Akşener'den Erdoğan'a: Mermiyi sivri biberden, barutu domates çekirdeğinden mi yapıyorsunuz?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, grup toplantısında konuştu. Akşener, "Kırk yıl düşüncek meyve ve sebzeyle mermiyi aynı cümlede kullanmak aklımıza gelmez. üç tane belediye için Türk milletini bu kadar aciz göstermek olur mu?" diye sordu.
DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, tanzim satış noktalarına yönelik eleştirilerde bulundu. Erdoğan'ın tüm çıkışlarına rağem fiyatların düşmediğinin altını çizen Akşener; "Devletin en stratejik fabrikasını yabancılara özelleştiriyorlar, domatesi, biberi kendileri satıyorlar. Bu gidişle domatesi, biberi karneye bağlarlarsa şaşırmayın" dedi.
Grup konuşmalarını her televizyon kanalının vermemesine tepki gösteren Akşener, "Sınırlı da olsa milletime sesimi duyurabiliyorum" diye konuştu.
Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:
DOMATES ALMAK İÇİN EGE'YE Mİ GİDİYORDUK? Demek o aracı iktidar. Siz yapıyorsunuz. Bunun üzerine damat Berat Bakan diyor ki; 'Sebze ve meyvenin fiyatı taşımacılık yüzünden artıyor.' Yani domatesin, patlıcanın, biberin pahalılığın sebebi Trakya'dan Antalya'dan, Niğde'den yola çıkan kamyonların şoförleriymiş. biz bu güne kadar nohut almak için Kahraman Maraş'a, domates almak için Ege'ye mi gidiyorduk? İyice şaşırmış bu adam.Gerçekten diyor. Bunu düzeltmenin yolu, tüm dünyada petrol fiyatları düşerken benzine, mazota zam yapmak değildir. Diyelim ki depoyu doldurdular, sanıyor musunuz ki bir çırpıda İstanbul'a gelecek. Daha bunun köprüsü var. Osman Gazi Köprüsü mü dersiniz, garanti ödemeli oto yollar mı dersiniz. Hani müteahhitin yaptığı yoldan geçmek isterseniz geçin, köprüden geçmek isterseniz yol uzuyor, benzin parası artıyor. Bu paralar 5 müteahhitin cebine gidiyor. Bu müteahhitler vergisi silinen müteahhitler.
BİBERİ 16 TL'YE YÜKSELTTİLER: Ekonomide, devlet yönetiminde böyle bir ciddiyetsizlik görmedik. Özal'ı gördük, Erbakan Hocayı gördük beraber çalıştık. Tansu hanımı gördük, onca uzman tanıdık böyle yetersiz, kifayetsiz kadrolar görmedik. Soframıza gelen biberi 16 liraya yükselttiler, bunu öngörüyor olmalıydı. Osmanlı'da Selçuklularda vardı, onlar ne yapardı biliyor musunuz? Mehmet Genç Hocamız vardı, diyor ki; Osmanlı ekonomide ilk olarak milletin iaşesini düşünürdü, ekonomiye millere en kaliteli ürünleri nasıl ucuz yolla ulaştırırım diye bakardı. Osmanlıda olan vizyonun damat beyde yok maalesef. Ezcümle başa koyduğun adam işini yapıyor mu diye bakacaksın kardeşim. Şöyle bir şey olur mu; evet hırsız ama bizim hırsızımız. O hırsızlığın üstünü örtmek için sonradan birkaç kişi daha dahil oluyor. Sonra vah Mehmet Amcanın, Ayşe Hanımın başına gelenlere. Milletim beraber çalmak için 2010 referandumlarında olduğu gibi sana en kötüyü en güzel diye yutturmaya çalışıyorlar. 2010'da bizzat uyarmama rağmen, şahsen uyarmama rağmen yanlışlarından dönmediler. Yaptıkları yanlışın bedeli 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu. Dostça tavsiyem odur ki; sütü bozuktan kifayet olmaz. Başkasını sokan yılanı sakın ha koynunda barındırma. Gün gelir ki seni de sokmaya çalışır o yılan.
BAĞIRARAK ÇÖZEMEZSİNİZ: Damat Bey çıkmış dengemizi bulduk diyor, neyin dengesi? Ne Türkiye 16 yıldır dengesini bulabildi ne de siz siyasette denginizi bulabildiniz. Türkiye'nin dengesi de İyi Parti, sizin denginiz de İyi parti. Birçoğunuz şahit olmuşsunuzdur, esnafımızın işi çıktığında dükkânın tanıdık birinin gelmesini bekler. Emin olun o esnafımızın hiçbiri bu ekonomiye güvenip de büfesini kimseye teslim etmek. Bunlar ülkeyi yönetiyor. Şimdi bir çözüm bulduk diyorlar, tanzim satışlar. Tanzim satış işine karşı değiliz. Yapın, genişletin ama hani bunlar Yeni Türkiye deyip, eskiyi beğenmiyordu, bu ülkenin dişiyle tırnağıyla kurduğu fabrikaları satarken, devlet ticaretle uğraşmaz derken ne oldu. Buldukları pahalı olan her şeyi devlet eliyle satacaklarmış .Devletin en stratejik fabrikasını yabancılara özelleştiriyorlar, domatesi, biberi kendileri satıyorlar. Bu gidişle domatesi, biberi karneye bağlarlarsa şaşırmayın. Allah insanı en beğenmediği alanla imtihan edermiş. bir hesapsızlığın sonucu bu. Sorunu inkar ediyorlar, çözümleri de çözüm değil. Diyelim ki 2 ay daha böyle milleti oyalayacaksınız sonra ne olacak. 6 aydır bağırıyorsun, neden düşmüyor peki bu fiyatlar. Çalışmayıp üretmeyip milleti betona gömeceksiniz, sonra da bağıracaksınız. Bağırarak, tehdit ederek ekonomiyi Türkiye'de çözeceksiniz Nobel'i hak edersiniz. Başarırsanız bağırarak, bütün iktisatçıların kitaplarını çöpe atmamız gerekir. Ama böyle bir şey yok, çalışmayınca olmaz.
MERMİYİ BİBERDEN Mİ YAPIYORSUNUZ: Biz düşmana mermi atıyoruz, bir merminin fiyatı nedir biliyor musunuz diyorlar. Bunlar bahane ustası oldu. Kırk yıl düşüncek meyve ve sebzeyle mermiyi aynı cümlede kullanmak aklımıza gelmez. üç tane belediye için Türk milletini bu kadar aciz göstermek olur mu? Mermiyi sivri biberden, barutu domates çekirdeğinden mi yapıyorsunuz? Biz bizimle birlikte milletimiz çarşı pazar deyince patates doğan deyince, sarayda ejder meyvesinin aklına birden Çanakkale ruhu geldi. Beri bak efendi! Bu millet vatanı için verilen mücadelenin muhasebesini tutmaz. Ama hazır sorudan bahsetmişken ben sorayım, 2.5 katrilyona aldığın o lüks uçağın kaç mermi eder? Önce bunu sorgula.