Meral Danış Beştaş: Anayasa Komisyonu yetkisi yok edildi
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş: 24 Haziran seçimlerinden önce hala yürürlükte olan KHK sistemi son kez kullanılıyor.
DUVAR - Bakanlar Kurulu’na Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin gerektirdiği düzenlemelerin yapılabilmesi için Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verilmesini öngören tasarı HDP’nin tepkisini çekti. HDP tasarının Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerini protesto ederek toplantıyı terk etti. Tasarının görüşüldüğü Genel Kurul'da konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş "Bu aslında bir suç. Anayasa’da açık hüküm var. Yeni ifadeyle Anayasa’yı ihlal suçu. 309. madde “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler hapis cezasına çaptırılır” der. Biz yasama organının üyeleriyiz. Bizim yapmamız gereken kanunlar hükümete veriliyor. Bu suça neden ortak olalım?" diye sordu.
Beştaş'ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde;
BU ACELE NEDEN? Bu sabah sınırlı sürede partiler görüşlerini ifade ettiler. Muhalefet şerhi için 10 dakika verildi. Niye bu kadar acele ediyoruz? Ne götürecek, ne getirecek? Türkiye’den saklanan ne ve neden bugün? Cumhurbaşkanlığı sistemine uyum adı altında Parlamento'nun çıkarması gereken kanunlar neden Bakanlar Kurulu’na devrediliyor. Bu iktidarın ne kadar panik atak halinde olduğunun göstergesi. Panik seçim dedik ama bu kadar olduğunu biz bile öngöremedik.
BU ANAYASA'YI İHLAL SUÇUDUR: Bu aslında bir suç. Anayasa’da açık hüküm var. Yeni ifadeyle Anayasa’yı ihlal suçu. 309. madde “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler hapis cezasına çaptırılır” der. Biz yasama organının üyeleriyiz. Bizim yapmamız gereken kanunlar hükümete veriliyor. Bu suça neden ortak olalım? 309. madde, “cebir ve şiddet içeren” de der. Cebir ve şiddete de takılmayın. Hukukta çok geniş yorumlanır. İlla fiziki şiddete gerek yoktur. Menderes dönemini hatırlatırım. Şu anda cebir yok mu? Parlamento'nun 10 milletvekili hapishanede değil mi? Anayasa değiştirip sonra erken seçim yapıp, seçim döneminde Cumhurbaşkanı adayını cezaevinde tutup eşit yarış koşullarını ortadan kaldırmak cebir değil mi?
KHK SİSTEMİNİ SON KEZ KULLANIYOR: 24 Haziran seçimlerinden önce hala yürürlükte olan KHK sistemi son kez kullanılıyor. Bu düzenleme Cumhurbaşkanı seçilip yemin ettiği tarihe kadar yürürlükte kalacak. Bakanlar Kurulu’na KHK çıkarma yetkisi veriliyor. Niye şimdi yapıyoruz? Niye Bakanlar Kurulu’na veriyoruz?
YETKİNİZİ DEVREDİN DENİYOR: Yasa koyucu bu yetkiyi Meclis’e vermiş. “Anayasa değişikliğinin yayımı tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde TBMM kanuni düzenlemeleri yapar” demiş. Yani Anayasa değişikliğinde demiş ki “sen yeni Cumhurbaşkanlığı sistemine göre 6 ay içinde uyum yasalarını çıkarmak zorundasın”. Anayasa devletin, hükümetin hepimizin görevinin kaynağını aldığı dayanak. Eğer biz ya da hükümet meşruiyetimizi Anayasa’dan almazsak çeteden farkımız olmaz.
SONUÇLARI BEĞENMEZSE SEÇİMİ İPTAL EDEBİLİR: Yetki neden Cumhurbaşkanı’nın yemin ettiği güne kadar geçerli olacak. O boşlukta ne olacak. Diyelim ki 23 Haziran gecesi “seçimleri iptal ettim” dedi. Ya da seçim olur, “yeterli oy çoğunluğu sağlayamadım, iptal ettim” diyebilir. “Seçim sonuçlarını beğenmedim” diyebilir. 7 Haziran’da bunu yaptı.
ANAYASA KOMİSYONU'NUN YETKİSİ GASP EDİLDİ: Bir de bunu Plan Bütçe Komisyonu değerlendirdi bir de. Yetki kanununun Plan Bütçe Komisyonu ile ne ilgisi var. Hadi diyelim değiştirilecek binlerce yasanın bir bölümü plan bütçeyle ilgili ama hepsinin üstünde Anayasa Komisyonu var. Sayın Şentop bence isyan edin. Siz Anayasa Komisyonu Başkanısınız, sizin ruhunuz duymadan yetkiniz gasp edildi. Plan Bütçe’ye birkaç saat içinde geldi ve her şey lağvedildi. Yapıyorsanız bari usturuplu yapın Anayasa Komisyonu’na götürün önce. Bize deniyor ki, “üzgünüz böyle yapmak zorunda kaldık”. 80 milyon yurttaşın geleceği söz konusu. Diktatörlükle mi demokrasi ile mi yaşayacağız meselesi bu.
GÜVENMEMİZ İÇİN SEBEP YOK: Bizim güvenmemiz için iktidar yetkilileri tek bir gerekçe versin bize. Biz neden güvenelim. Arkadaşlarımızın cezaevinde olmasına mı güvenelim, kayyum atamalarına mı güvenelim. Sistematik işkencelere mi güvenelim? Güvenmemiz için hiçbir sebep yok. Güvenmiyoruz.
AÇIKÇA HİTLER FAŞİZMİNİ ÖRNEK ALIYOR: Hitler’in sadece ruhu değil pratiği de geldi. Almanya tarihinde Parlamento yetkilerinin hükümete verilmesini öneren kanun bir dönemeçtir. 1933’te onaylanan yasa 5 maddeden oluşuyordu. Meclis her bakımdan devre dışı bırakılıyordu. Tesadüfe bakın ki o zaman da 3’te 2 çoğunluk aranıyordu. Yasaya karşı çıkan 2 muhalefet partisinin 201 milletvekili bulunuyordu. Çoğunluğun tutturulabilmesi için 15 milletvekilinin oylama dışında tutulması gerekiyordu. Meclis’te olmayan iktidar milletvekillerinin de oylarının kabul edilmesine karar verildi. Yine tesadüfe bakın ki milletvekilliği düşürülen milletvekilleri oylamaya katılmadı. Sonuçta yasa kabul edildi. O dönem Hitler hükümeti çok önemli yetkilerle donatıldı. Şu anda Almanya kendi tarihini utançla anıyor. Siz bu felaketler zincirinin neyini örnek alıyorsunuz. Anayasa suçu işliyorsunuz.