İnce: Demirtaş'ı bırak seni bile ziyaret ettim ben
Erdoğan'la kavga etmeyeceğini söyleyen İnce, şöyle devam etti: "Kavga etmeyeceğim ama makaramı yaparım. Geçen gün 'Herkesin evinde buzdolabı var, daha ne istiyorsunuz?' diyor. Sanki Erdoğan'dan önce tel dolaplarında yaşıyorduk, sanki ağaç kavuklarında yiyecek saklıyorduk."
DUVAR - CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Kütahya’da Zafer Meydanı’nda seçim mitingi düzenledi. 34’üncü günde 71’inci mitingi Kütahya'da yaptığını belirten İnce, şöyle devam etti:
"Ben meydanlarda 'Gençler' diyorum, 'Gelecek' diyorum, 'Aş' diyorum, 'İş' diyorum, 'Ekmek' diyorum. Erdoğan geliyor meydanlara kavga ediyor benimle. Etmeyeceğim kavga. Benim derdim gençler. Gençlere iş bulmak. Ben diyorum ki '1,5 milyon imam hatipli çocuk var işsiz. Onlara iş bulacağım.' O meydanlarda utanmadan 'Muharrem İnce imam hatipleri yıkacakmış' diyor. Ayıp ayıp. Dürüst ol dürüst. Ben 'O sarayı senin başına yıkacağım' dedim. O kast ettiğim şatafat. Kast ettiğim 3 bin koruma, kilosuna 4 bin 500 TL verdiğin beyaz çay, 300 araç."
'TRAKTÖRLE CAMİYE GİRMİŞİM!'
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin mutfağına ilişkin videoyu izleten İnce, şunları söyledi: "2 milyar dolar para harcamışsın oraya. Sarayı niye yıkayım, saraydaki kültürü, o kafayı yıkacağım. O sarayı gençlere vereceğim. Orayı bilim merkezi yapacağım. Son günlerde ben 'iş- ekmek' deyince iftiralara başlamışlar. Samsun'da bisiklete, Uşak'ta traktöre bindim. Aydın'da zeybek oynadım. Bu yalancılara, iftiracılara bakın. Bisiklet fotoğrafını caminin içine yerleştirmişler. Caminin içinde bisiklete biniyormuşum. Ahlaksızlıkları görüyor musun? Bunlar mı Müslüman? Traktörle camiye girmişim. Ahlaksızları görüyor musun? Camide oynuyorum. Ey Müslümanlar: Türkiye’de 81 milyon Müslümandan herhangi birisi camide zeybek oynar mı? Bunlar şaşırdı şaşırdı. Bunlar zavallı."
'EMEKLİYE SEV EDECEĞİM'
Apolet tartışmasını da sürdüren İnce, şöyle dedi: "Engin Alan, Korgeneraldi. Erdoğan'a ayağa kalkmadı diye hapse attılar. Sonra MHP'den milletvekili oldu. Ben onu savundum, hapishanede gittim ziyaret ettim. Ama Erdoğan beni eleştirirken paşa da alkışlıyor. Ben de dedim ki, 'Paşa sen bu işlere karışma.' Fevzi Çakmak Atatürk'e bir gün diyor ki; 'Şu bakanı beğenmiyorum.' Atatürk, 'Siyasete gireceksen üniformanı çıkar da gel' diyor. Bu paşa beni eleştiren Erdoğan'ı alkışlıyor. Ben de 'Allah'ın izniyle cumhurbaşkanı olduğumda senin apoletlerini sökeceğim' dedim. Emekliye sevk edeceğim."
'SANKİ ERDOĞAN'DAN ÖNCE TEL DOLAPLARINDA YAŞIYORDUK'
Türkiye'nin huzura ihtiyacı olduğunu vurgulayan İnce, şöyle devam etti: "Ben kavga etmeyeceğim. 81 milyonu seviyorum. Herkesi seviyorum. Kavga etmeyeceğim ama makaramı yaparım. Geçen gün 'Herkesin evinde buzdolabı var, daha ne istiyorsunuz?' diyor. Ben 54 yaşındayım, sıradan bir köylü ailenin çocuğuyum. 40 sene önce bizim evde buzdolabı vardı. Sanki Erdoğan'dan önce tel dolaplarında yaşıyorduk, sanki ağaç kavuklarında yiyecek saklıyorduk. Bunlarla makara yapacağım ben."
'SENİ BİLE ZİYARET ETTİM BEN'
Ekonomide yaşananlara değinen İnce, şöyle dedi: "Dolar yükseliyor hemen devreye giriyor. 'Dış güçler, mihraklar' diyor. Aday olunca Sayın Akşener'i, Sayın Karamollaoğlu'nu, Sayın Demirtaş'ı, Sayın Erdoğan'ı ziyaret ettim. Kimseyi ayırmadım. Onların hesaplarına 500'er lira para yatırdım. Benim parama ihtiyaçları yok. Toplumu barıştırmak için, huzur için yaptım bunu. Ben bir yerde diyorum ki; ‘Erdoğan’ı, Demirtaş’ı, Akşener’i, Karamollaoğlu'nu hepsini ziyaret ettim.' Erdoğan bunun 3 tanesini kesiyor, sadece Demirtaş'ı alıyor, 'Bak bak Demirtaş'ı ziyaret etti' diyor. Seni bile ziyaret ettim ben. Ne olacak yani. Bu yorgun adamdan memlekete çözüm beklemeyin. Yorgun adam bu. AK Partili kardeşlerim siz de yoruldunuz, millet de yoruldu. Büyük sorunlar yorgun adamlarla çözülmez. Türkiye’nin büyük sorunları var. Gelin bir taze kan çözsün bu sorunları."
