Utku Çakırözer: İşçi, çiftçi, esnaf şeker fabrikalarının satılmasına karşı
CHP milletvekili Utku Çakırözer şeker fabrikalarının özelleştirilmesini Meclis Genel Kurulu'na taşıdı. CHP'nin fabrikalara ziyaretlerini hatırlatan Çakırözer, "Şeker fabrikalarımızın satılmasına işçi karşı, çiftçi karşı, esnaf karşı, o şehirde yaşayan halk karşı" dedi.
ANKARA - CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasıyla şeker fabrikalarının satılmaması çağrısında bulundu.
CHP'nin şeker fabrikalarına yaptığı ziyaretleri hatırlatan Çakırözer, “Şeker fabrikalarımızın satılmasına işçi karşı, çiftçi karşı, esnaf karşı, o şehirde yaşayan halk karşı. Buna rağmen satacağız diyorlar. Bu fabrikaların satılmasına kimse 'bana ne' diyemez! Uşak aynı zamanda Ankara'dır. Afyon aynı zamanda Eskişehir'dir. Alpullu İstanbul'dur, tüm Türkiye'dir. Milli varlıklarımız şeker fabrikalarımızın satılmasına karşı halkımızla birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
'ÜLKENİN İKİ YAKASI BİR ARAYA GELMİYOR'
Şeker fabrikalarının kapatılmasına karşı yaptığı konuşmada daha önce özelleştirilen kurumları örnek göstererek, ülke ekonomisine etkilerini anlatan Çakırözer, şu ifadeleri kullandı:
“15 yılda 62 milyar dolarlık ulusal varlığımızı sattınız ama ülkenin iki yakası bir araya gelmiyor. Borcumuz 3 katına çıktı. Fabrikayı almaya gelen üretmeye gelmiyor, bunu herkes biliyor. Et Balık Kurumunu özelleştirdik, yerinde AVM var. Şimdi ülkemiz et ithaline mahkum edildi. SEKA, TEKEL, Süt Endüstrisi Kurumu hep yok pahasına elden gitti. Şimdi gözünüzü şeker fabrikalarına diktiniz. Fabrikalar satılınca ne olacak? Pancar üretimi bitecek, kendi şekerimizi üretemez hâle geleceğiz, yurttaşımız sağlıklı olmayan, doğal olmayan tatlandırıcılarla beslenecek. Sadece bizim çocuklarımız değil, bu büyük hataya ortak olanların çocukları da aynı kaderi paylaşacak. Gelin ülke ekonomisine büyük katkıları olan bu fabrikalarımızın satılmasından vazgeçelim.”
'OHAL’E ARTIK YETER'
Çakırözer, Eskişehir’de yapılmak istenen "termik santrale hayır mitingi"ne OHAL gerekçesiyle izin verilmediğini belirtti. OHAL’in kaldırılmasını isteyen Çakırözer, şöyle devam etti:
"OHAL’de temiz hava istemeyi bile yasaklayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Emekçilerin grev hakkına, sanatçının tiyatrosuna, aşureye, lise pilav gününe bile OHAL yasağı getirildi. Ellerine silah dahi almayan gazeteciler, insan hakları aktivistleri aylardır cezaevlerinde. En son Halkevleri Genel Başkanı Dilşat Aktaş görüşleri nedeniyle gözaltına alındı. Doktorlar, avukatlar, mimar ve mühendisler, tüm meslek örgütleri hedefte; korkutulmak, sindirilmek isteniyor. Türkiye'nin ihtiyacı kutuplaşma, yasaklama, baskı değil, demokrasi, uzlaşı ve hukuk devletidir” dedi.