Erdoğan'dan Temelli'ye: Kuzey Irak'ta Kürdistan var, defol git orada yaşa
Cumhurbaşakanı Erdoğan ATV-A Haber ortak yayınına konuk oldu. Erdoğan, "Anket şirketlerinin bu defa çok farklı bir yanılgı içinde olduklarını, gerçek anketin yapılacağı pazar günü akşamı göreceğiz" dedi. Millet İttifakı ve HDP'ye de yüklenen Erdoğan, "Kürt vatandaşlarıma sesleniyorum, sizin iradenize ipotek koyanlara, gelin demokratik bir şekilde sandıkta gereken cevabı verin" diye konuştu.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber-ATV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtları, değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği gün ve o dönemdeki konuşmalarını içeren bir video gösterilerek, "25 yıl önce bugün, çok büyük bir dönüşümün de başlangıcı oldu. 25 yıl önce verdiğiniz mesajda 'ben kısa mesafe koşucusu değilim, maraton koşucusuyum' diyorsunuz. Bunu kanıtladınız zaten" değerlendirmesi üzerine Erdoğan, "İlanihaye sürecek bir maraton. Maratonun da sınırı var biliyorsunuz" ifadesini kullandı.
'CHP'LİLERİN OLDUĞU YERE DE HDP'LİLERİN OLDUĞU YERE DE DÖRT DÖRTLÜK HİZMET GÖTÜRDÜK'
İlk seçildiği zaman yaptığı bir konuşmasında, "Yerel hizmetler noktasında kimse bize özel çıkarı için gelmesin ve sadece Refah Partililerin belediye başkanı değilim, tüm İstanbulluların belediye başkanıyım" dediğini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda da tabii her ne kadar AK Parti'li bir Cumhurbaşkanı olsam da ben tamamıyla bu ülkede 82 milyonun Cumhurbaşkanıyım. Tabii Bay Kemal, bunları hazmedemiyor, anlayamıyor. 'Ben Cumhurbaşkanı demem' diyor. İster de ister deme. Biz yeni yönetim sistemiyle artık bu iş bu şekilde tescillenmiş ve bu ülkede tüm milletin onayını almış ve milletin onayını aldıktan sonra da artık yeni yönetim sistemiyle de Anayasamıza bu işlenmiş durumda. Bu şekilde de şu anda Türkiye'nin dört bir yanında, 780 bin kilometrekarede 'buradan bize oy gelmedi, buraya dokunma, buradan geldi buraya yüklen' demedik. Yani biz CHP'lilerin olduğu yerde de öbür tarafta HDP'lilerin olduğu yerde de diğer siyasi partilerin olduğu yerde de hepsine çalışmalarımızı, hizmetlerimizi dört dörtlük götürdük. Niye? 780 bin kilometre bizim vatanımız ve biz bunun sorumlusuyuz."
'UYUM İÇİNDE OLMAYAN BELEDİYELER İFLAS EDECEK'
Erdoğan, muhalefetin kazanacağı belediyeler için de "Personelin maaşını dahi ödeyemeyecekler. Yürütemeyecekler. Merkezi yönetim ile uyum içerisinde olmayanlar yarın orada iflaslarını ilan edecek" dedi.
GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN BAŞINA GELENLER BENİM BAŞIMA GELİYOR'
(Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde çeşitli yabancı basın yayın organlarında yer alan ifadelerin yer aldığı videonun gösterilmesinin ardından) ise Erdoğan şu açıklamada bulundu:
"Ben burada CHP'ye gönül veren kardeşlerime, Atatürk'ün kurduğu partinin destekleyenleri olarak bu kardeşlerime… Şu anda Gazi Mustafa Kemal'in o zamanlar başına gelenler ya da ona atfedilenlerin bugün benzeri benim başıma geliyor. Bay Kemal'e söylemiyorlar. Niye? Çünkü ondan böyle bir şey, saldırı olmaz. Onun böyle bir şeyi yapma gayretinin olması zaten mümkün değil. Biliyorlar ki bu işi yaparsa bu noktada Erdoğan yapar. Onun için de Norveç'teki de bunu söylüyor, Yeni Zelanda'daki de bunu söylüyor.
