HDP milletvekili adayı Gür: Meclis'te kadınların ve çocukların sesi olmak istiyorum

Diyarbakır Cezaevi'nde ölüm orucunda hayatını kaybeden Orhan Keskin'in öğretmen ablası İpek Gür, Ankara'dan HDP milletvekili adayı oldu. Gür seçilirse, mecliste kadınların ve çocukların sesi olacağını söylüyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA -12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde ölüm orucunda yaşamını yitiren Orhan Keskin'in ablası İpek Gür, HDP'nin Ankara 2'nci Bölge 5'nci sıradan milletvekili adayı oldu. 1954 yılında Ardahan'da dünyaya gelen Gür, 1973 yılında Ağrı Kız Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu ve 35 yıl sınıf öğretmeni olarak çalıştı. TÖBDER'in (Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği) yönetim kurulunda yıllarca görev yapan Gür, Devrimci 78'liler Federasyonu'nda 10 yıl boyunca yönetim kurulunda çalıştı.

Milletvekili seçildiği takdirde kadınlar ve çocuklar adına çalışacağını söyleyen İpek Gür Gazete Duvar'ın "Milletvekili Adaylarıyla 5 Soru- 5 Cevap" köşesine konuk oldu.

'HALKLARIN EŞİT YAŞAMI İÇİN HDP'DEN ADAY OLMAYA KARAR VERDİM'

Neden adaysınız?

Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi süreçteki insan hakları, sağlık, eğitim, ekonomik sıkıntıların yanı sıra son süreçte OHAL, KHK ile daha da yaşamı çekilmez kılan bir süreç yaşıyoruz. Sosyal demokrat ve azınlık halklar üzerinde her geçen gün daha da baskı kurularak insanları düşüncelerinden, yaşam tarzlarından dolayı ötekileştirip kutuplaştıran bir düzen var. Bu düzene karşı birlik ve beraberlik için, bu toprakların tüm halklarının huzuru ve mutluluğuna bir katkı sunmak adına halkların eşit yaşamı için HDP’den aday olmaya karar verdim.

'BİZ BU TOPRAKLARIN RENKLERİYİZ'

Neden HDP'den adaysınız?

16 yıl boyunca ülkemizde adım adım ileri demokrasi diye kandırılarak insanların duygularının, emeğinin, sosyal haklarının sömürüldüğü, gençlerin birer birer fişlenip katledildiği, fikirlerin yok sayıldığı günler yaşadık. Üniversitelerin, sendikaların, işçilerin, kadınların, çocukların haklarının yok edildiği, doğanın katledildiği, fabrikaların satıldığı, tarımın, hayvancılığın yabancı ülkelerin güdümüne bırakıldığı, yanlış yönetim biçiminin bedelinin bu ülkenin çocukları üzerinden katliamlar yapılarak ödetilmesine karşı çıkmak için aday oldum. Biz parti olarak 7 Haziran 2015 seçiminden sonra yok edilmek üzere Güneydoğu’da yaşanan katliamların, belediyelere kayyum atanmasının, milletvekillerimizin haksız yere hukuksuz bir şekilde tutuklanmasının ve partimiz üzerinden sürekli ırkçı, ayrıştırıcı bir söylemle provokasyon yapılarak seçim barajının altına düşürülmek istenmesine rağmen Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Selahattin Demirtaş'ın “Cesaret bulaşıcıdır” sözünü şiar edinerek diyoruz ki, “Biz Kürdüz, Türküz, Ermeniyiz, Çerkeziz, Süryaniyiz, Aleviyiz, Lazız, Kadınız, Çocuğuz, Genciz. Biz bu toprakların renkleriyiz. Biz aynı sofranın aşı, ekmeği, suyuyuz. Biz birbirimizin nefesiyiz. Aynı kavganın neferi, aynı halayın türküsüyüz.” HDP ve Demirtaş ülkemizin vicdanı, Barış’ın sesidir. Ben de bu sesi haykırmak için buradan adayım.

Size göre Türkiye'nin en büyük sorunları nelerdir?

Eğitim sisteminin bozularak dindar ve kindar nesil yetiştirilerek tamamen biatçı bir toplum yaratılmak istenmektedir. Bir eğitimci olarak ilk dikkat çekmek istediğim sorun eğitimdir. Öte yandan bu süreçte emekçilerin ve kadınların kazanımları yok sayılmıştır.

'MECLİS'TE KADINLARIN SESİ OLMAK ÖNCELİĞİMİZDİR'

Milletvekili seçildiğiniz takdirde ilk icraatlarınız neler olacaktır?

HDP bir kadın partisidir. Partimiz merkez ve İl İlçe örgütlerinin yönetimlerinde eş başkanlık sistemi yani mutlak eşitlik uygulamaktadır. Bizim mücadelemiz sonucu siyasi partilerde eş genel başkanlığı mümkün kılan yasal düzenlemeler yapılmıştır. Meclis’te kadınların sesi olmak önceliğimizdir. Bir öğretmen olarak eğitimin parasız, adil, eşit ve ana dilde yapılması için çalışmalara öncülük etmek isterim. Devlet yurtlarında, yetiştirme yurtlarında bulunan çocukların daha güvenli, sağlıklı , cinsel istismara uğramadan yaşamasını, 18 yaşına geldiğinde meslek sahibi olmadan sokağa salıverilmemesi için çalışmalar yapmak isterim. Bizim çocuklarımızın geleceğinin güzelliği adına devletin tüm imkânları ile Avrupa’da yaşayan çocuklar ile aynı seviyede olmaları için çalışırım.

Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?

Çocukları öz güvenli yetişen, çağdaş bir eğitim almış, mutlu huzurlu bir toplum hayal ediyorum. Barışın egemen olduğu, sosyal devlet sisteminin tüm yurttaşlar için geçerli olduğu bir yarın diliyorum. Kavganın sadece efsanelerde anlatıldığı bir ülkede yaşamak istiyorum.