Duvar Arkası: Binali Yıldırım 'İstanbul Başbakanı' mı olacak?
Binali Yıldırım aslında 'İstanbul Başbakanı' olmaya mı aday? TBMM'nin halledilemeyen günlük işlerine de Cumhurbaşkanlığı mı müdahale ediyor? İdris Naim Şahin'in adaylığını açıklamak için kullanılan 'etkin pişmanlık' tanımlamasını ilk kim yaptı? 9 puan farkı 1.5'a indiren Ekrem İmamoğlu yarışta öne geçebilecek mi? Türkiye düşürülen Rus uçağının diyetini S-400'lerle mi ödüyor? Müteahhitler genel müdürü Beştepe'ye neden şikayet etti? Hepsi Duvar Arkası'nda...
'İSTANBUL BAŞBAKANLIĞI' MI GELİYOR?
Türkiye uzun yıllardır yerel yönetim reformunu konuşuyor ama bugüne kadar büyükşehir belediyesi sayısını artırma dışında adım atılmadı. Son sayıma göre nüfusu 15 milyona ulaşan İstanbul için de birçok kez özel yasa çıkarılması gerektiği ifade edildi. Paris, Londra gibi kentlerde olduğu gibi İstanbul’a “Özel Statü” verilmesi gerektiği tartışmasında da bugüne kadar ilerleme kaydedilmedi. Bunlar hayata geçmedi ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yerel yönetimlerin de bu sisteme uyumunu sağlamak için bazı değişikliklerin yapılması gerektiği yeniden konuşulmaya başlandı. AK Parti’nin çalışmalarında belediyelerin yetki ve görevlerinin yeniden düzenlenmesi “Başkanlık” modelinde olduğu gibi üst düzey yöneticilerin belediye başkanı ile birlikte seçimle gelip seçimle gittiği bir sistemden bahsediliyor. Şimdi İstanbul için de, “özel statü” yeniden tartışılıyor. Tüm bu tartışmaların AK Parti’nin İstanbul’a eski Başbakan Binali Yıldırım’ı aday göstermesiyle daha da artığını belirtelim. İktidar kulislerinde Yıldırım’ın eski görevine de gönderme yapılarak, “İstanbul Başbakanlığı” konuşuluyor.
ERDOĞAN'A ŞİKAYET ETTİLER: BU MECLİS’İ KİM YÖNETİYOR?
15 Temmuz darbe girişiminde gördüğü zarar, milletvekili sayısının artması nedeniyle yapılan yeni odalar gibi birçok nedenle yaklaşık 2 yıldır inşaat ve tadilat çalışmalarının bitmediği Meclis’te hâlâ bir düzen kurulamadı. Yaşanan sıkıntılar, sorunlar, bitmeyen tadilat AK Parti grubunca da eleştiri konusu oldu. Hatta bu rahatsızlığı bazı AK Parti milletvekilleri basına açık toplantılarda da dile getirdi. Sonunda Meclis yöneticilerinden umudunu kesen bazı milletvekilleri konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a taşımış görünüyor. Meclis kulislerinde dile getirilen iddiaya göre, milletvekili odalarının bulunduğu Halkla İlişkiler binasındaki sıkıntıları ve bazı noktalardaki çöp görüntülerini çeken bir AK Parti milletvekili fotoğrafları, “Meclis’in hali! Kim yönetiyor bu Meclis’i” notuyla Beştepe'ye gönderdi. Cumhurbaşkanlığı'ndaki bazı yetkililerin bu fotoğraf üzerine Meclis yöneticilerini aradığı, bunun üzerine halkla ilişkiler binasında jet hızıyla bir düzenleme, temizlik yapıldığı, hatta duvarlara kadar bazı yerlerin silindiği konuşuluyor. Görünen o ki bu iddilara göre yeni sistemde sert 'güçler ayrılığı' kapsamında tamamen yasama sürecine odaklanacağı söylenen Meclis’in günlük rutin işleri de Cumhurbaşkanlığı aracı kılınarak çözülebiliyor!
'ETKİN PİŞMANLIK' LAFINI BİR 'ETKİN PİŞMAN' SÖYLEMİŞ...