CHP'Yİ KONGRELERLE BAY KEMAL'DEN KURTARMAK MÜMKÜN DEĞİL
Şimdi bizim bunlar böyle diyor diye hedeflerimizden vazgeçmemiz mümkün mü? Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'in, bunların o kirlenmiş, zehirlenmiş ittifakına kurban edilmesine milletimiz rıza göstermeyecektir. Ama şu anda Atatürk'ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi maalesef çok farklı ellerde. Zaten hayatta olsa bu adamı o partiye yaklaştırmaz. Çünkü, bunun vermesi gereken hesaplar var. Şu anda gönül verenler de aslında bundan rahatsız, memnun değiller, istikametini kaybetmiş bir özelliğe sahip. Biz de diyoruz ki biz bu seçimde öyle bir adım atalım ki atacağımız bu adımla milletimiz her şeyden önce bir defa bu koltuğu yapışıp bırakmayan Bay Kemal'den, Cumhuriyet Halk Partisini benim milletim tabanda kurtarmış olsun. Çünkü kongrelerle kurtarmak mümkün değil. Çünkü istediği gibi bir delegasyon oluşturan bu zat, öyle kongreyle falan gitmez. Bay Kemal CHP'nin başına geçtikten sonra ne yaptılar, CHP'yi yeniden dizayn ettiler. HDP ile yan yana gelebilecek omurgasız bir parti oluşturdular. Ben gerçek sosyal demokratların buna gönlünün el vermeyeceğine bir defa inanıyorum. Bunu düşünüyorum ve gelişmeler de zaten bunu gösteriyor.
'BU SENE BİLİYORSUNUZ ÇAY DAĞITIYORUZ, ERKEKLERE DEĞİL BAYANLARA'
Erdoğan, kendisine yöneltilen "Meydanların dilini en iyi bilen, en iyi okuyan lidersiniz. Ne diyor meydanlar?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Gerçekten meydanların diline baktığımızda öyle zannediyorum ki bu seçimde çok ciddi bir yanılmayı anket şirketleri yaşayacak. Çünkü anketlerden gelen bilgilere baktığımız zaman aralarında korkunç farklılıklar var. Birbirine yakın bile diyemeyeceğim kadar farklılıklar var. Ama meydana baktığınız zaman ben diyorum ki meydanlar yalan söylemez. Mecbur mu yani bu insanlar meydanlara gelsin. Diyelim, bugün Düzce'de saat 12, millet meydanda. Bu meydanı dolduran benim Düzceli kardeşlerim, büyük bir heyecanla, büyük bir coşkuyla kadını, erkeği orada konuşmam bitene kadar ayrılma diye bir şey yok. Bir de ayrılmadığı gibi ondan sonra bir de resim faslı başlıyor. 'İlla resimler çektirelim.' Bütün bunlarla beraber tabii, bir de bizim hediyeleşmemiz oluyor. Bu sene biz biliyorsunuz çay dağıtıyoruz. Erkeklere dağıtmıyoruz, tabii bayanlara dağıtıyoruz. Hoşlarına gidiyor, iyi de oluyor."
'NE KADAR TERÖR ÖRGÜTÜ VARSA TEPELEDİK, TEPELİYORUZ'
"İttifakımız çok sağlam bir zeminde yürümeye devam ediyor. Temel sağlam. Kaçak göçek yok. İnşaasında da milletimiz var. Millet nerede? Meydanlarda. İşte, milletle beraber yürüyoruz" diyen Erdoğan, Arif Nihat Asya'nın, "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan" dizelerini kullanarak şöyle devam etti:
"Şu anda biz öyle yürüyoruz. PKK'dan DEAŞ'a, FETÖ'den DHKP-C'ye kadar karanlık güçlerin besleyip, büyüttüğü, üzerimize saldığı ne kadar terör örgütü varsa hepsini tepeledik, tepeliyoruz. Şu anda bizim polisimiz, askerimiz, Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te ve Kandil'de bunlara çok ciddi hesaplar sordu. Şu anda tabii lider kadrodan bunlar kayıplar vermeye başladı. Bunları söylemeyeceğim. Mesela şu anda Kuzey Irak'ta önemli sorumlular bitti. Bir tane çok çok önemli liderleri şu anda ağır yaralı. Bunun yanında tabii ölenler var. Bütün bunlarla beraber bir defa polisimiz, askerimiz, jandarmamız hepsi el ele, yılmadan, usanmadan, biz bu terörü inşallah bitirmenin kararlılığı içerisindeyiz, buradan taviz yok, bu işi çözeceğiz."
