İnce, Erdoğan için 'rakip değil rakipçik'

YALOVA - Seçim öncesi il gezilerine devam ediyoruz. Bu kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, en güçlü rakibi olarak gösterilen Muharrem İnce'nin memleketi Yalova'da izlemek için çıktık yola. Gitmeden önce İnce'nin de aynı gün Yalova'da olacağını biliyorduk. Yaklaşık 40 günde 90 kadar miting yapan İnce, bayram arifesini Yalova Merkeze bağlı Elmalık köyünde dinlenerek geçirdi. Erdoğan'ın miting yapacağı alana sadece 8 kilometre uzaklıkta olan İnce, basından uzak bir gün geçirse de gözü kulağının Yalova mitinginde olduğunu söylemek yanlış olmaz. En azından tüm gün bizim gündemimizdeydi.

Öğle saatlerinde ulaştığımız Yalova yapılacak miting için hazırdı. Miting alanına giren yollar "Gelin gibi süslenmiş" nitelemesini hak ediyordu. Miting Erdoğan'ın mitingi olduğu için AK Parti bayraklarının yoğunluğu anlaşılırdı ama bayrakların arasında başta CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce olmak üzere diğer tüm adayların da posterleri vardı. Birçok yerde birbirine karışmış bayrak ve posterleri görünce "siyaseten olgun bir kent" yorumu yaptık.

GÖZ KALEMİ VE RUJ YASAĞI

Miting, eski adı "Cumhuriyet", yeni adı "15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı" olan kent merkezindeki geniş alanda yapıldı. Dört tarafı demir bariyerlerle kapatılan alana diğer adayların mitinglerinde olduğu gibi arama noktalarındaki kontrollerin ardından girmek mümkün oldu. Ama burada farklı olarak güvenlik çemberi ikiye çıkarılmıştı. Çanta ve üst araması yapılan polis noktasından çıktıktan yaklaşık 15 metre sonra ikinci arama noktasına girdik. "Fark ne olacak?" derken bunun daha ince bir arama olduğunu öğrenmemiz uzun sürmedi. İlk olarak bilgisayar -patlayıcı olma ihtimaline karşı- çalıştırılıp kontrol edildi. Ardından bilgisayar, power bank kabloları ve kulaklık çıkarılıp işlevleri tanımlanınca çantaya geri konuldu.

Daha sonra makyaj çantası açıldı. Parfüm yoktu, olsa alacaklardı. Ama göz kalemi yasaktı, alındı. Üstüne rujun da "kesinlikle" yasak olduğu söylendi. Tek sahip olduğum ruja el konulurken, "ama bunun zararı nedir?" diye sordum. Oldukça kibar davranan kadın polis memuru gülümseyerek, "Yazı yazılabilir. Boş kağıt ve kalem de yasak" dedi. Bu arada çantamdaki not defterim ve kalemim de ortaya çıkınca gazeteci olduğumu söyledim, böylece not defterim ve iki kalemimden birini aldım ama göz kalemi ile ruju kurtaramadım.

BAYRAK ALMADAN GEÇMEYİN

Alana kendi yazdığınız bir pankart veya dövizi getirmek de alanda iken, oldu ya bir anda döviz yazmaya karar verdiniz, o dövizi yazmanıza yardımcı olacak boş kağıt, kalem, ruj gibi materyalleri de taşımak yasak. Ruju arama noktasında bırakıp alana en az riskle girip kürsüye doğru ilerlerken bu kez parti teşkilatı görevlilerinin "bayrak almadan geçmeyin" uyarısı ile karşılaştık. Eğer miting katılımcısı iseniz Bir Türk bayrağı, bir parti bayrağı, bir de yaz sıcağına karşı reddedemeyeceğiniz AK Parti şapkası ile mitinge hazır hale gelebilirsiniz.

Her ne kadar bayraklar dağıtılsa da seyyar satıcılar da miting alanı yakınındaydılar...

AK PARTİ MİTİNGİNDE BİR CHP'Lİ!

