Temelli: '3 Y' diyenlere ben 2 Y daha veriyorum
HDP Eşbaşkanı, Siverek'te iktidara yüklendi. Temelli, "Hani bunların 3 y’si var ya; “yasaklar, yolsuzluk, yoksulluk”. Bunlarla mücadele edeceğiz diye geldiler, yoksulluk her evde. OHAL ile yönetiliyoruz, yolsuzluk olmayan kamu kurumu yok. Ben onlara 2 y daha veriyorum; bir yalan, iki yüzsüzlük. Yalancısınız yüzsüzsünüz" dedi.
DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmalarına Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde devam etti. Burada gerçekleştirilen mitingde konuşan Temelli, şunları söyledi:
TOPARLANMA VAKTİ, ARTIK GİDİYORLAR: Her yerde, "onun vakti bunun vakti" diyorlar. Ama ben söyleyeyim, toparlanma vakti artık. Artık gidiyorlar. 24 Haziran’da bu savaş iktidarından bu yolsuzluk iktidarından hep birlikte kurtulacağız. Bu ülkeye, bu onurlu halka bu topluma çok zulüm ettiniz. Sadece savaş ve yolsuzluk verdiniz.
SAVAŞ İKTİDARINDAN KURTULMAK ZORUNDAYIZ: Hala savaş planı yapıyor, tek bildikleri savaş, şiddet, zulüm. 24 Haziran seçimlerine giderken yine savaş planları yapıyorlar. Yok Kandil’e gireceğiz, yok oraya gireceğiz, yok oraya çıkacağız. Bırak bunları. Bu savaş iktidarından kurtulmak zorundayız. Ancak o zaman bu ülkeye huzur gelir.
Kimsenin kimsenin sınırıyla derdi yok. Ne zaman, bir operasyona kalksa ağızlarında aynı laf. Suriye’nin, Irak’ın toprak bütünlüğü. Bütün ülkelerin toprak bütünlüğünü korumanın yolu barıştır. Türkiye’de toprak bütünlüğüne kimsenin itirazı yok. Tam tersi biz diyoruz ki, tüm farklılıklarımızla bir arada yaşayabiliriz. Bu farklılıklar bizim zenginliğimizdir. Bizi var eden budur. Kimsenin bir yere gitmek istediği yok, kimsenin bölünmek istediği yok.Tam tersine bize güç katan bir arada olmamız. Ama bundan güç almak yerine, sadece kendi iktidarını düşünenler o farklılıkları birbirine düşman etmeye çalışıyor.
O SAAT KULESİ DEĞİL, MİNARE: Kalkmış bize, "bu ateistler viski içiyorlar, geliyorlar, saat kulesini yıkıyorlar" diyor. O saat kulesi değil bir kere, o Dört Ayaklı Minare. Daha onun minare olduğunu bilmiyor. O minarenin dibinde bir barış elçisi yatıyor, Tahir Elçi yatıyor. Onun da hesabını soracağız. Bütün bunlar bizim değerlerimiz. Bu ülkedeki inançlar, farklı kimlikler bizim onurumuz. Biz onlardan güç alıyoruz. Ama yıkıcı olan sensin. Bu viski yalanı Gezi’deki Kabataş yalanına benziyor. Yalanın sınır yok. Yalan bunların içine yuva yapmış. Yalana bu yüzsüzlüğe de son vereceğiz.
SIRA AKP'YE GELDİ: Hani bunların 3 Y’si var ya; “yasaklar, yolsuzluk, yoksulluk”. Bunlarla mücadele edeceğiz diye geldiler, yoksulluk her evde. OHAL ile yönetiliyoruz, yolsuzluk olmayan kamu kurumu yok. Ben onlara 2 Y daha veriyorum; bir yalan, iki yüzsüzlük. Yalancısınız yüzsüzsünüz.
Kürt sorunun çözmek yerine sorunu yok sayanlar tarihin çöplüğünde. Sıra AKP’ye geldi. Çözüldün gidiyorsun, seni artık kimse kurtaramaz. Bu savaş politikalarından da vazgeçin, gidiyorsanız edebinizle gidin. Kürt sorunu bir demokrasi sorunudur. Kürt sorununu çözmeden demokrasi sorununu, yoksulluğu, işsizliği, açlığı çözemezsiniz, kadınların, gençlerin, çiftçinin, emekçinin sorununu çözemezsiniz.
