Yargıyı iyileştirmenin yolu: Kapatmak!

AK Parti, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hakim ve savcı sınavlarında kaldırdığı 70 puan şartını yeniden getiriyor. CHP ve HDP teklife muhalefet şerhi düştü. Adalet Komisyonunun HDP’li üyesi Ahmet Şık, “sadece geçmiş 2 yılın pratiklerine bakılacak olursa bu yargıda bir iyileştirmenin ancak bu yargının tamamen kapatılmasıyla mümkün olduğu açıktır” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Partili Milletvekillerinin imzası ile Meclis’e sunulan 12 maddelik “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri tamamlandı. Meclis Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülerek yasalaşması beklenen teklife CHP ve HDP muhalefet şerhi düştü.

Teklifin 5. maddesi ile 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hakim ve savcı sınavlarında kaldırılan “en az yetmiş puan” şartı yeniden getiriliyor. Aynı maddeye göre Mülakat Kurulu da Adalet Bakanlığı Müsteşar veya görevlendireceği Müsteşar Yardımcısı Başkanlığında, Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri ile Türkiye Adalet Akademisi Yönetim Kurulunun her sınav için kendi üyeleri arasından belirleyeceği iki üye olmak üzere toplam yedi üyeden oluşuyor.

CHP’nin muhalefet şerhinde "15 Temmuz sonrası hakimlik sınavı için 70 puan şartının aşağı çekilmesi ile mesleğe intisabı sağlanan (devşirilen) yargıç ve savcı adaylarının niteliği ve liyakatının düştüğü" belirtildi. Yeni düzenlemenin niteliği yükseltmesi için mülakat heyetinde Bakanlık üst yöneticilerinin yanı sıra Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile Hakimler ve Savcılar Kurulu üyesine ve üniversitelerden seçilecek öğretim üyelerine yer verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca yazılı sınavda başarılı adaylara yapılacak sözlü sınavın ilk sınavın nesnelliğine uygun olarak sesli ve görüntülü kayıt altında yapılması ve sorulacak soruların önceden hazırlanarak bir havuzda biriktirilmesi ve bu havuzdan çekilerek adaya yöneltilen sorulara verilen cevabın kayda alınarak tespitinin yapılması gerektiği belirtildi.

CHP’DEN 15 TEMMUZ UYARISI

CHP şerhine göre yapılan düzenleme sonucunda 15 Temmuz öncesi, sonrası ve bu yasa değişikliğinin ardından yapılan sınavlarla üç farklı kategori yargıç oluşacak. CHP bu duruma karşı ara dönemde mesleğe başlayan hakim ve savcıların, mesleki formasyon kapsamında bir yeterlik sınavına tabi tutulması önerisinde bulundu. Muhalefet şerhinde, “Sınav sorularını hazırlayan heyetin oluşum tarzı, mülakat kurulunun oluşumu ile mülakatın kamera kaydı altında yapılması, mesleğe intisap sürecinde liyakat ilkesinin geçerli kılınması bakımından gereklidir. Bu hususların dikkate ve ciddiye alınmaması, önümüzdeki yıllarda, 15 Temmuz öncesi uygulamada olduğu gibi, şaibeli sınav süreçlerinin ortaya çıkması muhtemeldir. Hatta, 6771 sayılı yasa ile gerçekleştirilen Anayasa değişikliği sonucu kurulan tek kişilik yürütme (monokrasi)’nin gölgesindeki yargıda partizan oluşumlar, haydi haydi ortaya çıkacaktır” denildi.

'YARGI TAMAMEN KAPATILSIN'

Teklife Adalet Komisyonu Üyesi HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da muhalefet şerhi verdi. Hakim ve savcı sınavlarındaki 70 puan şartının OHAL KHK’sı ile kaldırıldığını hatırlatan Şık, muhalefet şerhine bu düzenleme sonrasında alınanların büyük kısmının AK Parti teşkilatlarında görev almış isimler olduğunu gösterir bir liste de ekledi. Şık, kanun teklifi ile sınavlarda 70 puan şartının yeniden getirilmesinin “iyileşme ya da normalleşme” olması için mülakatların sesli ve görüntülü olarak kaydının yapılması yönünde verdikleri önergenin reddedildiğine dikkat çekerek, “Böylece hakim ve savcı adaylarının belirlenme yöntemine ilişkin mutlak şeffaflık da reddedilmiş, kadrolaşma olanakları mahfuz tutulmuştur” dedi. Şık şöyle devam etti:

“Teklifin 70 puan şartı getiren 4. maddesine ilişkin sonuç olarak, iktidarın ittifakları ve pazarlıklarına göre şekillenen yargı sistemi, anılan düzenleme ile her ne kadar bir norma eriştiriliyor gibi görünse de, sayıları artık 20 bini bulan hakim ve savcıların belirlenmesi safhasında mevcut muhtelif siyasal baskı unsurları ve sadece geçmiş 2 yılın pratikleri sonucu şekillenen yargı sistemine bakılacak olursa bu yargıda bir iyileştirmenin ancak bu yargının tamamen kapatılmasıyla mümkün olduğu açıktır. Aksi taktirde, her düzenleme sistemin yapısal sorunlarını gidermeye değil, bilakis bu yanlışlıkları yerleşikleştirmeye, geçmiş sorumsuzlukları perdelemeye ve çözümün sorunun kendinde aranmasına yaramaktadır.”