'BAHÇELİ 'ZİLLET', BEN 'İLLET' DİYORUM'
Muhalefet partileri arasındaki ittifakın saklanmasına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Burada aslında bunlar çok başarısız bir siyaset oynadılar. Zannettiler ki 'biz böyle bir 4'lü bir araya gelirsek, bunu da gizlersek, netice alırız.' Gizleyemezsin ve nitekim de gizleyemediler. Çünkü öyle yerler var ki oralarda zaten seçimi almaları mümkün değildi. Ama 'böyle bir şeyi gizli ittifaklarla yaparsak, oradan bir netice alırız.' Halkımız, CHP, sözde İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisi arasındaki bu ittifakı, ki Sayın Bahçeli'nin ifadesiyle 'zillet ittifakını' ben de 'illet' diyorum, çok iyi idrak etmiş, kapalı kapılar ardında dönen pazarlıkları da biliyor ama detayını bilmiyor. Biz bu detaylara ulaştık."
'KUZEY IRAK'TA KÜRDİSTAN VAR, DEFOL GİT ORADA YAŞA'
Bunlar arasında HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin açıklamalarına dikkati çeken Erdoğan, "Bu açıklamayı PKK'dan bağımsız yaptığı düşünülebilir mi? Burada da açıkça bunu söylüyor, hadi onları anladık, zaten onlar PKK'dan emir almadan adım dahi atamazlar. CHP, sözde İYİ Parti, Saadet Partisi de onların peşine takılmış durumdalar" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin birbirinden güzel 7 coğrafi bölgesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, Temelli'nin "Kürdistan'da biz kazanacağız, Batı'da AK Parti ile MHP'ye kaybettireceğiz" sözlerini kullandığını söyleyerek devam etti:
"Sen bu ülkede Kürdistan'ın olup olmadığını bilmeyecek kadar gafilsin, cahilsin. Eğer bu kadar Kürdistan meraklısıysan Kuzey Irak'ta Kürdistan var, defol git orada yaşa. Seninle beraber oranın sevdalısı olanlar varsa onları da al yanına, onları da götür ama bu ülkeyi bölemeyeceksiniz."
'SEN NE ZAMANDAN VERİ KÜRT VATANDAŞLARIMIN İRADESİNE İPOTEK KOYUYORSUN'
Erdoğan, Temelli'nin CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Mansur Yavaş ve İstanbul'daki adayı Ekrem İmamoğlu için kullandığı sözleri hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"3 milyon Kürt varmış İstanbul'da onların oylarıyla... Sen ne zamandan beri kalktın da benim Kürt vatandaşlarımın milli iradesine ipotek koyuyorsun. Böyle bir ahlaksızlık olabilir mi? Ben buradan Kürt vatandaşlarıma sesleniyorum; sizin iradenize ipotek koyanlara, gelin demokratik bir şekilde sandıkta gereken cevabı verin ve iradenizi sandığa yansıtırken, bu işi en iyi bilen kim, ona bakın. Çünkü bu insan İstanbul'u yönetecek. İstanbul'u yönetecek kişinin sadece belediyecilik değil, devlet yönetimi nedir bunu bilmesi lazım. İşin belediyeciliği aşan bir boyutu da var. İstanbul'da bizim adayımız Binali Yıldırım Bey. Binali Bey, benim belediye başkanlığımda İDO Genel Müdürümdü. Başkanlığa geçtim, benim Ulaştırma Bakanımdı. Bakın bütün bunların hepsinin yerelle de ilgisi, alakası var."
