LDP lideri Tırpancı: Arkadaşlarımız aday listelerinde olabilir

DUVAR - 24 Haziran'da yapılacak erken seçime parti olarak giremeyen Liberal Demokrat Parti (LDP), hangi adayı destekleyeceğine henüz karar vermedi. Önümüzdeki günlerde bir bildiriyle seçmenlere seslenecek olan LDP, bir adayı da işaret edecek. LDP Genel Başkanı Gültekin Tırpancı seçime yönelik çalışmalarını anlatırken, "Bizim arkadaşlarımızın isimlerinin seçime giren partilerin listesinde olabilme ihtimali yüksek" diyor.

'BİZİM ONLARDAN NE EKSİĞİMİZ VAR?'

"Seçimlere katılma hakkımızı elimizden aldılar. Hukuki değil siyasi bir kararla hakkımız alındı" diyen Tırpancı, şunları söyledi, "Seçime giren partilerle görüşmelerimiz hâlâ devam etmekte. Bizim arkadaşlarımızın isimlerinin seçime giren partilerin listesinde yer alma ihtimali yüksek. Onlardan gelecek cevaba göre seçim sürecinde hareket edeceğiz. İlla ki muhalefet durumunda olan partilerden birini destekleyeceğiz. Bize olumlu yanıt veren partiyle yola devam etmeye çalışacağız. Bizim partimizin adından da belli olduğu gibi biz özgürlükleri ve insan haklarını savunan, kuvvetler ayrılığı ilkesine inanan, hukukun üstünlüğüne inanan kişilerin seçimlerde kazanması için elimizden geleni yapacağız. Çünkü İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde yazan bütün hakların Türk milleti tarafından kullanılması taraftarıyız. Özlemimiz de budur. Bizim onlardan ne eksiğimiz var? Ama maalesef ülkemizde 2008-2009'dan beri uygulanan politikaları tamamen yanlış buluyoruz. Bunun için insan haklarına, özgürlüklere dayalı ve bunları savunacak, hukukun üstünlüğüne inanan kişilerin seçilmesini arzu ediyoruz."

LDP'NİN SEÇMENLERİ SEÇİMDE NE YAPACAK?

"Biz diğer partilere benzeyen bir parti değiliz" diyen Tırpancı şöyle devam ediyor: "Eğer biz seçimlere giremiyorsak insanların kendilerine yakın gördükleri partilere ya da adaylara oy vermelerini serbest bırakıyoruz. Bizim şu an aldığımız bir MYK kararımız yok. Görüşmelerimizden çıkacak neticeye göre arkadaşlarımızla oturup konuşacağız. Bu görüşmenin ardından bir bildiri yayınlayacağız. Türkiye'nin cumhuriyet tarihine baktığımız zaman insan hakları, laik demokrasi, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü olmadıktan sonra herhangi bir şeyin yapılması mümkün değil. Bu hem eğitime, hem ekonomiye, hem yargıya, hem de sosyal yaşantımıza tesir eden bir durum meydana getiriyor. Bu ilkelerin en büyük savunucularından dünyada yaşanmış Kanada'dan Japonya'ya kadar baktığımızda liberaller ya iktidardadır ya da iktidar ortağıdır. En azından meclislerde yer alırlar. Ama maalesef biz kendimizi yeterince ifade edemedik. Tabii bunun nedenleri belli. Televizyon yasağımız var. Hazine yardımı almayan bir partiyiz. Kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz. Kısacası bir ambargo yaşıyoruz."

'BOĞAZINIZI SIKIYORLAR ŞARKI SÖYLEYİN DİYORLAR'

Peki LDP bu 'ambargo'yu nasıl kırmayı planlıyor? Tırpancı bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Bizim bütün miting alanımız sosyal medya. Sosyal medya haricinde maalesef herhangi başka bir yerde görünemiyoruz. Ama sosyal medyayı çok iyi kullandığımızı düşünüyorum. Sosyal medya ekibimiz harika insanlardan oluşuyor. Burada düşüncelerimizi özgürce ifade edebiliyoruz. Bu ambargoyu kıracak gücümüz yok. Bu mümkün değil. Ama bunu kırabilmek için de elimizden geleni yapıyoruz. Seçimler eşit şartlarda yapılmadıktan sonra sandığın gelmesi özgürlüğün ifadesi değil. 'Sandık geldi demokrasi var' anlayışı dünyanın en yanlış anlayışlarından bir tanesi. Sandık gelene kadar olması gereken, yapılması gereken birçok şey var. Yani bu boğazınızı sıkıyorlar ve 'şarkı söyleyin' diyorlar. Bu da mümkün değil."

'YASALAR MÜSAADE ETTİĞİ MÜDDETÇE...'

Tırpancı, seçim yarışının bütün partiler için eşit olması gerektiğini söylerken HDP'nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın bu yarışta yer alması için serbest bırakılması gerektiğini belirtiyor. Tırpancı şöyle diyor:

"Cezaevlerinde henüz iddianamesi hazırlanmayanlar, cezası kesinleşmeyenler... Buna benzer binlerce insanımız var. Eğer bu insanların seçime girme hakkı varsa bunların dışarıda eşit şartlarda mücadele etmesi lazım. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin de Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret etmesi çok önemli. Demokrasi adına güzel bir olay. İnsanları sevip sevmemek başka bir şey ama yasalar müsaade ettiği müddetçe ve yasalar çerçevesinde bunu değerlendirmek gerek. Demirtaş'ın dışarı çıkması lazım. İktidar partisinin cumhurbaşkanı adayı devletin bütün imkanlarını kullanırken dışarıda kıt kanaat imkanlarla mücadele vermek isteyenlere en azından dışarıda kalıp da serbest bir propaganda yapmasını sağlaması demokrasi adına çok çok önemli."

Kendisi ile Edirne Cezaevi’nde görüşen Muharrem İnce'ye Selahattin Demirtaş’ın söylediği, "Diğer adaylara da söylersen sevinirim. Ben buradayım, siz geziyorsunuz. Bütün adaylar sırayla bir hafta hapiste yatsınlar, adil olsun" sözlerine ilişkin olarak da Tırpancı şöyle konuşuyor, "Demirtaş burada yapılan haksızlığı dile getirdi. Hapiste kalmak işkence bile değil insanlık suçu. Ben de cezaevinde yatmış bir insanım. Ben de Demirtaş'la aynı kelimeleri, aynı duyguları paylaşıyorum."