Erdoğan: Güvenli bölgelere 4 milyon Suriyeli mülteciyi yerleştirmeyi hedefliyoruz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye sınırı boyunca oluşturulacak güvenli bölgelere, ilk etapta Türkiye'deki 4 milyon Suriyeli mültecinin yerleştirilmesini hedeflediklerini söyledi. Olası askeri harekat için de "Fırat'ın doğusunu çok yakında huzura kavuşturacağız" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, mültecilere bugüne kadar yaklaşık 35 milyar dolar kaynak aktardıklarını söyledi. Avrupa Birliği'nin bu konudaki destek sözlerini yerine getirmediğini belirten Erdoğan, Suriye sınırı boyunca oluşturulacak güvenli bölgeler için "İlk etapta ülkemizdeki 4 milyon Suriyeli mültecinin evlerine dönebileceği güvenli bölgeler oluşturmayı hedefliyoruz. Şu ana kadar 300 bin kişi döndü. İnşallah bu sayının milyonları geçeceğini bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Bölgesi'ndeki Kızılay ve Kızılhaç Ulusal Dernekleri İşbirliği Ağı Kuruluş Toplantısı'nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
14 MİLYON KARDEŞİMİZ KITLIĞIN PENÇESİNDE: Türkiye olarak 2016 yılından bu yana dünyanın BM'den sonra en büyük örgütü olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığını yürütüyoruz. 2,5 yılı aşkın sürede İslam alemi olarak sıkıntılı günler yaşadık. Kudüs'ten Filistin meselesine, Suriye'deki çatışmalardan Yemen'deki açlığa kadar pek çok krizle yüzleştik. İslam coğrafyasının farklı köşesinden mazlumların feryatları yükselmeye devam ediyor. Yemen'de insan ürünü en büyük açlık felaketi yaşanıyor. 14 milyon kardeşimizi kıtlığın ve açlığın pençesinde yaşam mücadelesi veriyor. İslam dünyası çoğu kendi topraklarında vuku bulan bu krizlerle etkili bir mücadele yürütememiştir.
DEAŞ'IN VARLIĞI NEREDEYSE KALMADI: Suriye'de 1 milyon insanın hayatını kaybetmesine, 12 milyon Suriyelinin evini terk etmesine neden olan zulüm ülkemizin çabalarıyla bir nebze hafiflemiştir. Astana görüşmeleriyle Suriye'de kalıcı çözüm için mesafeler alındı. Bugün Suriye'de DEAŞ varlığı neredeyse kalmadı, mevcutlarının da terör örgütü YPG'ye meşruiyet kazandırmak için bırakıldığını gayet iyi biliyoruz. DEAŞ ortaya çıkışında belli güçlerin bölgedeki emellerine hizmet eden bir piyon olduğu ortaya çıkmıştı. Sivilleri katletmişti. Aynı dönemde terör örgütü Türkiye'yi hedef alarak birçok kanlı eyleme imza atmıştı. Batılı devletler, bu örgüt kendi topraklarında terör faaliyetine giriştiğinde farkına varmıştır.
FIRAT'IN DOĞUSUNU HUZURA KAVUŞTURACAĞIZ: PKK/YPG, DEAŞ'lı teröristlerin silahlarıyla Rakka'dan çıkmasına izin vermiştir. En vahimi YPG/PYD terör örgütü tarafından bir kısım DEAŞ'lının ülkemize karşı eğitilmesi, silahlanmasıdır. Fırat'ın doğusunu çok yakında emniyete, huzura kavuşturacağız. Sahada askeri güçlerle temasımızı sürdürüyoruz. Olumlu istişareler gerçekleştirdik.
VEBALI MUAMELESİ YAPMADIK: Diplomasiyi yürütürken bir sonrası için hazırlıkları tamamladık. İlk aşamada ülkemizde yaşayan 4 milyon Suriyeli kendi evlerine dönebilecekleri güvenli bölgeler oluşturmayı hedefliyoruz. Azez, Cerablus, Afrin gibi yerlere geri dönüş yaptı. Tesis edeceğimiz güvenli bölgeyle bu sayının milyonları geçeceğine inanıyorum. Milyonlarca Suriyeliye kapımızı açtık. Batılı devletler gibi sığınmacıları toplama kamplarına, adalara mahkum etmedik. Bu insanlara sözde insan hakları havarisi ülkeler gibi vebalı muamelesi yapmadık.
35 MİLYAR DOLAR AKTARDIK: Suriyeli kardeşlerimize bugüne kadar 35 milyar dolar kaynak aktardık. AB söz verdiği halde sözünü yerine getirmedi. Açık ve net söylüyorum: Bugün dünyamızda yaşanan sorunların temelinde, merhamet ve empati eksikliği vardır. Onca gelişmişliğe, ilerlemeye rağmen birkaç dolarlık sıtma örtülerini ihtiyaç sahiplerine ulaştıramayan, mülteci botlarını şişleyen büyük bir vicdansızlıkla karşı karşıyayız. Görmeyelim mi, söylemeyelim mi, anlatmayalım mı?
(HABER MERKEZİ)