Erdoğan'dan seçim yanıtı: Tıkanmaya izin vermeyiz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası'nın bağımsız bir yapı olmakla birlikte cumhurbaşkanı olarak kendisinin verdiği sinyalleri 'bir kenara koyacak hali olmadığını' söyleyerek, "Adımlarını ona göre atacaktır" dedi. Erdoğan, 7 Haziran 2015'teki gibi bir tabloyla karşılaşıldığı durumda yeni seçime gidip gitmeyeceğine dair soruya ise şu yanıtı verdi: "Sistemi çalıştırmayacak herhangi bir gelişmeye fırsat vermeyiz. 7 Haziran’da da sistemi tıkayanlar veya tıkamak isteyenler oldu. Ben sistemin önünü açtım ve hemen 1 Kasım seçimine gidildi."
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bloomberg TV’ye verdiği röportajda, Türkiye’yi parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçirecek seçimlerin ardından para politikasında daha aktif rol oynayacağını belirtti.
Pazartesi günü Londra’da gerçekleştirilen röportajda Erdoğan, faiz oranlarından ABD’deki Atilla davasına, 24 Haziran seçimlerinden Rolls Royce ile savunma sanayi projelerine kadar birçok başlıkta görüşlerini açıkladı.
Erdoğan'ın açıklamaları başlıklar halinde şöyle:
'MERKEZ BANKASI'NIN VERDİĞİM SİNYALLERİ BİR KENARA KOYACAK HALİ YOK'
Şimdi bir defa devlet başkanısınız. Halk para politikalarında sıkıntıya düştüğü zaman bunun hesabını kime sorar? Başkana sorar. Başkana soracağına göre, bu konuda da tabii ki, para politikalarında etkin olan başkan görüntüsü vermeye mecburuz. Birilerini bu rahatsız edebilir. Ama mecburuz. Çünkü vatandaşa hesap veren devleti yönetendir. Şu anda tabii öyle ya da böyle siz yürütmede ülkenin başısınız. Tabii ki Merkez Bankası bağımsızlığı söz konusudur. Ama Merkez Bankası da bu bağımsızlığının gereğiyle kalkıp herhalde yürütmenin başı olan başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok. O da buna göre değerlendirmelerini yapacaktır. Adımlarını ona göre atacaktır. Ve ben bunun gelecek için çok isabetli adımlar atılmasına vesile olacağına inanıyorum.
Bir defa sebep-netice ilişkisine baktığımız zaman, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Faiz ne kadar düşük olursa enflasyon da o kadar düşük olacaktır. Biz bunu bir defa iyi ayarlamamız lazım. Faizde hedef nedir? Reel faizdir. Peki reel faiz nedir? Reel faiz, faizle enflasyon arasındaki farktır. Bunu yakaladığınız anda zaten reel faizi ne yapıyorsunuz, ciddi manada aşağı çekiyorsunuz. Reel faizi aşağı çektiğimiz anda bütün maliyet girdileri de ne yapacaktır, o da aşağı düşecektir.
'7 HAZİRAN'DA SİSTEMİN ÖNÜNÜ AÇTIM'
Erdoğan parlamento seçimlerinde 7 Haziran 2015'teki gibi bir tabloyla karşılaşıldığı durumda yeni seçime gidip gitmeyeceğine dair soruya, "Sistemi çalıştırmayacak herhangi bir gelişmeye fırsat vermeyiz" yanıtını verdi ve ekledi: "7 Haziran’da da sistemi tıkayanlar veya tıkamak isteyenler oldu. Ben cumhurbaşkanı olarak sistemin önünü açtım. Ve hemen bir kasım seçimine gidildi. Kasım seçiminde halkımız, milletimiz ‘bu böyle olmaz’ dedi. Ve tek başına AK Parti’yi tekrar iktidara getirdi. Ve sistemin önü açıldı, çalışmaya başladı."
AK PARTİ ÇOĞUNLUĞU KAYBEDERSE...
