Engin Altay: İdlib artık ulusal güvenlik sorunudur
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İdlib konusunda "hükümetin alacağı her türlü doğru tavır ve tutumu" destekleyeceklerini söyledi. Altay, "İdlib artık ulusal güvenlik sorunudur. Cihatçı unsurlar sivillerin içine karışarak Türkiye'ye gelecektir" diye konuştu.
DUVAR - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis'te yaptığı açıklamada hükümetin İdlib'teki gözlem noktalarında görev yapan askerler için önlem almasını istedi. "Hükümetin alacağı her türlü doğru tavır ve tutumda desteğimiz olacaktır" diyen Altay, "İdlib artık ulusal güvenlik sorunudur. Gelecek her yüz bin göçmenin on bini terörist olacaktır, cihatçı unsurlar da sivillerin içine karışarak Türkiye'ye gelecektir" dedi.
Gerçek Gündem'in haberine göre, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yarın 12 Eylül darbesinin, yıl dönümü olduğunu hatırlatan Altay, "Demokrasiye yönelik müdahale ister postalla, ister parlamentodaki parmak çoğunluğuyla, tank paletleriyle, elektronik yollarla, TSK içine sızan teröristlerle yapılsın aynıdır. 20 Temmuz sivil darbesinin de bundan önceki askeri darbe ve muhtıralar arasında hiçbir farkı yoktur" dedi.
'BURASI MECLİS, ERDOĞAN'IN ÇİFTLİĞİ DEĞİL'
TBMM İçtüzük değişikliği çalışmalarına değinen Altay, çalışmanın "AK Parti'nin, TBMM'yi, işlevsiz, sembolik kurum haline getirmesinin somut işareti" olduğunu söyledi.
İçtüzük değişikliği için uzlaşma komisyonu kurulması gerektiğini belirten Altay, "Bu uzlaşma komisyonu kurulmadan, uzlaşma zemini aranmadan, 'sayısal çoğunluğumuz var içtüzüğü böyle yapacağız' derlerse, Meclis'te müzakere olmaz, sert münakaşa olur, olmaması gereken işler ve haller olur. Burası Meclis, Erdoğan'ın çiftliği değil" diye konuştu.
'SİVİLLER GÜVENLİ BÖLGELERE YERLEŞTİRİLSİN'
Suriye hükümetinin İdlib kentine olası harekatıyla ilgili gelişmeleri değerlendiren Engin Altay, Tahran zirvesinde Türkiye'nin tezlerinin kabul edilmediğini, Türkiye'nin İran ve Rusya'nın stratejisine tabi olduğunu savundu.
Türkiye'nin, cihatçıları, "iyi cihatçılar", "kötü cihatçılar" diye ayırmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Altay, Türkiye'nin bütün paydaş ülkelerle "sıcak diplomasi" götürmesi, AB'ye tehlikenin büyüklüğünü anlatması, Suriye sınırları içinde insani koridorun açılarak İdlib'teki sivillerin Suriye içerisindeki güvenli bölgelere yerleştirilmesi için çalışması gerektiğini ifade etti.
'HER YÜZ BİN GÖÇMENİN ON BİNİ TERÖRİST OLACAKTIR'
İdlib'te Türkiye'nin 12 gözetleme noktası bulunduğunu hatırlatan Altay, "Gözetleme noktasına gönderdiğimiz askerlerimiz güvenliğin sağlanması için atılan adım var mı? Hava desteği planlandı mı?" sorularını yöneltti. Hükümet ve TSK'yi tedbir almaya çağıran Altay, şunları söyledi:
"Hükümetin alacağı her türlü doğru tavır ve tutumda desteğimiz olacaktır. Ama muhalefet olarak hükümeti uyarmayı da görev sayıyoruz. BM derhal devreye girmeli, Türkiye, İdlib'te bütün muhalif grupların silah bırakması için yoğun temas içinde olmalıdır. İdlib artık ulusal güvenlik sorunudur. Türkiye'nin İdlib konusunda diplomasiyi elden bırakmadan Suriye merkezi yönetimini de yok saymadan, diplomatik süreci yürütmesi lazım. Gelecek her yüz bin göçmenin on bini terörist olacaktır, cihatçı unsurlar da sivillerin içine karışarak Türkiye'ye gelecektir."