'50 MİLLETVEKİLİNE DAHA BAKACAKSINIZ'
Kütahya'nın altının linyit, magnezyum, bor madeniyle, üstünün ise pancar, tahılla dolu olduğunu ifade eden İnce, şöyle konuştu: "Ama Kütahya fakirleşiyorsun. Bak azot fabrikanda 4 bin kişiden 300 kişiye düştün. Seyit Ömer’e ne oldu? Kütahya Şeker’e ne oldu? Türkiye’nin milletvekili sayısı 550’ydi. Referandumda Kütahya’nın sayesinde 600 oldu. Sağ olun verdiniz 'evet' oylarını, 50 milletvekiline daha bakacasınız. Siz bakacaksınız. Kütahya referandumda yüzde 70 'evet' verdiniz. Erdoğan da ellerini ovuşturuyor. Evet oyu verirken 600 milletvekiline çıkacağını biliyor muydun? Ama gittin verdin. Şimdi 50 milletvekili, 50 sekreter, 50 danışman, 50 şoföre daha bakacaksın. 18 bin lira da maaş vereceksin. Ama sen istedin. Oyu veren sen. Peki Türkiye’nin milletvekili sayısı arttı, Kütahya ne oldu? 4’e düştü. Küçülüyorsun Kütahya. Fakirleşiyorsun Kütahya. Sevgili Kütahyalılar bir büyük değişime imza atın. Gelin bu kardeşinizi iş başına getirin. Siz bor madeninin üzerinde yaşıyorsunuz. Ama biz madenleri işlemeden satıyoruz. Madenleri cevher olarak satıyoruz. Biz madenlerimizi mamul madde olarak satmamız lazım. Füze yakıtı, ısıya dayalı cam yapmak lazım. Bor olarak satarsan ucuza satarsın."
'TELEVİZYONLARA GENÇLERLE ÇIKACAĞIM'
İnce, göreve geldiğinde televizyonlara yandaş gazetecilerle çıkmayacağını, gençlerle çıkacağını ifade etti. İnce, meydanlarda insanları azarlamayacağını, 'çöp' demeyeceğini, hakaret etmeyeceğini söyleyerek, "Meydanlarda huzur gelecek, barış gelecek. Ben, sen, o, bizimkiler yok, biz var artık" dedi.
'İKİMİZİN ARASINDAKİ FARK'
Erdoğan’ın, 'İnce, yerli otomobile karşı çıkıyor' dediğini hatırlatan İnce, şöyle konuştu: "Yok kardeşim anlamıyorsun. Senin diploman olmadığı için anlamıyorsun. Erdoğan, otomobilin kaportasına, ben beynine talibim. Meydanlara geliyor 'Bay İnce' diyor bana. 'Bay İnce, sana ekonomi dersi veririm' diyor. 'Bay İnce' derken beni böyle seçkinci, elitist, halktan uzak. Erdoğan seninle ben, fakir fukara ailelerden geldik doğru. Ama ikimiz arasındaki fark sen geçmişini unuttun ben unutmadım. Sen harama bulaştın, ben harama bulaşmadım. Fark bu. Elitistmiş, seçkinciymiş. Ya senin neren yerli? Uçağın, araban, gözlüğün yerli değil, hiçbir şeyin yerli değil senin. Ayranı bile yerli değil artık. İnekler Uruguay’dan geliyor. Saman Yunanistan’dan geliyor. Sevgili hemşehrim Erdoğan: Eğer bilgin varsa, yüreğin varsa benim karşıma bir televizyonda çık gel ekonomi tartışalım. Sizce gelir mi? Biraz sıkıştırayım belki gelir. Bekliyorum."
'VATANDAŞ KEMER SIKMAYACAK, DEVLET SIKACAK'
Enflasyona da değinen İnce, "Son 15 yılın en yüksek enflasyonu yüzde 12,64. Dünya ortalaması 3,85. Gelişmiş ülkeler 1.93, G-7 ülkeleri 1,85. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde 5,87. Ama Türkiye’de 12,64. Kamu binaları için 2016 yılında devlet 728 milyon kira parası vermiş. Yine 2017’de 901 milyon kira ödemiş. 2017’de 549 milyon araç parası ödemiş. Ben söz veriyorum. Benim cumhurbaşkanlığımda vatandaş kemer sıkmayacak, devlet kemer sıkacak" diye konuştu. (KÜTAHYA/DHA)