Kılıçdaroğlu'ndan AK Partili Akyol'a tepki: Onlar ezik insanlar değil
Kılıçdaroğlu, Yalova'da AK Parti'ye oy vermeyen seçmenler için "Batı Trakya’dan, oradan, buradan, kimisi doğudan gelen kendisini ifade edemeyen ezik insanlar" diyen AK Parti adayı Akyol'a tepki gösterdi. CHP lideri, "Onları ezik insanlar olarak asla tanımlamıyoruz. Onlar her zaman başımızın üzerinde. Kendilerine şükran borçluyuz" dedi.
DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de iş dünyası ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile bir araya geldi. Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, AK Parti Yalova milletvekili adayı Meliha Akyol'a tepki gösterdi.
AK Parti adayı Meliha Akyol, Yalova'da dün düzenlenen basın toplantısında Yalova’nın seçmen profilini çok iyi bildiğini iddia ederek Yalova'daü CHP'li belediyeye oy verenler için ‘Batı Trakya’dan, oradan, buradan, kimisi doğudan gelen kendisini ifade edemeyen ezik insanlar’ ifadesini kullanmıştı. Akyol'u eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Trakya'nın, Balkanlar'ın tarihine baktığımızda büyük acılar, dramlar görürsünüz. Oradan insanlar Türkiye'ye geldiler. Onlar Türkiye'ye gelirken kültürlerini de getirdiler. O müzik aslında bizim müziğimiz, o kültür bizim kültürümüz. Onlar bu ülkenin bütün alanlarında yer aldılar. Milletvekili, bakan oldular, iş dünyasında önemli makam elde ettiler, hayatın her alanında yer aldılar ve topluma örnek oldular. Onları ezik insanlar olarak asla tanımlamıyoruz. Onlar her zaman başımızın üzerinde. Kendilerine şükran borçluyuz. Yılların baskısına rağmen asla kültürlerinden, inançlarından kopmamışlardır. Osmanlı'dan bu yana dik ve onurlu duruşlarını sergilediler. Balkanlar'dan göç edip Türkiye'ye gelenlere her zaman saygı duyuyoruz."
'SARAYIN BUNLARDAN ZİNHAR HABERİ YOK'
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtarları Beştepe'ye çağırmasına da tepki gösterdi. CHP lideri şöyle dedi: "Muhtar kardeşlerim, arada sizi saraya davet ederler. Kiminiz gider, kiminiz gitmez ama bir kişi konuşur, ne konuştuğu belli değil. Sizleri politik argüman için kullanırlar. CHP olarak muhtarların sorunlarını hem çözmeyi hem de onlar için neler düşündüğümüzü net olarak toplumun önüne koyan bir partiyiz. Bu topraklarda yapılan ilk seçim muhtarlık seçimidir. Önünüze hangi siyasi gelirse şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz, 'Bu topraklara demokrasi kültürü getiren biz muhtarlarız'. Sarayın bunlardan zinhar haberi yok. Hiç haberi yok."
MUHTARLARDAN MUHARREM İNCE'YE OY İSTEDİ
Kılıçdaroğlu, muhtarlara şöyle seslendi: "Hakkını arıyorsan, bu ülkede onurlu bir şekilde muhtarlık yapacaksan oyunu CHP'ye vereceksin kardeşim. Muharrem İnce de muhtarlarla ilgili aynı görüşte. Genç, dinamik, enerjik arkadaşımız var, adı Muharrem İnce. Mührü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de ona vurun. Birleşik oy pusularında Millet İttifakı var. Biz bütün muhtarların oylarına talibiz. Lafla, hamasetle oy istemiyoruz. Neyi nasıl yapacağımızı gayet açık, toplumun önüne koyarak yapıyoruz" dedi.
'KUMPASI BOZAN PARTİYİZ'
Konuşmasında sivil toplum kuruluşlarının önemine de değinen Kılıçdaroğlu, "STK'lar tıpkı siyasi partiler gibi demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. STK'lar güçlendikçe demokrasi de güçlenir. STK'ların desteklenmesi temel görevlerimizden biridir. CHP olarak demokrasiyi savunan, demokrasinin gereklerini yerine getiren, siyasette rakip olan partiye kumpas kurulduğunda o kumpası bozan bir siyasi partiyiz. 'Biz demokrasiyi savunuyoruz' diyorlar, zinhar inanmayın. Siyasi partileri seçime sokmamak için her yolu denediler. Biz demokrasiden yanayız. Düşünceden korkmuyoruz, tersine; 'Akıl akıldan üstündür' inancını taşıyoruz. Bir araya gelip daha sağlıklı bir görüş oluşturabiliriz" ifadelerini kullandı.