Miting alanına en erken gelenler tabii ki emekliler. Hemen işe girişip elinde Türk bayrağı olan bir seçmenle sohbete başladım. "Ne olur bu seçimde? Erdoğan alır mı? İnce'nin şansı var mı?" diye soruları arka arkaya sıraladıktan sonra yaşlı amca, "Benim oyum İnce'ye" dedi. Şaşırmamak elde değil. Ankara'dan Yalova'ya gelmişim ve AK Parti mitinginde ilk sohbet ettiğim seçmen "Oyum İnce'ye" diyor. Ama şaşkınlık uzun sürmedi. Yaşlı amca, "Bir bakıp dinlemeye geldim. Ben hep CHP'ye verdim. Yine vereceğim. İnce'nin kazanmasını istiyorum. Bu kez de olmazsa bir daha sandığa gitmeyiz" dedi.

CUMHURBAŞKANI DEĞİL AMA KESİN GENEL BAŞKAN OLUR

AK Parti mitinginde "Bir bakıp çıkacağım" diyen CHP'li seçmene teşekkür edip diğer katılımcılarla sohbete devam ettim. Yer İnce'nin memleketi olunca ilk sohbet konumuz hep İnce oldu. İnce'yi yakından tanıyan bir Yalovalı, "Tanıdığım Muharrem ise buralardadır. Kesin gelip bir yerde dinler" dedi. Aynı seçmene "İnce'nin şansı var mı?" diye sorduğumda gülerek, "Cumhurbaşkanı değil ama kesin genel başkan olur" yanıtı verdi. İnce'nin seçim kampanyasındaki performansına tam not veren bir seçmen ise "performansı iyi ama daha öğrenmesi lazım. Önce genel başkan olmalı" diye gülümsedi. İnce'de gelecek gören bir AK Parti seçmeni de, "Bu seçim değil ama gelecek seçim için şansı olabilir" dedi.

RAKİP Mİ? RAKİPÇİK!

Bir grup kadın seçmenin yanına gidip benzer sorular yönelttim. Bir kadın seçmen, "Oyumuz Recep Tayyip Erdoğan'a. 24 Haziran'da da sonuç değişmez" dedi. Bu arada Erdoğan'ın öne çıkan rakibi İnce'nin Yalovalı olmasının, Yalova seçmeninde bir etkisi olup olmayacağını sordum. Kadın seçmen, "Rakip mi? Rakipçik" diyerek soruyu iade etti, başladı eleştirmeye:

"Genel başkanlığa layık bulunmayan kişiyi Cumhurbaşkanı adayı nasıl yapıyorlar. Olacak şey mi? Bir Cumhurbaşkanı adayı bisiklete biner mi? Böyle bir ciddiyetsizlik olabilir mi?.." Halay çeken, horon oynayan, bisiklete binen İnce'nin özellikle sosyal medyada bu davranışları ilgi görürken AK Parti seçmeninde karşılık görmediği notunu aldığım esnada bir başka kadın seçmen, "Hiç sempatik değil tersine saçma davranışlar" diye kestirip attı.

Daha sert AK Partililer de vardı. Sohbete katılan bir seçmen, "hani Recep Tayyip Erdoğan gelmesin de kim gelirse gelsin, diyorlar ya. Ben de İnce gelmesin de kim gelirse gelsin, diyorum. Bana hiç güven vermiyor" dedi.

SORUN VAR AMA KÖTÜNÜN İYİSİ...

Sohbet ettiğimiz seçmenlere, "Hiç şikâyetiniz yok mu? Her şeyin yolunda olduğunu mu düşünüyorsunuz?" diye sordum. Aldığım yanıtlar sorunları kabul eden ama çözümü de yine AK Parti'de bulan yanıtlar oldu. Bir kaçını sıralayalım:

"Biz 15 Temmuz'u atlattık. Savaş uçakları bombaladı ülkeyi. Bunu atlatan bir ülkeye bir şey olmaz. Sorunlar da çözülür elbet."

"Sorun elbet vardır ama İnce'nin alt yapısı nedir ki?", "Yanlış yok mu, var; ama kötünün en iyisi", "AK Parti ve Erdoğan açısından yanlışları ve doğruları bir kefeye koyunca doğru ağır basıyor." "Kim ne derse desin, 20 yıl öncesine göre daha iyiyiz. Bunca dış baskıya rağmen iyi durumdayız."