31 Mart seçimlerinin en çok konuşulan adaylarından biri de Ordu'da SAADET adayı olan eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'di. Adı ilk olarak CHP daha sonra İYİ Parti ile anılan Şahin'in adaylığı ile ilgili eleştirilere Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "etkin pişmanlık" diyerek yanıt verdi. Ancak öğrendiğimize göre, AK Parti'de siyaset yaptıktan sonra SAADET'e gelen siyasetçiler için bu tanımı ilk kullanan Karamollaoğlu değil, iktidar partisinden gelen ve bizzat kendi durumunu açıklamaya çalışan bir 'etkin pişman'dı... Karamollaoğlu'nun parti içindeki bir toplantı sırasında duyduğunda 'bizde öyle şey olmaz rahat olun' dediği tanımı yapan siyasetçi de şimdi bir büyükşehirde SAADET'ten ilçe belediye başkanı adayı olarak seçim yarışına katılmış durumda.
İMAMOĞLU 9 PUAN FARKI 1.5’A İNDİRDİ
31 Mart yerel seçimlerine İstanbul’u alma iddiasıyla hazırlanan CHP’nin ilk belirlediği isimlerden biri bu kentin adayı oldu. Adı 18 Aralık’ta kamuoyuna ilan edilen Ekrem İmamoğlu yaklaşık 2 aydır sahada. Yoğun bir kampanya yürüten İmamoğlu’nun çalışması sürekli anketlerle de ölçülerek destekleniyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, son anketlerden birine dayanarak İstanbul’da İmamoğlu’nun 1-2 puan önde olduğunu söylemişti. CHP’de konuşulan bir başka ankete göre ise AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım, İmamoğlu’nun 1.5 puan önünde. Bu anket sonucunu değerlendiren yöneticiler İmamoğlu’nun sahaya çıktığında 9 puan geriden başladığına, bugünse bu farkın 1.5’e inmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Kalan sürede farkın kapatılıp öne geçilebileceği belirtiliyor. Ancak Meclis Başkanlığı görevinden ayrılarak artık tüm mesaisini İstanbul’a verecek olan Yıldırım’ın muhtemel etkisini de unutmamak lazım...
S-400’LER DÜŞÜRÜLEN RUS UÇAĞININ DİYETİ Mİ?
Ne ABD’nin Suriye’de YPG ile ortaklığı ne de Gülen’in iadesi! Tecrübeli diplomatlara, dış politika uzmanlarına bakılırsa ABD-Türkiye ilişkilerinde bugünün en önemli sorunu Rusya’dan alımı yapılacak olan S-400’ler. İçeriği farklı olsa da ABD ile yapılan her görüşme ve temasın sonunda bu konuya gelindiği söyleniyor. S-400 Füze Savunma Sistemi'nin bu yıl itibariyle Türkiye’ye getirilecek olması da söz konusu krizi tırmandıracak gibi görünüyor. Öyle ki yaptırım ve askeri ambargo iddiaları şimdiden konuşulmaya başlandı ve ABD’den F-35 ve Patriot alımının sıkıntıya gireceği ifade ediliyor. Peki NATO’nun güvenlik meselesi olarak gördüğü S-400 konusunda Türkiye’nin ısrarının nedeni ne? Tecrübeli bir diplomat bunun nedenini son yıllarda inişli çıkışlı bir süreç geçiren Türkiye-Rusya ilişkilerine bağlıyor, “Sanırım Türkiye S-400 alarak düşürülen Rus uçağının diyetini ödüyor” diyor.
ULAŞTIRMADA KAN DEĞİŞİMİ!
Geçtiğimiz hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı görevden alma ve istifalarla sarsıldı. Altyapılar Genel Müdürü, TCDD Genel Müdürü, DHMİ Genel Müdürü, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü görevlerinden alındı. Görevden almalar “kan değişikliği”, “yeni ihtiyaçlar” gibi gerekçelerle açıklansa da arka planda yeni bakanla uyum sorunlarından, aralarında Binali Yıldırım’ın da bulunduğu eski bakanların ekibinin tasfiyesinden bahsediliyor. Kulisler ise daha hareketli. İstanbul Havalimanı inşaatından, yeni demiryolu hatlarına, Marmaray’dan Kanal İstanbul’a varana kadar çok büyük yatırım içeren projelerle ilişkili yöneticilerle ilgili alınan kararlara dair birçok iddia var. Onlardan biri hafta içi Meclis kulislerinde çok konuşuldu. Buna göre görevden alınan bir genel müdürün hem müteahhitlere fahiş fiyatlarla iş yaptırması hem de o işlerdeki gecikmeler sorun oldu. Müteahhitlerin bir genel müdürün kendisi, eşi ve kızına lüks araç aldığı ama talepleri bitmeyince Beştepe'ye şikayet edildiği de iddialar arasında.