'Personeli eğittik, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne çöp kamyonu girmiyor'

Emine Erdoğan: Tüm atıklar kaynağında ayrıştırılıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Ankara Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Sıfır Atık Zirvesi'nde bir konuşma yapan Emine Erdoğan, TBMM ve bakanlıklardaki çalışmanın dalga dalga tüm Türkiye'ye yayıldığını ifade edip "Sevinerek ifade etmeliyim ki uzun süredir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne çöp kamyonu girmiyor. Personelimizi eğittik, sistemimizi kurduk. Tüm atıklar kaynağında ayrıştırılarak azami geri dönüşüm sağlanıyor" dedi.

Emine Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi;

DOĞA BİZ OLMADAN HAYATİYETİNİ SÜRDÜREBİLİR FAKAT BİZ TABİAT OLMADAN YAŞAYAMAYIZ: Bizden sonra gelecek olan nesillere, kaynakları tükenmiş, yaşam şartları zorlaşmış bir dünya bırakamayız. Misafiri olduğumuz yeryüzünü bize emanet edildiği şekliyle bizden sonrakilere bırakmak hepimizin temel sorumluluğudur. Ne yazık ki modern insan, kendini doğanın hakimi zannediyor. Oysa bizler doğanın sadece bir parçasıyız. Doğa biz olmadan hayatiyetini sürdürebilir fakat biz tabiat olmadan yaşayamayız.

İNANIYORUM Kİ, BU SİSTEM YAKIN GELECEKTE TÜM KAMU BİNALARINDA UYGULANIR HALE GELECEK: Sevinerek ifade etmeliyim ki uzun süredir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne çöp kamyonu girmiyor. Personelimizi eğittik, sistemimizi kurduk. Tüm atıklar kaynağında ayrıştırılarak azami geri dönüşüm sağlanıyor. Bahçe peyzajlarımızda, organik atıklardan elde ettiğimiz kompost gübre kullanılıyor. diyen Emine Erdoğan, Bu sistem yakın bir gelecekte tüm kamu binalarında uygulanır hale geleceğine inandığını  söyledi.

İŞ BÜYÜK ÖLÇÜDE BELEDİYELERİMİZDE: Her birini çevre duyarlılıkları nedeniyle tebrik ediyorum. Şimdi iş büyük ölçüde belediyelerimizde. Vatandaşlarımızın, evlerinde ayrıştırdıkları atıkları, belediyelerimizin aynı mantıkla toplayıp dönüştürmesi gerekiyor. Belediyelerin vahşi depolamayı terk edip, depolama veya yakma yerine geri kazanıma odaklanması lazım. Atıkları, enerjiye veya komposta dönüştüren entegre tesisler, tüm şehirlerimizde olmalı."

KAMİKATSU ÖRNEĞİ: Başarısının sırrı, orada yaşayan herkesin bu seferberliğe katılmasıdır. Çöplerini 45 ayrı kategoriye ayıracak iştiyaka sahipler. Öyle ki plastik şişeleri plastik kategorisine koymadan önce üzerindeki etiketi sökecek kadar aktif çalışıyorlar. Burada ilginç olan, vatandaşların çöplerini 45 ayrı kategoriye ayırırken, birçok şeyin ne kadar gereksiz şekilde paketlendiğinin farkına varmaları. Bu nedenle üretim yaparken, ürettikleri her şeyin çevreye maliyetini düşünüyorlar. Dolayısıyla bireysel katılım, üretim ve tüketimde seçicilik, bu işin dönüm noktasını oluşturuyor. İşte bu nedenle bizim de 'kullan-at' kültürünü bir tarafa bırakarak, değişimi başlatmamız gerekiyor."

Bunun ilk aşamasının bireysel tutumlar olduğuna vurgu yapan Erdoğan, konuşmasında şu konulara işaret etti:

ATACAĞIMIZ KÜÇÜK BİR ADIMDIR AMA SONUÇLARI KORUNMUŞ AĞAÇLAR VE SU KAYNAKLARIDIR: Sistemler kurabilirsiniz fakat davranışları değiştiremezseniz sistem de işlemez. Az önce Külliye'de kurduğumuz sistemden bahsettim. Şayet insan unsurunu katmasaydık başaramazdık. Sıfır atık gönüllüleri ekibi kurduk, atık kumbaralarını her gün kontrol ettik. Personelimizin sorularını sorabileceği platformlar oluşturduk, yani davranışlara odaklandık. Biraz önce iklim sorunlarından bahsederken, hepimiz bu sorunlarla bizim adımıza birilerinin mücadele etmesi gerektiğini düşünmüş olmalı. Oysa her şey bizim gündelik hayatımızda başlıyor. Endüstriler bizim davranışlarımızla şekilleniyor. Bireysel talepler ve reddedişler belirliyor her şeyi. Mesela, plastik poşet yerine bez ürünler kullanmak, atacağımız küçük bir adımdır ama sonuçları korunmuş ağaçlar ve su kaynaklarıdır.

‘GRİ SU DEDİĞİMİZ EVSEL ATIK SULAR DA PEYZAJ VE ENDÜSTRİDE KULLANILABİLİR'

Dünyayı değiştiren şeyin, fikirler değil onları takip eden insanlar olduğunu anlatan Erdoğan şunları söyledi: "Tek bir kişi olduğumuza bakmadan, inandığımız yolda çevreci adımlar atmalıyız. Ürettiğimiz ve tükettiğimiz her şeyin tabiata ne kadar büyük bedeli olduğunu hesaba katmalıyız. Sıfır Atık felsefesi, sadece atıklar için değil, tüm kaynaklarımız için de geçerlidir. Su da bunların başında geliyor. Gri su dediğimiz evsel atık sular da pekala peyzaj ve endüstride kullanılabilir. Bazı ülkeler yüzde 70 oranında bunu başarıyorlar fakat biz yolun çok daha başındayız.

HAYATTAN ALDIĞIMIZ İLHAMIN DA SONU GELECEK: Ben buradan özellikle kadınlarımıza seslenmek istiyorum. Çocuklarımızın bilincini öncelikle sizler inşa ediyorsunuz. Çocuklarımıza bir ekmeğin, bir bardak suyun, bir ağacın değerini lütfen öğretelim. Yiyeceklerin tarladan sofraya uzanan öyküsünü onlara anlatalım. Öğretmenlerimiz, uğrunda şehitler verdiğimiz toprağımızın kıymetini tüm yönleriyle çocuklarımıza öğretsinler. Hayatın, emeğin değerini bilen nesiller olsun. Şayet acilen bazı tedbirler almazsak, yaşayacağımız çevre krizleri, hayatı tüm yönleriyle yok edecek. Öyle ki hayattan aldığımız ilhamın da sonu gelecek.