Mitingde bir grup gençle de sohbet ettim. Oylarını Recep Tayyip Erdoğan'a vereceğini söyleyen gençlere, "Geleceğe dair endişeleriniz var mı?" diye sordum. Yanıtlar, "Olmaz mı tabii endişelerimiz var. Tabii ki yanlışlar var. Milli Eğitim Bakanına bakın. Eğitimci birini bulamadılar mı bakan yapacak. İki de bir sistem değişiyor. Düzeltme yapılıyor ama geride kalanlar mağdur oluyor" şeklinde oldu.

BİR DÖNEM DAHA ERDOĞAN!

Mitingde daha önce AK Parti il teşkilatında yöneticilik yapmış bir partili ile karşılaştım. Her seçimde AK Parti'ye oy verdiğini bu seçimde de vereceğini söyledi. Eleştirileri vardı ama "Ortadoğu'da yaşananlar ortada. İçeride yaşanan ihanet ortada. Memleketin selameti için bir dönem daha Erdoğan devam etmeli. Ondan sonra ne olur bilemem" dedi. Bir başka seçmen de sistemin değişeceğine vurgu yaparak, "Tüm engeller bu seçimde kalkacak. Bir şeyleri değiştirmek istiyor. Bakalım. Bu son şansı" değerlendirmesinde bulunuyor.

İNCE İLE GURUR DUYUYORUM AMA...

Bu arada bir başka seçmenin oy tavrı ise daha ideolojikti. Bu seçmen, bir yandan memleketlisi bir siyasetçinin Cumhurbaşkanı adayı olmasından çok gurur duyduğunu söyledi, diğer yandan "evet gurur duydum ama ben asla sola oy vermem" dedi. Dershane işlettiği dönemden İnce'yi tanıyan bu esnaf da bir başkası gibi, "Benim tanıdığım İnce kesin gelip, dinler. Bak, şu binanın camlarına arada bak. Orada olabilir" dedi.

PROJE Mİ, ZATEN YAPMIŞ BİR SÜRÜ PROJE

Bu arada AK Partili seçmenlere muhalefet cephesinden Erdoğan'a dönük yapılan "Artık vaat edecek bir şeyi kalmadı?" eleştirilerini hatırlattık. Bir seçmen "15 yılda gördük yapılanı, vaade gerek yok ki" dedi. Kuruluşundan beri AK Parti üyesi olduğunu söyleyen bir seçmen de hafta sonu gideceği İzmir yolunu, o yoldaki tünelleri anlattı, aslen Erzurumlu olduğunu söyleyip son açılan Ovit Tüneli'nin öneminden bahsetti. Bir başka seçmen ise, "Projesi yok, diyorlar. Zaten yapmış bir sürü proje. Bundan sonra da yapar" dedi.

KIRAAT OKUMAK DEMEK

Kıraathane polemiğinin de AK Parti seçmeninde çok karşılık bulduğunu söyleyemeyiz. Birçok seçmen "Çok fazla televizyon izlemiyorum, bilmiyorum" derken, bir seçmen "Bunlar kahvehane ile kıraathaneyi karıştırıyor. Kıraat okumaktır" dedi, konunun siyaset malzemesi yapılarak büyütüldüğünü söyledi.

AKŞENER'E HALAÇOĞLU TEPKİSİ

Mitingde, kararsız olduğunu söyleyen 2 seçmenle de karşılaştık. Bir ara İYİ Parti adayı Meral Akşener'e oy vermeyi düşünen aile Akşener'le birlikte yola çıkan ama liste tartışması üzerine milletvekili adayı gösterilmeyen Yusuf Halaçoğlu'nu hatırlatarak, "Yola birlikte çıktıklarını bırakanlar, sonra bize neler yapmaz ki?" dedi. Bu iki seçmene göre İnce de oy için HDP seçmenine yaklaşıyor. Bu da güven vermiyor. Bir de apolet tartışmasında İnce haksız bulunuyor. İşte bu iki nedenle İnce de seçenek dışı. Erdoğan'ın davmiting konuşmasında İnce'nin Diyarbakır mitingine yönelik eleştirileri ve apolet tartışmasını tekrar açtığını duyunca sözlerinin en azından kararsız olan bu iki seçmeni ve batıda benzer kaygılar duyanları etkileyebileceğini öngörmek mümkün.