'DAHA ÇOK PİRİM ÖDÜYOR, DAHA AÇ MAAŞ ALIYORSUNUZ'
Hemşeri dernekleri ve sendikaların ciddi kan kaybettiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, bunun nedenini 12 Eylül'e bağlayarak, şunları söyledi:
"Önüne ciddi setler kuruldu. Biz sendikaların güçlenmesini, işçilerin hakların savunmasını isteriz. Bugün bazı sendikalar sarayın arka bahçesi durumunda. Bunların adı sendika ama hiçbirinin sendika olduğunu düşünmüyorum. Size çarpıcı örnek vereyim; SGS reform yaptılar. Bugün öğleden sonra asgari ücret üzerinden pirim ödeyen biri emekli olmak istediğinde, aylık 718 lira 65 kuruş ödüyor. Bu kişi 2008'den önce dilekçe verse emekli aylığı 1822 liraydı. Şimdi 718 lira. Hangi sendika buna itiraz etti? Nasıl oluyor da bu kadar ciddi düşüş oluyor? Bunun adı reform mu? Buna reform denir mi? Üstelik emeklilik yaşı 34-43'ten, prim ödeme 5 bin gündü. Sözde reforma yaptılar; 5 bin gün 7 bin 200'e, emeklik yaşı 65'e çıktı. Daha fazla pirim ödüyorsunuz, daha geç emeklilik ve aylığınız daha az. Buna da 'reform' diyorlar. Sendikaların kıyameti koparmaları lazımdı. Bunu biz dile getirdik. Şu anda Türkiye'de 1 milyon 644 bin kişi 1500 altında emekli aylığı alıyor. 1 milyon 644 kişinin hakkını ve hukukunu koruyan tek partiyiz."
'BU DÜŞÜNCE İNSAN HAKLARINA AYKIRI'
Emeklilere seslenen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Tüm emeklilere sesleniyorum; eğer onurunla yaşamak istiyorsan, bayramda ailen ve torunla huzur içinde yaşamak istiyorsan, 'İnsanca yaşam hakkım var' diyorsan oy vereceğiniz tek parti CHP'dir. Yıllardır söyledik 'iki ikramiye' diye kıyameti koparıyorlardı. Para da imkan da bütçe de var. İkramiye alacak emekli de var. Veremediler. Rantiyeye çalışıyorlar. Biz insan için çalışıyoruz. Aramızda dağlar kadar fark var. Emeklinin hakkını soruyorum, 'Neden korumuyorsunuz?' diye. 'Emekli ne yaparsak yapalım sırtına da binsek, ağzından lokma da alsak oy verecek' diyorlar. Bu düşünce insan haklarına aykırı. Ayda 300 lira emekli aylığı alan var. Saraydaki zata desin, '800 lira ile bir de sen geçin bakalım' desin. Hiçbir emeklinin aylığı 1500 altında olmayacak. Benim dönemimde açık 2 milyar liraydı, şimdi açık 34 milyar. Neden sendikalar sormuyorlar? Koltuk merakı olanlar düşünemezler. Mücadele edenlere de nefes aldırmak istemiyorlar. Mücadele eden sendikalar da emekli dernekleri de var, hakkını yemeyelim ama 'SGK yönetiminde görev alacaksınız, açık büyüyecek, emekli aylığı düşecek ve sesinizi çıkarmayacaksınız'; bu insani değil."
'İZMİR GİBİ YAŞAMAK İSTİYORSANIZ CHP'YE OY VERECEKSİNİZ'
Kırıkkale temaslarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Dün Kırıkkale'deydim. Kırıkkale 1925'te mühimmat fabrikasının temelinin atıldığı küçük bir köydür. Savunma sanayinin merkezi olmuştur. 20 bin kişi, 3 vardiya halinde çalışıyorlardı. Bugün o fabrikaların büyük kısmı kapandı. İşçi sayısı 1800 oldu. Kırıkkale kendisini bu hale getiren partiye oy veriyor. Az bile yapmışlar size. Bizim de kabahatimiz var. Sen gittin kahvede vatandaşın derdini dinledin mi, dinlemedin. Biz şimdi gerçek anlamda halkın partisiyiz. Halkın sorunlarını gerçek anlamda dile getiriyoruz. Eleştiriyorlar, 'Elit partisi' diye. Taşeron işçinin derdini en iyi kim dile getirdi? Kısmen kadro almışlarsa hakkımı helal etmek için onlardan oy istiyoruz. Asgari ücretle ilgili konuşunca kıyamet koparıyordu. Belediyelerimiz net 1500 lira yaptı. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti 'Ben yapamıyorum' diyor, 'para yok'. Para var da yapmak istemiyorsunuz. Hemşehri derneklerine düşen görev; İzmir'de rahat edebilirsiniz, geldiğiniz topraklarda yaşayan akrabalarınıza telefon açarak 'Biz İzmir'de huzur içinde yaşıyoruz' demelisiniz. İzmir gibi yaşamak istiyorsanız, o zaman CHP'ye oy vereceksiniz."