'CUMHUR İTTİFAKI OLDUĞU SÜRECE KÜRDİSTAN DİYE BİR BÖLGE İNŞA ETMELERİ MÜMKÜN DEĞİLDİR'
AK Parti'ye karşı bir araya gelenlerin ortak paydasının sadece çıkar ve menfaat ilişkisi olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Düşman kim? Erdoğan düşmanlığı. İki kere iki dört. Tabii Erdoğan düşmanlığı bunların gözlerini öyle kör etmiş ki Türkiye düşmanlığı ile Erdoğan düşmanlığını adeta ayırt edemez hale gelmişler. Bölücü terör örgütünün ağzı ile konuşan HDP yöneticilerinin bu açıklamalarına tepki gösteremeyen CHP, sözde İyi Parti ve Saadet Partisi yöneticileri bu düşmanlığın açık söylüyorum ortaklarıdır. Buradan açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. Cumhur ittifakı olduğu sürece bu topraklar üzerinde 'Kürdistan' diye bir bölge inşa etmeleri söz konusu ve mümkün değildir. Nasıl şu anda Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de bunların inlerine girdik aynı şeyi o zaman da hesabını bunlara çok ağır ödetiriz. Konuşmayı bile aslında ben zül addediyorum. O bile yanlış. Çünkü benim halkım da buna müsaade etmez."
'VATANDAŞLARIMA 'TERÖRİST' DİYECEK KADAR VİCDANSIZ DEĞİLİM'
"Ama burada bir gerçek var. Mesela adam kalkıyor, diyelim ki benimle alakalı, şahsımla alakalı. Hepsi de bir tanesi hariç şu ifadeyi kullanıyor. Filanca partiye oy verenlere terörist demişim" ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Cumhur ittifakıyla baş edemeyeceklerini anlayınca HDP'ye oy veren Kürt kardeşlerimi terörist ilan ettiğimi iddia ederek büyük bir yalana sarıldılar. Bu alçaklıktır, alçalmaktır.Bir defa vatandaşlarıma ben 'terörist' diyecek kadar vicdansız değilim. Utanmadan sıkılmadan benim HDP'ye oy verenlere 'terörist' dediğimi iddia ediyorlar. Milletin gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorlar. Baktılar bir şey bulamadılar. Bu alçakça yalana başvurdular."
'SAADET PARTİSİ'NİN LİSTELERİNDE PKK'LILAR VAR'
Erdoğan, CHP'nin, İzmir Büyükşehir Belediyesi için Tunç Soyer'i HDP'nin destekleyeceğini söyleyerek, "HDP, nerede aday göstermediyse bilesiniz ki oranın suflörlerinden bir tanesi onlar. Neresi, Kandil. O, sufle ediyor ve aşağıda da dizayn ona göre yapılıyor. Burada kalkıp da Bay Kemal'in söyleyeceği bir şey yok. Aynı şekilde hanımın da söyleyeceği bir şey yok. O kadın da bir şey söyleyemez. Ayrıca da tabii Pensilvanya'dan gelenler karşısında da bu durum var. Mesela 340 civarında bunların listelerinde yer alanlar var. Düşünebiliyor musunuz, Saadet Partisi'nin listelerinde PKK'lılar var" dedi.
Programda bir video yayınlanarak, Saadet Partisi için PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yeğeninin oy istediği vurgusu yapıldı. Erdoğan konu hakkında, "Adıyaman adayları kalkıyor, oradaki HDP'lilerin filan kendisini destekleyeceklerini söylüyor. Pazar günü göreceğiz. Allah'ın izniyle Adıyaman'da bizim adayımız seçimi alacak. Gümbür gümbür de orada seçimi kazanacak ama bu teröristlerle iş birliği yaparak değil. Tamamıyla bu milletin asil evlatları Adıyaman'da oyunu adayımıza verecekler" diye konuştu. (ANKARA/AA)