Sema Uçar: Direnişçi milletvekili olacağım

OHAL döneminde yayımlanan KHK ile ihraç edilen sınıf öğretmeni Sema Uçar, kadınların listelerde kendilerine en fazla yer bulduğu HDP'nin İstanbul 1'inci bölge 5'inci sıra adayı. Milletvekili olduğunda da 66 haftadır sürdürdüğü eylemi devam ettireceğini söyleyen Uçar, Gazete Duvar'a konuk oldu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 24 Haziran seçimleri milletvekili listelerinde AK Parti'den 126, CHP'den 137 kadın aday gösterilirken bu sayı HDP'de 230 oldu. AK Parti liste başında sadece 4, CHP 6 kadın aday gösterirken rekor, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi yine HDP'nin oldu. HDP, Ankara, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere 18 ilde birinci sıradan kadınları aday gösterdi.

HDP'nin kadın adaylarından Sema Uçar, İstanbul 1'inci bölge 5'inci sıradan yarışa katıldı. 1974 yılında Adana'da dünyaya gelen Uçar, Çukurova Üniversitesi Kimya bölümünden mezun oldu. Şanlıurfa ve İstanbul'da 15 yıl öğretmenlik yapan Uçar, 7 Şubat 2017 tarihinde yayımlanan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edildi. KESK Genel Meclisi ve Danışma Meclisi üyesi olan Uçar, ihracının öncesinde Barış İçin Akademisyenler bildirisine KESK adına destek imzası atanlar arasındaydı. İstanbul'da ihraç edilen diğer kamu çalışanlarıyla birlikte eylem kararı alan Uçar haftanın dört günü alanlarda OHAL ve KHK'ların yarattığı mağduriyeti anlattı. Bakırköy, Kadıköy ve Kartal'da 66 haftadır eylemlerine devam eden Uçar, "Milletvekili Adaylarıyla 5 Soru-5 Cevap'ın" konuğu oldu.

Neden adaysınız?

Yaşanan bir OHAL ve KHK zulmü var Türkiye'de. Alanlarda 66 haftadır anlatıyoruz fakat bunu daha çok insana duyurmak istedim. Yaşanan zulmün sadece KHK'da isimleri bulunanlarla sınırlı olmadığını, bütün bir toplumu, tüm ezilenleri etkilediğini geniş kitlelere anlatabilmek istiyorum. Biz 20 Şubat günü sokağa çıktığımızda, "Sokağa çıktık devlet bize işimizi geri verecek" gibi bir durumun olmayacağını öngörebiliyorduk. Ancak orasının bir mücadele alanı olduğunu düşündük, halen de düşünüyoruz. Toplum nezdinde KHK'ların belli bir zamana kadar olumlanan bir yanı vardı. "Terörist oldukları için atıldılar", "Gitsinler başka yerde çalışsınlar" gibi olumlama yoluna gidiyorlardı. Biz alanda bunu anlatmaya çalıştık. Diplomalarımızın iptal olduğunu, tek başına işten atılmadığımızı, yargılanmadan hakkımızda bir gecede karar verildiğini anlattık. Bu topraklarda yaşanan hiçbir sorun birbirinden ayrı değil. Alanlarda söylediklerimizi Meclis'te ve sokaklarda söylemeye devam edeceğiz. Ben KHK'yı yaşadım ve bundan etkilenen emekçi sınıfı, ezilenleri daha fazla görünür kılıp sesleri olmak için aday oldum. Mücadele hem sokakta hem de parlamentoda.

'HDP DOĞRU BİR ŞEY YAPIYOR Kİ DEVLETİN ŞİDDETİNE MARUZ KALIYOR'

Neden HDP'yi tercih ettiniz?

HDP bir Türkiye partisi ve bütün farklılıklarıyla insanları kucaklıyor. Tüm ezilenleri bir araya getiren bir parti olduğu için HDP'den aday oldum. 7 Haziran sürecinde HDP toplumun tamamını kucaklayan bir hava yakalamıştı. Bu da insanlara umut verdi. Her kesimden insanın gözlerinin içerisine baktığınızda o umudu görebiliyordunuz. Bunu HDP'ye oy vermeyen insanların gözünde de görebiliyordunuz. HDP'ye oy vermese de ondan umudu olanları gördükten sonra HDP'de olmam gerektiğini düşündüm. Demek ki HDP doğru şeyleri yapan bir parti. Bu süreçte HDP'nin Eş Genel Başkanları farklı kademelerdeki yöneticileri tutuklandı. Doğru bir şey yapıyor ki devletin ve sistemin şiddetine maruz kalıyor. HDP ile bu açıdan bir ortaklık kuruyorum. KHK ile yaşadığım haksızlıkları başka bağlamlarda HDP de yaşadı.

'TEKÇİLİĞİN SORUNLARIN KAYNAĞI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'

Size göre Türkiye'nin en büyük sorunları neler?

Türkiye'nin en büyük sorunu kendi alanım olmakla birlikte eğitimdir. Ülkede yönetememekle ilgili bir sorun var şu an için. Kadın, ulusların kendisini ifade edememe, insanların anadilini kullanamama sorunları da mevcuttur. Her yerde yaşanan bir tekçiliğin sorunların kaynağı olduğunu düşünüyorum. Sokakta direnişimizi sürdürdüğümüz dönem insanların bize anlattıkları en büyük sorun ise ekonomiydi. İnsanlar çocuklarının geleceği konusunda kaygı duyuyorlardı. Çocuklarını gönderecek okul bulamadıklarından, geleceklerini iyi hazırlayamadıklarından bahsediyorlardı. Bu süreçte OHAL, devletin ve sistemin yapmak istediği her şeyi en kısa sürede yaptığı bir mekanizma olarak karşımızda duruyor. En yakından da büyük bir sorun olarak OHAL sürecini yaşıyoruz.

'KHK DİRENİŞLERİNDE YER ALACAĞIM'

Milletvekili olduğunuz takdirde ilk icraatınız ne olacak?

Tekrar KHK direnişlerinde yer alacağım. İstanbul'daki eylemlerimizin bir parçasıyım ve direnişçi milletvekili olacağım. En temelde KHK ile işlerinden atılmış olanların tüm direniş alanlarında yer alacağım. Geldiğim yeri de bırakmayacağım. İnsanların kafalarındaki alışılmış 'vekillik' algısını yıkmak gerekiyor. HDP'deki milletvekillerinin o algıları yıktığını düşünüyorum ve HDP'nin çizdiği bu çizgiyi devam ettireceğim.

'MÜCADELE SONRASINDA DA DEVAM EDECEK'

Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?

Eşitlikler ve özgürlükler temelinde herkesin inancını, dinini, kültürünü ve anadilini yaşayabileceği eşit ve özgürlük temelinde bir ülke hayal ediyorum. Vekillik süreci bireysel bir durum değil ve ortak bir mücadelenin süreci. İleride de bu mücadelemi devam ettireceğim. Hayal ettiğim ülkede herkesi zulme karşı yürütülen mücadelelere destek verirken görmek istiyorum. 25 Haziran'a uyandığımızda birden her şeyin düzelmeyeceği açık. O gün kazandığımızda tüm sorunlar hallolmayacak ve başka bir mücadele alanı ortaya çıkacak. Mücadele devam edecek.