YSK'dan 'ayrımcılık' yanıtı: KHK var

DUVAR - RTÜK üyeleri İsmet Demirdöğen ve İlhan Taşçı’nın, TRT’nin siyasi parti ve adaylara yönelik ayrımcılığına karşı YSK’ye yaptığı başvuruya 'KHK var' yanıtı geldi. YSK, “Radyo ve televizyon yayınlarından eşit olarak yararlanılması konusunda düzenlemeler yasalarımızda yer aldığı halde buna aykırı hareketler 687 sayılı KHK 10’uncu maddesinin yürürlüğe girmesiyle müeyyidesiz bırakılmıştır. Müeyyidesiz olan bir durumla ilgili kurulumuzun cezai işlem yapması mümkün değildir” dedi.

RTÜK’ün CHP Üyeleri İsmet Demirdöğen ve İlhan Taşçı TRT’de siyasi parti ve adayları arasındaki ayrımcılık nedeniyle YSK’ye başvurmuştu. TRT’nin üç kanalında  Erdoğan’a 68 saat verilirken, Demirtaş’a hiç yer verilmediği belirtilen başvuruda, “Anayasa, RTÜK Yasası ve Kurulunuzun Yasa ve kararları göz önüne alındığında özel radyo ve televizyonlar ile TRT’nin ‘tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk’ ve Cumhurbaşkanı adayları, siyasi partiler ve bağımsız adayların, seçim döneminde görüşlerinin eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkeleri ışığında yayın yapması beklenmektedir. Buna en başta da 80 milyon yurttaşın vergileri ve faturalarındaki kesintilerle yayıncılık yapan TRT Kurumunun uyması gerekmektedir” denilmişti. Ayrıca TRT Genel Müdürü'nün görevden alınması gerektiği de vurgulanmıştı.

TRT’NİN YANLILIĞINA YANIT VERİLMEDİ

Evrensel'den Birkan Bulut'un haberine göre, başvuruya yanıtında TRT’nin iktidar yanlısı yayın yaptığı itirazına ilişkin herhangi bir yanıt vermeyen YSK, başvuru reddini "KHK ile bu konudaki yetkilerinin elinden alınmasıyla" açıkladı. YSK, başvuruyu “Radyo ve televizyon yayınlarından eşit olarak yararlanılması konusunda düzenlemeler yasalarımızda yer aldığı halde buna aykırı hareketler 687 Sayılı Olağanüstü Hal kapsamında bazı düzenlemeler yapılması hakkında kanun hükmünde kararnamenin 10’uncu maddesinin yürürlüğe girmesiyle müeyyidesiz bırakılmıştır. Müeyyidesiz olan bir durumla ilgili kurulumuzun cezai işlem yapması mümkün değildir. Bu nedenle cezai işlem yapılması talebinin reddine karar verilmiştir” dedi. TRT Genel Müdürü'nün görevden alınması talebini de “TRT Genel Müdürünü görevden alma yetkisi atayan makama aittir” diyerek reddetti.

YSK’nin atıfta bulunduğu 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 149/A ve 55/A maddesi YSK’nın belirlediği esaslara aykırı yayın yapan özel radyo ve televizyon kanallarına YSK tarafından verilecek yayın durdurma ve para cezalarını düzenliyordu. Ancak söz konusu maddeler 16 Nisan Anayasa referandumu öncesinde çıkarılan KHK ile kaldırılmıştı.

‘HUKUKSUZLUK VAR, YAPTIRIM YOK’

Başvuruyu yapan RTÜK'ün CHP'li üyelerinden İsmet Demirdöğen, YSK’den gelen yanıta ilişkin yaptığı açıklamada, “Ortada bir suç var ve bunun tespitini istedik. Ancak YSK, bu görevini yerine getirmekten kaçındı. Yaptırımsız bırakılmış olmasının arkasına saklandı. YSK de görevini tam olarak yerine getirmemiştir. Bir yargı organının görevini yapmaktan kaçınması düşünülemez. Dolayısıyla ortada hukuksuzluk olduğu ortada. Ne yazık ki yaptırımı yok bunun. YSK’nin de elini kolunu bağlayıp tek kale maç yapılmasını olanaklı hale getirdiler. AİHM’nin bu hukuksuzluğa dur demesini bekliyoruz. Bu seçim dönemi geçti ama hiç olmazsa gelecek seçimler için Anayasa Mahkemesinin önündeki iptal başvurusunu karara bağlamasını bekliyoruz” dedi. TRT’nin yaptıkları tespitlere göre tek yanlı bir yayın yaptığını vurgulayan Demirdöğen, TRT’nin kamu yayıncılığından tek parti yayıncılığına geçiş yaptığını söyledi.

‘BAŞBAKAN YARDIMCILIĞINA BAŞVURABİLİRDİ’

Başvuruyu yapan diğer RTÜK Üyesi İlhan Taşçı da YSK kararında her ne kadar KHK gerekçesiyle yaptırım yetkisi olmadığını belirtse de, seçim döneminde RTÜK aracılığıyla kendi kararlarına uymayan yayınları tespit etme yetkisine sahip olduğunu söyledi. Ancak YSK’nin KHK ile yetkisinin kalktığını söyleyerek işin içinden çıkmayı tercih ettiğini belirten Taşçı, “Ayrıca TRT Genel Müdürlüğü ile ilgili işlem yapamıyorsa bile bunu tespit ettikten sonra ilgili Başbakan Yardımcılığı'na başvurabilirdi” dedi. (Kaynak)