Karamollaoğlu: 10 kilometre girsek 11'de durdururlar
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, muhtemel Afrin harekatını değerlendirdi. "Girersek karşımızda sadece ABD askerlerini buluruz" diyen Karamollaoğlu, "Eğer karar verildiyse 20 de değil 10 kilometre gireriz 11'de sınırı çekerler" diye konuştu.
DUVAR - Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gündemdeki konuları değerlendirdi. Afrin'e, askeri harekat düzenleneceği açıklamalarına değinen Karamollaoğlu, "Girersek ve ilerleme imkanı bulursak, emin olun karşımızda sadece ABD askerlerini buluruz. Oradaki yerel güçlere de kendi üniformalarını giydirirler" dedi.
PYD ile görüşme yapılıp yapılamayacağı sorulan Karamollaoğlu, "Suriye'deki her grupla görüşülmeli. Ben olsam PYD'ye de gider kendi davana değil başkasına hizmet ediyorsun derdim" diye konuştu.
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul'da gazetecilere açıklamalar yaptı.
Darbe dönemlerinde bile bugün yaşanan baskı ortamının görülmediğini belirten Karamollaoğlu, ülkedeki en önemli sorunun kutuplaşma olduğunu ve uzun süre de bu durumun devam edecek gibi göründüğünü söyledi.
'HUKUK BİTTİ, ÇOK ENDİŞELİYİM'
Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karara yerel mahkemenin uymamasının son nokta olduğunu söyleyen SP Genel Başkanı, "Zaten hukuk bitti diyorduk ama buna diğer yargı organlarının, Meclisin, devlet organlarının sessiz kalması dikkat çekici. Ben Anayasa Mahkemesi'nin OHAL'i gerekçe göstererek karar vermeyebileceğini öngörüyordum. Karar verdi ancak uygulanmıyor. E nereye gidilecek şimdi? Anayasa Mahkemesi'nin daha önce 'hop' demesi gerekirdi ancak onlar da kararlarının uygulanmayacağını biliyordu demek ki. Artık hukuk bitti. Çok endişeliyim. Çünkü ferdi hukuk ortadan kalktı" şeklinde konuştu.
Karamollaoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
ORTA DOĞU'DAKİ KARMAŞAYI ABD İSTEDİ: ABD, 1991'de Sovyetler Birliği ortadan kalktığında dünyanın lideri olmuş görünüyordu. Ancak bugün Çin'den çok çekinir gibi görünüyor. Başkanlık makamında da şovmen bir adam var. Ben, Cumhuriyetçi Parti'nin sonbahar seçiminde alacağı sonuca göre görevden alınabileceğini düşünüyorum. Orta Doğu'ya girdi ama çıkamıyor. Ancak bu karmaşayı ABD istiyordu. Suriye'de her halükarda ateşkes sağlanmalı. Ancak ben, Suriye'ye Türkiye için bakıyorum. Ekonomisi güçlü olmayan dış politikada güçlü olamaz.
KANAL İSTANBUL'U KİM KULLANACAK?: Yapılan yatırımlardaki devlet garantisi fizibilite çalışması olmadan yürütülüyor. Süveyş Kanalı'nı bütün Avrupa kullanıyor, İstanbul kanalını kim kullanacak? Ekonomi bu haldeyken, tarımda dışa bağımlıyken gidip parayı hâlâ toprağa gömmek neden?
BAŞKANLIK FİİLEN YÜRÜYOR: Ne başbakanın ne bakanların kusura bakmasınlar esamesi okunmuyor. Başkanlık yürüyor ve kimse onun yaptıklarını sorgulayamıyor. Geçmişte cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi, iki lafı yüzünden linç ediliyordu. Böyle olursa bir ülke yönetilemez. Bugün iktidarda bulunanlar bizim eski arkadaşlarımız. Ben onların özgürlükler için AB'yi savunduklarını sanıyordum. Şimdi AB onların o zaman dediğini söylüyor, 'alın başınıza çalın' diyorlar.
AFRİN: Girersek ve ilerleme imkanı bulursak, emin olun karşımızda sadece ABD askerlerini buluruz. Oradaki yerel güçlere de kendi üniformalarını giydirirler. Türkiye'nin İran'la, Rusya'yla, Esad'la konuşarak anlaşması gerekir. Yoksa Afrin'e girmek mevzi bir durum. Eğer karar verildiyse 20 de değil 10 kilometre gireriz 11'de sınırı çekerler.
BİZ SEÇİMİ KAZANABİLİRİZ: 1950 ve 1989 seçimlerinde devrim niteliğinde iki seçim yaşadık. Birinciyi İnönü, ikinciyi ANAP kabul etmek zorunda kaldı. Önümüzdeki seçimlerde de bunun yaşanacağını düşünüyorum.
MUTASYONUN NEDENİ İKTİDARDA KALMA ISRARI: (Eski arkadaşlarınızın uğradığı mutasyonu neye bağlıyorsunuz?) İktidar çok kalmış olmak ve kalmakta ısrar etmek.
BAŞKANLIK SEÇİMİ İKİNCİ TURA KALMAZ, KALMAMALI: Baştan bu yana söylediğimiz platform öyle bir aday çıkarmalı ki bütün partilerden oy almalı ve seçimi birinci turda almalıyız. Zaten bizce ikinci tura da kalmamalı başkanlık seçiminde. Abdullah Gül dahil aday ihtimalleri mevcut. Ama şu an böyle bir karar yok.
SURİYE'DE HER GRUPLA KONUŞULABİLMELİ: ("PYD ile görüşülebilir mi?" sorusu üzerine) Suriye'deki her grupla görüşülmeli. Ben olsam PYD'ye de gider kendi davana değil başkasına hizmet ediyorsun derdim. Dinlerdi dinlemezdi ayrı. Ama denerdim. Her işimizi silah sıkarak mı halledeceğiz? AK Parti çözüm süreci diye bir süreç başlattı ama amaçlarını kendileri biliyor muydu şüpheliyim. Bilse belki bugün bu halde olmazdık.
CHP İLE GÖRÜŞMEMİZ İKTİDARI RAHATSIZ EDİYOR: İktidar, seçime gidilirken karşısında güçlü bir muhalefet görmek istemiyor. O nedenle CHP ile görüşmemiz rahatsız ediyor. Bizim görüşmemiz ortamı yumuşatıyor diye istemiyorlar. Oysa biz CHP ile görüşünce kendi ilkelerimizi çiğneyecegiz diye bir şey yok. CHP'li olabilir, doğru söylüyorsa kayıtsız mı kalacağız? İktidar kayıtsız mı kalacak?
SEÇİMDE HİLEYİ PARTİLER ENGELLER: ("Hukuk bittiyse YSK'ya nasıl güvenilecek?" sorusu üzerine) Partiler üzerlerine düşeni yaparsa hile yapılabileceğine inanmıyorum. Bizim seçim sistemimizde de hile yapmak çok zor. YSK bir kez bu hatayı yaptı güven sarstı. Ancak inanıyorum ki oradaki insanlar da bir daha böyle bir duruma düşmek istemez. Ne demek mühürsüz oy pusulasını saymak. Onun vatandaşın oyu olduğu belli değil ki...