Meclis’in ortak açıklaması için HDP aranmadı

ABD’nin yaptırım kararıyla ilgili TBMM’de grubu bulunan 4 partinin yaptığı ortak açıklama için HDP’nin aranmadığı ortaya çıktı. HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, “Bildiriye katılırız katılmayız, imza atarız ya da atmayız bu bizim tercihimiz ama bir partinin dış politika gibi bir konuda dışlanması bizim için sorgulanmaya değer bir durum” dedi. Bilgen’e göre, Türkiye'nin siyaset yapma tarzı bir süredir Trump’ın kötü bir taklidine dönüştü.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırım kararına ilişkin ortak açıklamasında HDP’nin imzasının bulunmaması dikkat çekti.

Edinilen bilgiye göre ortak açıklama talebi AK Parti’den geldi. AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı gece saat 01.00’de bu 4 siyasi partinin grup başkanvekillerini arayarak ortak bir açıklama yapmak istediklerini söyledi, hazırladıkları taslak metni gönderdi. Grup Başkanvekilleri de bu taslak metni kendi içlerinde değerlendirdi, ardından metne imza koyacaklarını açıkladı. Böylece 4 partinin imza attığı ortak açıklama saat 03.30’da basınla paylaşıldı. Meclis’in 3. partisi HDP ise aranmadı.

'BİR PARTİNİN DIŞLANMASI SORGULANMALI'

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen ortak açıklama ile ilgili parti gruplarına bilgi verilmediğini belirterek, “Bildiriye katılırız katılmayız, imza atarız ya da atmayız bu bizim tercihimiz ama bir partinin dışlanması hele dış politika konusunda dışlanması bizim için de sorgulanmaya değer bir durumdur” dedi.

'DENİZ YÜCEL DAVASI GİBİ KÖTÜ BİR SINAV'

ABD ile yaşanan krizi bir 'sonuç' olarak gördüklerini anlatan Bilgen şöyle devam etti, “Türkiye ABD ilişkilerini bu noktaya getiren sebepler zinciriyle yüzleşmek gerekiyor. İç politika kaygılarıyla dış politikada tutum sergilerseniz ya da iç politika arzı, alışkanlıklarıyla dış politika belirlemeye kalkarsanız bunun bütün toplumun cezalandırılmasına yönelik sonuçları olur ki bu bizim açımızdan da kabul edilebilir değil. Burada insan hakları konularının, kişi özgürlüğünün, yargılama süreçlerinin hiçbir şekilde devletlerarası ilişkinin aracı haline getirilmesini doğru bulmuyoruz. Bu konuda şimdiye kadar sergilenen tutum, verilen sınav iyi bir sınav değildir. Deniz Yücel davası da kötü bir sınav olmuştur. Yargının bağımsızlığına dair güven verici bir yaklaşım sergilememiştir. Rahiple ilgili tavır da aynıdır. Tutukluluk nedenleri de ikna edici ve güçlü gerekçelere dayanmalı. Bağımsız yargının kararıysa da bu konuda tutarlı davranılmasının altını çiziyoruz. Her ikisi de yok.”

HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen

'TÜRKİYE TRUMP’IN KÖTÜ TAKLİDİNE DÖNÜŞTÜ'

Diplomasinin, diplomasi araçları ile yapılması gerektiğini savunduklarını anlatan Bilgen, “Eğer siz daha çok karşılıklı restleşme, hamaset, tehdit dilini tercih ederseniz bunun vatandaşa faydası olmaz. Biz ülkelerin, toplumların, liderlerin kaprisleri, hataları yüzünden cezalandırılmasını doğru bulmuyoruz. Türkiye’nin siyaset yapma tarzı bir süredir Trump’ın kötü bir taklidine dönüşmüştür. Trump da bunun bedelini ne yazık ki ABD halkına ödetiyor. Türkiye de bir süredir aynı yöntemlerle siyaset yapmayı iyi bir tercihmiş gibi tekrarlıyor” dedi.

'SİYASET KURUMU ZAYIFLAR, ÜLKE ZARAR GÖRÜR'

Bilgen, HDP'nin muhatap alınmamasıyla ilgili tavrı nasıl değerlendirdikleri sorusuna da şu yanıtı verdi, "HDP'nin kriminalize edilmesinin siyaseten belki bazı partiler için kısa dönemde fayda umulan boyutu olabilir ama orta vadede hiçbir siyasi partiye yaramaz. Bu, genel olarak siyaset kurumunu zayıflatır. Uzun dönemde de ülkeye zarar verir. Hiçbir partinin buna alet ve sebep olmaması, taraf olmaması, HDP'yi dışlayan, kriminalize eden yaklaşımlardan uzak durması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda elimizden geldiğince dikkatli olmaya, özenli olmaya çaba göstereceğiz ve farklılığımızı ortaya koyarak yapıcı bir tutum ortaya koyacağız. Ancak başka sorunların faturasını HDP'ye kesen bir yaklaşımla karşı karşıyayız.”

'DİĞER PARTİLERİN TUTUMU ÖNEMLİ'

Türkiye’nin krizi 'gerilimi artırarak atlatmaya çalıştığını' söyleyen Bilgen’e göre HDP'yi dışlama, kriminalize etme arayışı da bunun sinyallerinden biri. Bilgen, “Bize göre  bu yerel seçimlere yönelik de bir hesaptır. HDP'nin güçlü olduğu, kayyımlarla gasp edilmiş belediyelerde başarılı olması, hem de batıda dengeleri değiştirecek potansiyele sahip olması, böyle hedef haline getirmeyi bir iç politika kaygısı olarak önemli kılıyor. Burada diğer muhalefet partilerinin nerede durduğu son derece önemli olacak. HDP'yi dışlama politikasının parçası mı olacaklar, yoksa bir değişimin önünü açacak, siyaset kurumunu güçlendirecek ve çözümü demokratikleşmede gören anlayışta ısrarlı, tutarlı yaklaşım mı ortaya koyacaklar. Bunu hep birlikte göreceğiz” dedi.

Bilgen, yaptırım kriziyle ilgili durumun bir bildiri ile kınanması yerine Meclis’in acilen toplantıya çağrılmasının daha doğru olacağını söyledi.

Etiketler HDP iktidar parti