Temelli: CHP için büyük Kürt halkı için küçük bir adım
HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, CHP bildirgesinde Yaşar Kemal’li Kürt sorunu açılımını, “CHP için büyük Kürt halkı için küçük bir adım” olarak nitelendirdi. Samimiyetin, konuşabilir hale gelmenin önemli olduğunu söyleyen Temelli, “Konuşabilir hale gelmenin başlangıç noktasındayız. Öncelikle 24 Haziran'da bu konuşmayı susturmaya çalışan, tüm bu sorunların çözümünün önünü tıkayan iktidardan kurtulmamız gerekiyor" dedi.
DUVAR - CHP’nin seçim beyannamesinde yer alan önemli başlıklardan biri "Toplumsal barış ve Kürt sorunu” oldu. Yaşar Kemal’in “Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır” sözleriyle başlayan bölümde Kürt sorunu temelde bir demokrasi eksikliği sorunu olarak görüldü, kalıcı çözüm için daha fazla özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti istendi.
TBMM bünyesinde Toplumsal Mutabakat Komisyonu ile sorunu çözme önerisi getiren CHP’nin önerilerini bu hafta Diyarbakır’da "Kürt Sorununa Çözüm Deklarasyonu" açıklayan HDP ile konuştuk. Demokratik anayasa, anadilde eğitim, Hakikat Komisyonu kurulması gibi önerilerin yer aldığı HDP deklarasyonun ardından gelen CHP bildirgesini değerlendiren HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’nin Gazete Duvar’a açıklamaları şöyle oldu:
2013 ÖNCESİNDE KALMIŞ: CHP için büyük bir adım Kürt halkı için küçük bir adım oldu. Bu beyannamedeki önerilerin bir çoğu 2013 öncesinden gelen, bizim beyannamelermizin belli kısımlarında yer almış, geriden gelen öneriler. Ama bu mücadele çok yol aldı. CHP’nin belki de ilk defa bunları zikretmesi kendi partisi ve Türkiye kamuoyu açısından önemli bir yeri işaret etse de beyannamede zikredildiği şekilde çözüm olanaklı değil.
ÖZERKLİK ŞARTI İSTASYONU GEÇİLDİ: Kürt sorunu sadece Ankara’dan belirlenen, merkezi bir aklın üreteceği formülle çözülemez. Biz bunca mücadele ve deneyimden sonra yerel demokrasi ile güçlendirilmiş vesayet sistemini ortadan kaldıracak bir parlamenter demokrasi önerdik. Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı bu anlamıyla ihtiyacı karşılamıyor. Bu şartın çekince konulan maddelerini kaldırsanız bile bu bildiğiniz anlamda sadece belediyecilik hizmetlerine yönelik olur. Yerel haklar, kültürel haklar, gelişmiş bir taban demokrasisi açısından kifayet göstermez. Önemli midir? Tabii önemlidir. Ama sorunun çözümü bu istasyonları geçmiş başka bir yerde beklemektedir. YEREL
DEMOKRASİ GÜÇLENDİRİLMELİ: Tabii ki parlamentoda çözüm aranmalı ama sadece parlamentoya sıkışılmamalı. Ülkenin üçte biri kayyımlarla yönetiliyor. Bu vesayet sisteminin en steril olmuş halidir. Bunu ortadan kaldıracak hamle bizzat yerel demokrasi, bunun güçlenirilmesi ile gerçekleşebilir.
GÜVENLİKÇİ POLİTİKALARDAN NASIL KURTULACAĞIZ? CHP beyannamesinde “Güvenlik politikaları temelinde çözüm aramayacağız” deniyor ama bu güvenlikçi politikalardan nasıl kurtulacağımıza dair bir şey söylenmiyor.
ANADİLDE EĞİTİMİ EĞİTİMCİLERE BIRAKALIM SÖYLEMİ İNCİTİCİ: Anadille ilgili, bir halkın temel hakkı için “tartışacağız, çözüm arayacağız” demek öbür taraftan eşit vatandaşlık temelinde anayasa yaklaşımı çelişkidir. Biz gerçekten eşit yurttaşlık temelinde yaklaşıyorsak bütün halklara da eşitlikçi bir anlayışla yaklaşmak zorundayız. Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de bir açıklamasında bu konuyla ilgili “eğitimcilere bırakacağım, tartışırız” dedi. “Tarihi tarihçilere bırakalım”, “eğitimi eğitimcilere bırakalım” gibi bir yaklaşım Kürt halkı için incitici olmaktadır.
HER ŞEYDEN ÖNCE HAKİKATLERLE YÜZLEŞME KOMİSYONU KURULMALI: Çözüm sürecinin özellikle AKP’nin gizli ajandalarla hareket etmiş olması, çözüm süreci konusunda tüm iyi niyetleri boşa çıkarmış olması gibi gerçekten eleştirilecek tarafları var. “Şeffaflık” tabii ki önemli. Ama bunları söylemek yeterli değil. Çözümün nasıl, hangi dinamiklerle gerçekleşeceği önerisi yok. Şeffaf olacak, parlamentoda olacak. Bunu yıllarca konuşabiliriz ama nasıl hareket edileceği konusunda bir yol haritasına ihtiyaç var. Her şeyden önce bir Hakikatlerle Yüzleşme Komisyonuna ihtiyaç var.
KONUŞABİLİR HALE GELMENİN BAŞLANGICINDAYIZ: CHP’nin bunları gündeme alması, muhalefetin bazı konularda birbiriyle bakışık hale gelmesi önemli ama daha kat edilecek yol var. Sonuç olarak samimiyet önemlidir, diyoruz. Konuşabilir hale gelmenin başlangıç noktasındayız. İnsanlar konuşmaya başladı. Bu eksikliğine rağmen önemlidir. Öncelikle bu konuşmayı susturmaya çalışan, tüm bu sorunların çözümünün önünü tıkayan iktidardan bir an önce kurtulmamız gerekiyor.