BU NASIL TARIM BAKANI, BU NASIL URFALI: Bugün 10 binlerce insan KHK ile işinden edildi, işi aşı elinden alındı. Bu insanlara zulüm ediyorlar. Bunun en iyi Siverek bilir. Bu topraklardan bir Tarım Bakanı çıkmış. Bu nasıl tarım bakanı bu nasıl Urfalı. Tarımı öldürmüş hayvancılığı öldürmüş, ona buna küfür ediyor. Bu nasıl ahlak. Böyle insanlara hala oy mu vereceğiz. Bize küfür edenlere, bizlere saldıranlara, burada Kürt olup Ankara’da kurt onlara bir oyumuz bile yok.
BUNLAR ÇİFTÇİYE DÜŞMAN: Bu GAP projesi 1962 başladı. Bu tarihte doğanlar emekli oldu. Hala GAP bitmedi. Hala sulama sorunu bitmedi. Sulama sorunu bitmediğinden dolayı, yanlış sulamadan dolayı birçok arazimizi kaybettik. Sulama için elektriğe ihtiyacımız var. Elektrik faturamızı ödeyemez hale geldik. Bir de üzerine para ödüyoruz. Ödemeyince elektriğimiz kesiliyor tarlamızı sulayamıyoruz. Oysa çiftçi ne kendisi yoksul olacak, ne de halkı yoksul bırakacak. Çiftçi üretse halk doyar, memleket zenginleşir. Ama bunlar çiftçiye düşman. Tek bildikleri yandaşlarını zengin etmek.
HALK ÇİFTLİKLERİ KURACAĞIZ: Biz iktidara geldiğimizde halk çiftlikleri kuracağız. Üreten biziz yöneten de biz olacağız. Hem çiftçinin sorunu çözeceğiz hem işsizlere iş imkanı yaratacağız. 10 milyon insanı etkileyecek bir kooperatif anlayışıyla; en az 2 milyon insana iş yaratacağız. Hem ucuz gıda, hem sağlıklı gıda, hem de ülke ekonomisine katkı. Bu mümkünken bunu yapmayanlar halkın hakkını gasp ediyorlar. Kendi çiftliğinde o kooperatifin üyesi olmak varken, mevsimlik işçi olan, gittiği yerde zulme uğrayan mevsimlik işçi kardeşlerimiz de toprağına kavuşacak. Hepimizin geleceği HDP’nin bu programından geçiyor. O yüzden yan yana geleceğiz. Bu faşist iktidardan hep birlikte kurtulacağız. Geleceğimizin önünü açacağız.
EĞİTİME DEĞİL, MÜTEAHHİDE YATIRDIN O PARAYI: Hastane var, doktor yok. Derdi senin sağlığın değil derdi o hastaneyi yapan müteahhidi zengin etmek. O müteahhit de dönecek AKP kampanyasına destek olacak. Hikaye bu. Bunu bozmak boynumuzun borcu. Okul yapmışlar, içinde öğretmen yok 300 bin öğretmen atanmayı bekliyor. Öğretmenleri atamıyor, habire bina yapıyor. Eğitime değil müteahhide aktardın o parayı sen. Tam da bütün bu sorunlara birlikte çözüm bulma zamanı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı adayı gelin Türkiye’nin önünü birlikte açalım diyor. Ondan sonra siyaset de yapmak kolay, sorunları çözmek de kolay.
YILMAZ GÜNEY'İN MEMLEKETİ BUNA HAZIR: HDP, Türkiye’nin her yerinde, her sokağında olanca gücüyle bütün teşkilatlarıyla, halkımızla birlikte 7 gün 24 saat çalışmaya devam ediyor. Bizler de bulunduğumuz her yerde çalışmalarımıza devam edeceğiz. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi, 24 Haziran’da tamamlayacağız.
Siverek buna hazır, Mehmet Uzun’un memleketi buna hazır. Dost ve düşman bilsin ki kazanacağız mutlaka kazanacağız. Yılmaz Güney’in memleketi buna hazır. (HABER MERKEZİ)