Kayyımlı belediyelerde iki yaman argüman yarışacak!

İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan ve yerlerine kayyım atanan HDP’li belediye başkanları, partilerine aday adayı olarak başvurdular. Partileri tarafından aday gösterilip gösterilmeyecekleri önümüzdeki birkaç gün içinde belli olacak. Ancak hem HDP hem de HDP’ye belediye başkanı adayı olmak için başvuruda bulunan isimler, 31 Mart yerel seçiminde halkın iradesini yeniden gösterme çabası içinde olacak.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, önceki gün belediye başkanlığı için aday adayı oldu. Yaklaşık iki yıl Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı olarak görev alan Türk, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındıktan sonra, 16 Kasım 2016’da yerine kayyım atanmıştı.

HDP Mardin il binasına giderek aday adalığı için başvuruda bulunan Ahmet Türk, burada yaptığı açıklamada, yeniden aday adayı olmasıyla ilgili olarak, “Halkın iradesini gasp edenlere karşı demokratik bir güç birliğine ihtiyacımız var. Bu seçim açıkçası halkımız için bir sınavdır. Bizim için bir rövanştır. Kayyım atayanlara, halkın iradesini hiçleştirenlere karşı bir mücadeledir” değerlendirmesini yaptı.

Bu kısa açıklamada kilit kelimeler var: “Güç birliği”, “sınav”, rövanş”, “kayyım” ve “halkın iradesi” gibi. Bütün bu kelimeler üzerine düşünmek, bütün bu kelimeleri ayrı ayrı yorumlamak gerekiyor belki. Kaldı ki belediyelere kayyım atandığı ilk günlerde de bu kelimeler kullanılmıştı HDP’liler tarafından. Kayyım atayan hükümetin hukuksuz bir uygulamaya gittiğini ve seçimlere hazır olduklarını dile getiren her konuşmada aynı kelimeler telaffuz edildi. Öyle görünüyor ki 31 Mart 2019’da gerçekleşecek yerel seçimlere kadar da bu kelimeleri sıkça duyacağız.

Hükümet kanadından ise kayyım uygulamasının yerinde bir karar olduğu yönünde açıklamalar duyacağımıza kuşku yok. Sayıştay’ın kimi yolsuzlukları açığa çıkaran raporlarına ve kayyım atadıklarını sessiz sedasız görevden almasına rağmen hükümet, kayyım uygulamasının yerinde bir karar olduğunu savunacak gibi görünüyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanlığına kayyımı aday göstermesi de buna işaret ediyor.

Sonuçta iki taraf, hem AK Parti hükümeti hem de HDP, seçim propagandasını kayyım uygulaması üzerinden gerçekleştirecek gibi görünüyor.

BAŞKANLAR ADAY ADAYI

Ahmet Türk Mardin Büyükşehir Belediyesi için aday adayı olmak üzere HDP’ye başvuruda bulunduğu gün, Batman’da da Sabri Özdemir, Batman Belediye başkanlığı için aday adayı oldu. Aday adaylığı için başvuruda bulunan iki isim daha vardı Özdemir’in yanında: Yerlerine kayyım atanan Beşiri Belediye Başkanı Mustafa Öztürk ile Gercüş Belediye Başkanı Abdülkerim Kaya. Öztürk ile Kaya da iki yıldır kayyımla yönetilen ilçe belediyeleri için aday adayı oldular.

Kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse: Özdemir 2014 yerel seçimlerinde DBP’den seçime girmiş ve başkan seçilmişti. 2015 yılında öz yönetimle ilgili düzenlenen basın açıklamasına katıldığı için görevden alındı. Daha sonra 2016 yılında Batman Belediyesi’ne kayyım atandı.

HALKIN İRADESİ

HDP, 5 Aralık’ta bitirilmesi gereken aday adaylığı için başvuru süresini 12 Aralık’a kadar uzattı. Bu tarihten sonra kimi yerde ön seçim kimi yerde sivil toplum kurumlarından destek alarak adaylarını belirleyecek. Görevden alınmış belediye başkanlarını bazı il ve ilçelerde yeniden aday göstermesi mümkün. Dolayısıyla Ahmet Türk, Sabri Özdemir ve yerlerine kayyım atanmış diğer belediye başkanlarını aday göstermek yolunu tercih ederse, iki yıldır her fırsatta dile getirdiğini yapmış olacak: Kayyım uygulamasıyla görevden alınan isimleri yeniden belediye başkanlığı koltuğuna oturtmak. Bu şekilde kayyım uygulaması ile HDP’yi bertaraf etmeye çalışan hükümete, halkın iradesiyle cevap vermiş olacak.

Elbette seçim Mart ayının sonunda gerçekleşecek ve bu süre içinde sürprizlerle dolu Türkiye, pek çok gelişmeye gebe. Seçimden başarıyla çıkacağına kesin gözüyle bakan HDP ve sandığa gitmek için sabırsızlanan HDP seçmeni, demokratik koşullarda, hilesiz gerçekleşecek bir seçimde zafer ilan etmeye hazır görünüyor.

'GEREKLİ CEVABIN ZAMANI'

Bu seçimlerden başarıyla çıkma umudunu diri tutanlardan biri de Sabri Özdemir. Hukuksuz bir şekilde görevden alındığına, daha sonra seçilen belediye başkanının yerine kayyım atanmasına tepki gösteren Özdemir, yerel seçimin kayyım uygulamasına iyi bir cevap vermek için olanak olduğunu düşünüyor.

