Bekir Bozdağ: ABD, YPG'yi çekmezse son sözü biz söyleriz

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, basın toplantısı düzenledi.

6 BAKANIN YER ALDIĞI BİR KOMİSYON KURULDU

Çocukların korunması hususunda 6 bakanlıktan oluşan bir komisyon kurulduğu belirten Bozdağ "Başbakan Yardımcımız Sayın Recep Akdağ Beyefendinin başkanlığında, Adalet Bakanımız Sayın Abdullah Abdülhamit Gül, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Betül Sayan Kaya, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz ve Sağlık Bakanımız Sayın Ahmet Demircan’dan oluşan bir komisyon kurulmuştur" dedi.

Komisyonun kuruluş amacının, çocuklara yönelik cinsel istismar suçuyla ilgili çalışma yapacağını söyleyen Bekir Bozdağ, "Komisyon, bugüne kadar aldığımız bütün tedbirlerin gözden geçirilerek bundan sonra daha etkin koruma için neler yapılması gerektiği hususunu çalışmak ve en kısa sürede hükümetimize bir yasal ve idari açıdan yapılması gerekenler konusunda bir rapor sunacak" diye konuştu.

Cezaların arttırılabileceğini kaydeden Bozdağ, 12 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen suçlarla ilgili ayrı bir düzenleme yapılabileceğini ifade etti.

'BÖYLE BİR HAMLE SURİYE'Yİ BÖLER'

Suriye hükümeti ve YPG'nin anlaştığı haberlerinin doğru olup olmadığını yakından takip ettiklerini söyleyen Bozdağ, "Bu haber resmi makamlar tarafından doğrulanmamıştır. Gerçek dışıdır, gerçekle alakası yoktur. Suriye yönetiminin bölgeye herhangi bir güvenlik gücü göndermesi şu an için söz konusu değildir" dedi.

PYD'nin "Suriye ve Türkiye'nin ortak düşmanı" olduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Rejimin PYD/YPG terör örgütlerini müdafaa için Afrin'e birlik sevk etme gibi bir düşünceye varması veya bu yönde adım atması, bölge bakımından çok büyük felaketlere yol açar. Bir defa kendi toprak bütünlüğü için tehdit oluşturan ülkesini bölmek isteyen PYD/YPG terör örgütlerini korumak için rejimin Afrin’e asker göndermesini düşünmek, bunu makul görmek mümkün gözükmemektedir. Çünkü böyle bir adım bölgede başka olumsuzluklara yol açacağı gibi Suriye devletinin de bölünmesine yeşil ışık yakmak anlamına gelir ki Suriye yönetimi de kendi ülkelerini bölecek bir adım atmayacağını biz düşünüyoruz. Ancak herhangi bir şekilde böyle bir olumsuzluk adım atılırsa elbette ki bu adımın çok ciddi sonuçları olur, hem Türkiye için olur, hem Suriye için olur, hem bölge için olur."

'UMARIZ HAREKATA GEREK KALMAZ'

"Münbic'e yönelik bir harekatın gündemde mi yoksa ABD'nin sözünü tutması mı beklenecek" sorusu üzerine Bekir Bozdağ, şunları söyledi:

"PYD, YPG, PKK, DEAŞ ve diğer bütün konular masada müzakere edildi. Ve bu görüşmelerin sonunda da şöyle bir karar çıktı. 3 tane mekanizma oluşturulacak. Bunlardan bir tanesi Suriye’yi konuşacak, bir tanesi adli konuları konuşacak, bir tanesi Irak’ta olup bitenleri PKK başta olmak üzere orayı konuşacak ve bütün burada iki ülkenin pozisyonunu ve sorunları tek tek el alacaklar ve sonuçlar ortaya koyacaklar. Türkiye çok nettir Münbic konusunda. Terör unsurlarının oradan temizlenmesi şarttır. Eğer oradan ABD onları göndermezse veya çekmezse, orada onların varlığı devam ederse bu şu demektir; Türkiye'ye karşı tehdit devam ediyor demektir. Türkiye kendisini tehdit altında bırakılmasını göz yumamaz. O nedenle Münbic’te o teröristleri oradan çıkarmak Türkiye'nin kendi geleceği bakımından hayati öneme sahiptir. Eğer netice çıkmazsa bu görüşmelerden elbette son sözü yine Türkiye kendi söyleyecektir. O zaman oradaki teröristleri Afrin'deki teröristleri nasıl temizlediyse aynı şekilde temizleyecektir. Umarız ki böyle bir harekata gerek kalmadan diyalog yoluyla bu konu çözülür."

'TÜRK VE TÜRKİYE İSİMLERİYLE İLGİLİ ÇALIŞMA VAR'

Bozdağ, AK Parti ve MHP'nin uyum yasaları seçim ittifakıyla ilgili görüşmelerinin ardından hazırlanan yasa teklifinin ayrıntılarının çarşamba günü açıklanacağını dile getirdi.

Türk Tabipleri Birliği'nin isminde Türk ifadesinin çıkarılması tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine Bozdağ, "Siz hem isminizde Türk veya Türkiye ibarelerini taşıyacaksınız hem de Türkiye'ye ve Türk milletine düşmanlık yapanları değirmenlerine su taşıyacaksınız. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Türk Tabipleri Birliğinin yönetim kurulu vatanını milletini seven Türk tabiplerinin tamamını temsil etmemektedir. Millet de bizden bu konuda adım atmamızı beklemektedir. Başbakanlık'ta bu konuda bir hazırlık devam etmektedir" ifadelerini kullandı. (ANKARA/DHA)