1. TUR KARAMOLLAOĞLU, 2. TUR ERDOĞAN

Bu arada mitingde Saadet Partisi Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu'na oy vereceğini söyleyen bir gençle karşılaştık. Ailesinin Milli Görüşçü olduğunu söyleyen genç, seçim ikinci tura kalırsa Erdoğan'a oy verecek. 2. tura İnce kalır ve Karamollaoğlu Başkan Yardımcısı olursa kararı değişir mi? Genç net: "Hayır, yine de Erdoğan'a veririm."

Yalova için Yalova'da yaşayanlar "Küçük İstanbul" diyor. Haksız değiller. Alanda Yalova kökenli birine rastlamak çok mümkün değil. Kent bir tarafta ciddi bir Karadeniz göçü almış, diğer yanda Erzurumlular, bir de İstanbullu yazlıkçılar var.

ERDOĞAN'IN GEÇ GELECEĞİNİ HERKES BİLİYOR

Mitingde katılımın ne kadar güçlü olduğunu da ölçmeye çalışıyoruz. Bir yandan sıcak, diğer yandan Ramazan, seçmenlerin anlayışla karşılanacak mazeretleri. Ama bir katılımcı miting saati yaklaşmasına karşın tam dolmayan alan için beni ayrıca "Erdoğan'ın en az 1 saat geç geleceğini herkes biliyor. 3 diyorlar ama 5'i bulur. Hem İzmit, Bursa, Karamürsel gelecek daha, dolar şimdi" diye uyarıyor. Tam da söylendiği gibi oldu. Miting en az bir saat gecikmeyle başladı. Alan da bir süre sonra daha kalabalık oldu. Mitinge çok sayıda kişinin çocuklarıyla geldiğini, kadınların ilgisinin de yüksek olduğunu not etmekte fayda var.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucu ne olur? CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı İnce'nin memleketi Yalova'da genel kanı İnce oylarını arttırsa da sonuç değişmez. Bir kısmı ilk turda, bir kısmı ikinci turda Erdoğan'ın kazanacağını söyleyen AK Partili seçmenler, bunun büyük farkla olmayacağı görüşünde. En fazla 2014'te olduğu gibi yüzde 52'lik bir sonuç bekleniyor.

3. MİLLETVEKİLİ AK PARTİ CHP ARASINDA GİDİP GELİYOR!

Bu arada milletvekili sayısının 600'e çıkarılması göç almaya devam eden Yalova'ya da ek bir milletvekili kazandırdı. 2'den 3'e çıkan milletvekili sayısı içinde 1 AK Parti, 1 CHP milletvekiline kesin gözüyle bakılıyor. Referandumda neredeyse eşit sonuç çıkan ilde 3. milletvekili AK Parti'ye de İnce'nin adaylığı dolayısıyla CHP'ye de gidebilir.

Vatandaşlarla sohbet ederken bir yandan da Erdoğan'ın söylediklerini not ettik. Erdoğan, tam da seçmenlerinin anlattığı gibi, uzun uzun iktidarları döneminde yaptıklarını anlattı, "oylarınızı hizmet siyasetinden yana kullanacak mısınız?" diye sordu. Erdoğan'ın "bunlar çırak" sözleri de tabanda karşılık buluyor. AK Parti seçmeni, başta İnce olmak üzere diğer adayların devlet yönetme konusunda yeterli olmayacağını düşünüyor.

Son olarak, AK Parti seçmenlerine göre, İnce'nin aday olduktan hemen sonra geldiği Yalova'da yaptığı ilk miting çok kalabalık değildi. Bu tablodan rahatsız olan İnce'nin güçlü bir memleket mitingi ile motivasyon yükseltmek istediği konuşuluyor. Bakalım İnce, Erdoğan'dan 1 gün sonra aynı meydanda yapacağı ikinci adaylık mitinginde nasıl bir topluluğa seslenecek?