaşkanı imzasıyla çıkarmak yerine, zaten Meclisten geçebilecek imkanı varken neden Meclis'ten geçirmiyorlar birinci soru. Anayasa Mahkemesi, 'olağan üstü hal döneminde KHK’lar ile ilgili ben bir şey yapamam' diye bir karar verdi. Ama Meclis'ten geçen KHK’lar kanunlaştığı için Anayasa Mahkemesi iptal edebilir. Bu nedenle birinci yöntem KHK’nın Cumhurbaşkanı eliyle çıkartılmasıdır. Meclis'ten kaçırılması ve Anayasa Mahkemesi’nin gözetiminden kaçırılması, anayasaya aykırı olması demektir. Anayasaya karşı suç işlenmektedir

KORMUYORUZ: İki; şimdi malum kararname işte deniliyor ya 15 Temmuz’dan sonra fasılda tekrar benzeri bir şey olursa bürokratların sivillerin karşı koyması halinde, suç işlemesi halinde her türlü hukuki yaptırımdan azade olması anlamına geliyor. Öncelikle şunu söyleyeyim, İYİ Parti için bu madde yok hükmündedir. Kardeşim, FETÖ’yü bu ülkenin başına kim sardı? Yıllar boyunca birlikte beraber bu ülkede iş tuttunuz. Devletin kılcal damarlarına kadar bu hain terör örgütünün yayılmasına yol açtınız. Her toplantı da ağlaya ağlaya 'Hoca efendi dön' diyen sizsiniz. Bugün bu KHK ile insanlara silah kullanmayı serbest bırakırsanız, İnsanların silah almasını kolaylaştırırsanız, dünden beri sosyal medyada kimin nasıl öldürüleceğini kime nasıl kurşun sıkılacağına dair beyanlar oluyorsa, bu KHK’nın maddesi aynı zamanda herhangi bir problemde insanların birbirini katletmesine neden olacaktır. Buradan ilan ediyorum. Bu milletin aziz evlatlarını ürkütmek korkutmak istiyorsunuz. Korkmuyorum kardeşim. Korkmuyoruz kardeşim.

BUYUR BİRADER BİZ BURADAYIZ: Tutturdunuz her düşman olduğunuza bir FETÖ suçlaması. Devlet ciddiyeti lazım, devlet ciddiyeti. Birisine FETÖ’cü diyorsanız gereğini yapın. Yapamıyorsanız iftiradan vazgeçin. Reza kardeşiniz kaçıp giderken istihbarat birimleri ne yapıyordu? Bizi takip ediyordu. Bizi takip etmekten Reza bey uçtu gitti. Cereyanlar ha bire kesiliyor da işte sesi kesmek zor. Bu aziz milleti korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar.

(AKSARAY-DHA)