'DOLAR YÜKSELMİYOR, YERİNDE DURUYOR'
Her inanca, kimliğe, yaşam tarzına saygılı olduklarını kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, bunun üzerinden siyaset yapmanın toplumu ayrıştıracağını söyledi. Allah ile kul arasında kimsenin girmemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"16 yılda geldiğimiz nokta ayrışmış bir toplum. Yaşam tarzı, inanç üzerinden siyaseti ortadan kaldırmalıyız. 'Parayı nereden bulacaksınız?' diyorlar. 16 yılda dışarıdan faiz lobilerine ödenen para, 151 milyar 34 milyon dolar. Londra'ya niye gidiyorlar? 'Borç para ver' diye yalvarmaya gidiyorlar. Türkiye'ye gelip 'Dış güç oyunu' diyorlar. Dolar yükselmiyor yerinde duruyor. Değeri düşen Türk Lirası. Sürekli değer kaybediyor. İçeriye ödenen faiz de 687 milyar lira. Bir de 'Faize karşıyız' diyorlar. Utanmasalar 'Bu parayı CHP ödedi' diyecekler. Çiftçi memnun değil, emekli memnun değil, esnaf memnun değil, sanayici, sanatçı, işçi memnun değil. Bütün bu saydıklarımın tamamı alın teri ile para kazanmak isteyenler. Bir sınıf var ki çalışmaz ve parasını alır. 16 yıldır rantiye sınıfına hizmet ediyor. 1923'ten 2002'ye 79 yılda tüm hükümetlerin de harcadığı para 713 milyar dolar. Son 14 yılda harcanan para 2 trilyon 94 milyar dolar. Bunun hesabını sormak zorundayız. Sandığa giden her vatandaş elini vicdanına koysun, '2 trilyonu nereye harcadılar?' diye sorsun ve oyunu kullansın."
'100 MİLYON FARK NEREYE GİTTİ'
AK Parti'nin '2 trilyonla yol, köprü yaptık' sözlerini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Yola, köprüye kim karşı çıktı? Kaça yaptınız? Başbakan'ın ifade ettiği Sabuncubeli Tüneli var. 4 kilometrelik tünel, 536 milyon liraya mal oldu. Kilometre başı maliyet 134 milyon lira. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Buca tüneli 2,5 kilometre. İhale bedeli 110 milyon lira. Kilometre maliyeti 44 milyon lira. Aradaki 100 milyon fark nereye gitti? Harama ortak olma. Kul hakkı yiyenlere destek olma. Hesabını veriyorsa başımın üstünde, git oyunu ver. Hesabını vermiyor. 'Köprüyü kaça yaptın?' diyorum; 'Karşısın' diyor. Niye karşı olalım? İzmir hepsini kendi kaynaklarıyla yapıyor. AK Partili kardeşlerim; hiçbir zaman oy veren AK Partilileri suçlamadım. Her siyasi partiye saygım var. Ben partilerin yöneticilerini eleştiriyorum. Türkiye'yi yönetenler kul hakkı yiyorlar. Yolsuzluk yapıyorlar, fakir fukaranın ekmeğine el uzatıyorlar."
'SİYASİ PARTİLER YASASI'NA KADIN VE GENÇLİK KOTASI KOYACAĞIZ'
24 Haziran'daki seçimlerin bir demokrasi seçimi olduğunu belirten CHP lideri, "İki seçenek var; demokrasiden yana olanlar ve dikta yönetiminden yana olanlar. Demokrasiden yana olanların tarafı belli; Millet İttifakı. Tek adam yönetiminden yana olanların tarafı da belli; Cumhur İttifakı. Bir kişi tek başına devleti yönetiyorsa o devletin sonu yoktur. Tarihte örneği yoktur. Sizler toplumun kanaat önderlerisiniz. Hitap ettiğiniz kitleye bunları anlatma sorumluluğunuz var. Gerçek anlamda demokrasiyi Türkiye'ye getireceğiz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, tüm kadınlara da söz vererek, "Muharrem İnce cumhurbaşkanı olduğunda, parlamentoda çoğunluk sağladığımızda ilk işimiz cinsiyet ve gençlik kotasını Siyasi Partiler Yasası'na koymaktır" dedi. (İZMİR/DHA)