AK Parti'nin parlamentoda çoğunluğu kaybetmesi ihtimaline ilişkin soruya ise Erdoğan'ın yanıtı şu oldu: "Bizde bir laf vardır: Dereyi görmeden paçalar sıvanmaz diye. Biz de dereyi görmeden paçaları sıvamıyoruz. Önce seçim sonuçlarını bir görelim. Sizin dediğiniz anlamdaki bir neticeye göre hazırlıklarımız şüphesiz olacaktır. A, B, C planlarımız var. Fakat görünen o ki, şu anda iyi gidiyoruz. İnanıyoruz ki arzu ettiğimiz plan ortaya çıkacaktır. 40 gün sonra inanıyoruz ki Türkiye, çok daha farklı bir döneme uyanacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçtiğimiz zaman etkinliğimiz çok daha farklı olacak."
'UMARIM ABD'YLE İLİŞKİLERİ YERLE YEKSAN EDECEK BİR KARAR ÇIKMAZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de tutuklu bulunan Hakan Atilla için ise "Bir yargı süreci var. Bir yargı süreci içerisinde tabii özellikle Halkbankamızın avukatları vesaire bunları takip ediyor. Temenni ederim ki Türkiye ABD ilişkilerini tamamıyla yerle yeksan etmeyecek bir netice çıkar. Hakan Atilla kesinlikle suçsuzdur. Dolayısıyla biz onun beraatini bekliyoruz. Çünkü ortada bir suç yok. Hakan Atilla eğer suçlu olarak ilan edilecek olursa bu bir defa Türkiye Cumhuriyeti devletini adeta suçlu olarak ilan etmek anlamına gelir" yorumunda bulundu.
'STRATEJİK ÜRÜNLERİ RUSYA'DAN ALIYORUZ'
ABD’nin S-400 alımlarına yaptırım uygulaması ihtimaline yönelik soruya ise Erdoğan şu yanıtı verdi: "Özellikle bizim için stratejik ürünler olarak düşündüğüm doğalgazdır, petroldür vs... Bütün bunları biz Rusya’dan alıyoruz. Rusya'yla ilişkilerimizi bu noktada kesemeyiz. Eğer ABD ile müttefiksek, bizim için yaptırım değil dayanışma gerekir. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye’nin S-400’lerle ilgili almış olduğu bu karara yönelik ‘Müttefikimizin kendi tercihidir, böyle bir karar alabilir’ dedi. Şu anda bizler de burada ihtiyacımız olan, korumacılık anlamında da, önlemler anlamında da bu tür ihtiyaçlarımızı müttefiklerimizden, herhangi bir ülkeden alabilme noktasında bir hürriyete, bir bağımsızlığa sahibiz. Eğer biz bunu kalkıp da Amerika’dan alamıyorsak, Senato buna müsaade etmiyorsa, kongre buna müsaade etmiyorsa, biz başımızın çaresine bakmayacak mıyız? Tabii ki başımızın çaresine bakacağız. Şu anda biz aynı şekilde İngiltere ile de bu konuda atacağımız, atmaya hazırlandığımız adımlar var. Bunları da atacağız. İcabında Rolls Royce ile bazı görüşmelerimiz oldu, oluyor, devam edecek. Onlarla da bu konuda adımlar atacağız, atmaya devam ediyoruz. Şu anda görüşme paketlerimizin içinde onlar da var."
'GAZZE'NİN SORUMLUSU NETANYAHU VE TRUMP'
Kudüs katliamına ilişkin açıklamalarda da bulunan Erdoğan, "Bunun iki sorumlusu var. Sayın Trump ve Netanyahu. Gazze’de öldürülen insanların sayısına bakıyoruz. Bu bir felakettir" dedi.
Erdoğan Trump ile ilişkileri konusundaki soruya ise, "Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Ama tabii düşüncelerimizin örtüşmediği birçok yerler olmuyor değil, oluyor" yanıtını verdi.