Duvar Arkası: Kritik görüşmede 'seçim' izlenimi
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu 'erken seçim yapılacak' diyordu ancak Erdoğan'ın yanından farklı bir izlenimle ayrıldı... Davutoğlu Gül'le görüşmesinden beklediğini bulamayınca mı Erdoğan'a gitti? Haluk Koç nasıl CHP PM'de birinci oldu? CHP Kurultayı'nda vekiller de zehirlenmiş! 'Güzel Adam Süreyya', filmi için de Beşiktaş prensibini bozmadı... Hepsi Duvar Arkası'nda...
KRİTİK GÖRÜŞMEDE 'SEÇİMLER ZAMANINDA' İZLENİMİ
Afrin operasyonu, erken seçim tartışmalarını yeniden alevlendirdi. En çok dillendirilen tarih de askeri darbe girişiminin yıl dönümü olan 15 Temmuz 2018. Ancak iktidar partisinden bugüne kadar yapılan tüm açıklamalar seçimlerin zamanında yapılacağı yönünde oldu. Erken seçim beklentisini dile getiren isimlerden biri olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeden bu izlenimle ayrıldığını öğrendik. Edindiğimiz bilgiye göre, iki liderin seçim ittifakı ile ilgili konuşup konuşmadığının merak edildiği kritik görüşmede yerel seçimler için Mart 2019, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri için de yine daha önce açıklandığı gibi Kasım 2019 tarihleri ifade edildi. Konuşmaların tümü seçimlerin zamanında yapılacağı yönündeydi. Karamollaoğlu görüşmeden bu izlenimle ayrıldı ama halen 15 Temmuz’un bir seçim tarihi ihtimali olarak gündemde olduğu görüşünde.
GÜL’ÜN 'TEKKEYE DÖNEN' EVİ VE DAVUTOĞLU’NUN HAYALKIRIKLIĞI
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın, partisinin 30 Ocak’taki grup toplantısına eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte gitmesi ve toplantıyı, solunda Davutoğlu sağında Başbakan Binali Yıldırım’la birlikte izlemesi merak uyandırmıştı. O günlerde, grup toplantısı öncesi Davutoğlu’nun Erdoğan’la Beştepe’de görüştüğü, görüşme talebinin de bizzat Davutoğlu’ndan geldiği siyasi kulislerde konuşulmuştu. AK Parti kulislerinde bir başka 'fısıltı' daha dolaşıyor bu sürpriz görüşmeye dair. Buna göre Davutoğlu Erdoğan’la görüşmeden hemen önce eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya gelmiş ancak bu görüşme beklentilerini karşılamayınca Erdoğan’a gitmiş... Bunu söyleyenler, “Ankara’dakiler farkında değil. Gül’ün İstanbul’daki evi tekkeye döndü. Her gün onlarca insan ziyaretine gidiyor” diyorlar.
CHP'DE PM BİRİNCİLİĞİNİN SIRRI
60 kişilik koltuk için 500 kişinin yarıştığı CHP Parti Meclisi’nde en çok oyu alan isim partinin kasasının emanet edildiği Haluk Koç’tu. Genel merkezden, il ilçe teşkilatlarına, örgütlerin taleplerinin bitmediği bir siyasi parti için bu sonuç şaşırtıcıydı. Geçmiş seçim sonuçları da saymanların her zaman daha az oy aldığını gösteriyordu. Peki Haluk Koç bu desteği nasıl sağladı? Kulislere göre daha önce genel başkan adaylığı, grup başkanvekilliği ve parti sözcülüğü yapmış olan Koç, girdiği yarışlara rağmen partiyi hiç zora sokmadı ve bugün bir “parti ağabeyi” oldu. Ancak aldığı oyda bir tıp doktoru olmasına karşın yönettiği “CHP ekonomisi”ndeki başarı belirleyici oldu. Görev yaptığı dönemde partinin tüm borçları ödendi, mahkemelere taşınmış anlaşmazlıklar çözüldü. Açık, şeffaf bir parti ekonomisi oluşturuldu. Partinin mali disiplinini sağlayan Koç, ciddi oranda da tasarrufa yöneldi. Genel merkezdeki lambalara kadar müdahale eden Koç’un bu tavrı zaman zaman eleştiri konusu olsa da tasarruf, yatırımı da beraberinde getirdi. Sorunlu 12 il binasında yeni satın almalar veya değişikliklerle şartlar düzeltildi, 88 yeni ilçe binası alındı. Örgütlerin tamamı kira ödemekten kurtarıldı. Bütün bunlar sıralanınca Koç’un aldığı oyun 'az bile' olduğu söylenebilir!
BOZUK DÖNERLER VEKİLLERİ DE ZEHİRLEDİ
CHP Kurultayı’na damga vuran olaylardan biri de ikinci gün dağıtılan dönerler nedeniyle yaşanan zehirlenmeydi. 100’e yakın kişinin zehirlendiği olayda bazı parti yöneticisi ve milletvekillerinin de hastaneye kaldırıldığı ortaya çıktı. Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve milletvekilleri Bülent Öz ile Turabi Kaya hastaneye gidenler arasındaydı. Torun’a 2 serum takıldığı öğrenildi. İlginç olan ise Torun’la birlikte aynı yemeği yiyen aralarında parti yöneticileri Tekin Bingöl, Bülent Tezcan gibi çok sayıda kişiye bir şey olmamasıydı. Bu durum Torun’a, “Bir suikast girişimi mi yapıldı?” esprisi yapılmasına yol açarken genel kanı zehirlenmenin bir önceki günden kalan dönerlerin de dağıtılmış olmasından kaynaklandığı yönünde. Olayın gerçek nedeni ve sorumluları açılan soruşturma neticesinde ortaya çıkacak.
'GÜZEL ADAM SÜREYYA' KENDİ FİLMİ İÇİN DE PRENSİBİNİ BOZMADI
“Güzel Adam Süreyya” filminin Ankara galası cuma akşamı Armada AVM sinemasında, Anadolu Beşiktaşlılar Derneği'nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Yönetmen Gökçe Kaan Demirkıran’ın, Beşiktaş Futbol Takımı'nın emektar malzemecisi Süreyya Soner’in hayatını konu alan belgesel filminin sonunda, izleyiciler Süreyya Soner’le hatıra fotoğrafı çektirdiler. Gala geç saatte sona erince Soner son İstanbul uçağını yakalayamadı. Tüm ısrarlara rağmen Ankara’da kalamayacağını, pazar günü saat 19.00’daki Beşiktaş-Karabük maçı öncesi sabah 07.00’de tesiste olması gerektiğini söyleyen Soner, geç saatte Ankara’dan otobüsle yola çıktı. Beşiktaş’ın 36 yıllık malzemecisi Süreyya Soner’in herkesten önce tesise gelip herkesten geç çıktığı, mesaiye 07.00’de başladığı filmde de yer alan bilgiler arasındaydı. “Güzel Adam Süreyya”yı kendi filminin galası dahi bu prensibinden vazgeçiremedi.