Bozdağ: 26 Ağustos'u hac mevsimi olduğu için istemedik
Hükümet Sözcüsü Bozdağ, seçim için neden Bahçeli'nin önerdiği 26 Ağustos tarihinin seçilmediğini açıkladı. Bozdağ, "26 Ağustos yazın ortası o dönemde hac mevsimi pek çok vatandaşımız yurtdışında olacak" dedi. Seçimin ikinci tura kalmayacağını savunan Bozdağ, "Bu seçimin sonucu, dünkü piyasaların verdiği tepkiden belli olmuştur" dedi.
DUVAR - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 24 Haziran 2018'de yapılmasına karar verilen erken seçime ilişkin canlı yayında açıklamalarda bulundu. Erken seçim kararı için "Kirli hesapları bozdu" nitelemesini yapan Bozdağ'ın açıklamaları şöyle:
KİRLİ HESAPLAR BOZULDU: 24 Haziran, yeni hükümet sisteminin milletin iradesi doğrultusunda uygulamaya konulacağı tarihtir. Yeni bir dönemin kapısının aralanmasıdır 24 Haziran. Adeta Türkiye makas değiştirmektedir. Yeni bir dönemin kapısını aziz milletimiz 24 Haziran'da açacaktır. Sistem değişikliğinin hayata geçirilme ihtiyacı seçimin öne alınmasının başında gelmektedir. Erken seçim kirli hesap yapanların hesabını bozdu. 26 Ağustos yazın ortası o dönemde hac mevsimi pek çok vatandaşımız yurtdışında olacak. Vatandaşlarımız tatil nedeniyle şehir dışında olabilir.
KASIMDA DA YAPILABİLİRDİ: Haziran herkesin katılabileceği bir tarih okullar yeni tatil oluyor ramazanın akabinde bayram var üniversite sınavları var. Ondan sonraki süreçte ikameti dışındaki yerlere büyük bir çoğunluğu gidecektir. 24 Haziran seçim için uygun bir tarih. Çünkü 26 Ağustos yazın ortası ve Kurban Bayramı'nın akabinde. İleri atılabilir Meclis'in takdirinde olan konu kasımda da yapılabilirdi. Türkiye zarar görmesin diye seçimin öne alınmasını kararlaştırdık. Seçim tartışmaları bitsin yeni sistem artık fiilen hayata geçsin.
TARTIŞMALARI BİTİRELİM İSTİYORUZ: Türkiye'ye dönük tuzak hazırlayanların tuzaklarını boşa çıkaran bir hamle olmuştur. Türkiye'de senaryoyu artık başkaları değil bu millet yazacaktır. Bu milletin yazdığı senaryoya herkes tabi olacaktır. Madem ki sistem değişti, biz o yeni sistemle yolumuza devam etmeliyiz. Artık sistemin hataya geçirilmesini daha fazla geciktirmenin kimseye bir faydası yoktur. Türkiye'nin hızlı karar almaya, alınan kararları hızlı uygulamaya ihtiyacı var. Biz Türkiye zarar görmesin diye seçimin öne alınmasını kararlaştırdık. Yani daha uzağa götürmek demek daha fazla Türkiye'yi bu tartışmalarla meşgul etmektir. Artık biz bu tartışmaları bitirelim istiyoruz. Seçim tartışmaları bitsin.
EKONOMİK İYİLEŞME 24 HAZİRAN'I BEKLEMEYECEK: Olumlu etkileyeceğine inanıyorum. Dünkü piyasaların verdiği tepki de bu olumlu etkiyi çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Geleceğe dair belirsizliklerin tamamı ortadan kaldırılmıştır. Türkiye üzerinde kurulacağı söylenen planlar, tuzaklar, senaryoların tamamı bunları planlayanların elinde patlamıştır. Ekonomi belirsizliği krizleri sevmez. Sandıktan hükümeti doğrudan millet çıkaracak. 24 Haziran'ı da beklemeyecektir ekonomideki iyileşme. Çünkü ekonomi çevrelerinin kimin Cumhurbaşkanı seçileceğini iktidarın kim tarafından yerine getirileceğini şimdiden gördüklerini düşünüyorum. Ekonomi 24 Haziran'ı beklemeden de olumlu adımları atacaktır.
KILAÇDAROĞLU DİYORSA BEN DE 'BAŞPEHLİVANIM': Sayın Bahçeli'nin açıklamasını ilk defa ben grup konuşmasını dinlediğimde duydum. Önceden bir görüşme sonucu yapılan bir açıklama değil. Sayın Bahçeli kendisi bu açıklamayı yaptı. Muhalefet ağustosta yağmura yakalanmış gibi. Acaba bu seçim tartışmalarına farklı pencereler açabilir miyiz şeklinde bir aceleciliği görüyorum. AK Parti'nin MHP'nin adayı milletin adayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Muhalefetin henüz kafası net bir şekilde oturmuş değil. Kim aday olacak? Kılıçdaroğlu diyorsa ki ben de bir başpehlivanım o zaman adayım diye çıkması lazım. Er meydanından nasıl kaçarız diye onun hesabını yapıyorlar.''
AĞUSTOSTA YAĞMURA YAKALANMIŞ GİBİ: Seçim istiyorsanız, ortaya çıkın mücadelenizi yapın. Adayınızı gösterin, başka işler yapın, ne yapıyorsanız onu yapın. Şu anda ben bakıyorum ki muhalefet biraz ağustosta yağmura yakalanmış gibi. Yani elinde şemsiye yok, sıkıntıya düştüğü için 'Acaba biz nereden hükümeti yıpratan bir çıkış yapabiliriz, bu seçim tartışmalarına nasıl farklı pencereler açabiliriz' şeklinde muhalefette bir aceleciliği görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ikide bir Cumhurbaşkanımıza 'Hodri meydan, gel yarışalım.' diyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti'nin adayı ve seçim meydanı kuruldu. Şu anda siyasetin er meydanı kuruldu, başpehlivanların çıkması lazım. Demesi lazım ki 'Ben başpehlivanım.'Hakem kim? Aziz Türk milleti."
KILIÇDAROĞLU ADAY OLMAZSA: CHP'nin Genel Başkanı eğer cumhurbaşkanlığına aday olmazsa bu şu demektir: 'Biz CHP olarak Türkiye'nin iktidarına talip değiliz, Türkiye'yi yönetmeye talip değiliz. Bizim içimizde Türkiye'yi yönetmeye ehil bir kadro yoktur, kişi yoktur. Bizim Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu da Türkiye'yi yönetmeye, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak seçilmeye ehil birisi değildir'.
İKİNCİ TURA KALMAZ: Seçim, ikinci tura kalmaz. Bu seçimin sonucu, dünkü piyasaların verdiği tepkiden belli olmuştur. CHP ittifak yapmaktan korkuyor. Kiminle ittifak yapacak, adres belli. CHP, HDP var. HDP ile ittifak yaptığı zaman onu vatansever; devletini, milletini seven samimi CHP tabanına anlatmakta çok ciddi zorluklar yaşayacaktır. Şimdi vatandaştan ne diye oy isteyecek CHP? İktidara talip değil, genel başkanları Cumhurbaşkanı adayı değil, 'Ben iktidar olacağım' diyebilecek mi? Diyemeyecek. O zaman kim iktidar olacak? Başka birisi. Vatandaş iktidara talip olmayana niye oy versin? (HABER MERKEZİ)