Görevden alındığını öğrenen Özdemir, Twitter hesabından yaptığı ilk açıklamada, “Seçilmişler olarak atanmış bir Bakan tarafından görevden alınıyoruz. Bir halkın iradesini yok sayan bu zihniyet eninde sonunda kaybedecektir” mesajını vermişti. Özdemir, daha sonra belediyenin önünde yaptığı açıklamada şunları söylemişti: Seçilmişlere darbe olarak yapılan bu uygulamaya halk sessiz kalmayacaktır. Öz yönetim açıklamasına katıldığımız gerekçesiyle 18 seçilmiş ile Balpınar Belediye Eş Başkanımız görevden uzaklaştırıldı. Bu halk hükümete önümüzdeki seçimde gerekli cevabı verecek. İçişleri Bakanı’na sesleniyorum; hodri meydan. Gelin Batman’dan adaylığınızı koyun. Hiçbir propaganda çalışması yapmayacağız. Halk sizin için ne düşünüyor? Gelin buradan aday olun. Tekrar Bakan’a sesleniyorum, bizi halk getirdi, ancak halk görevden alır. Bu kararı da saygıyla karşılarız.”

Ahmet Türk ya da Sabri Özdemir HDP’nin önerisiyle mi aday adayı oldular? Bunu bilemeyiz elbette. Çünkü bu konuyla ilgili sorduğumuz soruya Özdemir, “Aday adayı oldum. Adaylığım halkımız, partimiz isterse olur” şeklinde cevap verdi.

'RÖVANŞ İÇİN YEREL SEÇİMLER'

Özdemir, görevden alınmasına rağmen neden yeniden belediye başkanlığına aday olduğuna yönelik soruya ise şöyle cevap verdi: “Ben ve arkadaşlarım hukuksuz bir şekilde görevden alındık. Halkın iradesine darbe yapıldı, ipotek konuldu. Halkımızla birlikte bu hukuksuzluğu onların yüzüne vurmak için aday adayı oldum.”

Ahmet Türk’ün “Bizim için rövanştır” sözlerine katıldığını belirten Özdemir, HDP’nin 31 Mart’taki seçimde oylarını arttırarak çıkaracağına inandığını söyledi.

Hem Özdemir hem de yerlerine kayyım atanan diğer belediye başkanları, “terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak”, “belediyenin gelirini terör örgütüne aktarmak” gibi iddialarla suçlandılar ve görevden alındılar. Özdemir, bu konuda ne kendisi ne de yerlerine kayyım atanmış belediye başkanı arkadaşlar hakkında bir soruşturmanın açılmadığına, bu suçlamayla ilgili hiçbirinin ceza almadığına dikkat çekiyor. Özdemir, “AKP hükümeti bizi kriminalize etmeye çalıştı. Toplumda bir algı yaratmaya çalıştı. Ancak bu konuda açılmış bir dava bile yoktur” dedi.

'YOLSUZLUK YOK, DÜŞÜNCEYİ İFADE VAR'

Belediyenin bütçesinin zaten düşük olduğunu söyleyen ve “Olmayan parayı başka bir yere aktarmak mümkün değil” şeklinde konuşan Özdemir, “Batman Belediyesi’nde şeffaf bir belediyecilik yaptık. Her ay belediyenin gelir giderini halkımızla paylaştık. Müfettişler hep belediyedeydi ve incelemelerde bulunuyorlardı. Hiçbir hukuksuzluk, yolsuzluk bulamadılar. Bu sadece Batman Belediyesi için söylemiyorum, bizim yönettiğimiz bütün belediyelerde durum aynıydı. Hiçbir belediye başkanı arkadaşımız hakkında yolsuzlukla ilgili bir soruşturma açılmamıştır. Basın açıklamasına katıldıkları için, yani düşüncelerini ifade ettikleri için görevden alındı ve bazıları tutuklandı arkadaşlarımızın. Bunun iyi bilinmesi, iyi değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Özdemir, belediye başkanı seçildikleri taktirde ekonomik olarak nasıl bir belediye ile karşılaşacakları sorusu için ise şunları söyledi: “Aldığımız bilgilere göre Batman Belediyesi’nin borcu 2 katına çıkmış. Belediyeye gelen paralar çarçur edilmiş, bir şekilde yandaşlara aktarılmış. Hukuksuz işler, yolsuzluklar yapılmış. Ancak belediye başkanlığını geri aldıktan sonra bunları belgelerle ortaya çıkaracağız ve bizi hukuksuz bir şeklide görevden alanların yüzüne çarpacağız.”

Batman Belediyesi başkanlığı için aday adayı olan Sabri Özdemir ve aslında HDP için yerel seçimlerin bir rövanş niteliğinde olacağı, yapılan açıklamalardan anlaşılıyor. Hizmet belediyeciliğini kayyımlar aracılığıyla bölgede hayata geçirmeye çalışan AK Parti, kayyımların icraatlarını öne çıkarmaya çalışacaktır 31 Mart’a giden süreçte. HDP ise kayyım uygulamasının yanlışlığını göstermeye çalışacak ve halkın iradesini savunacaktır.

Yerel seçimler bu iki yaman argümanın mücadelesine sahne olacaktır.