CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak: Seçim iptali milli iradeye darbe aracıdır
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Ankara’da Mansur Yavaş’ın, İstanbul’da da Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını söyleyerek, İstanbul’daki seçimin iptali için yapılan başvuruya “Seçimi iptal et, demek hukuki süreci milli iradeye darbe aracı olarak sokar” dedi.
ANKARA - CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 31 Mart Yerel Seçimleri sonuçlarına yapılan itirazlarla ilgili Genel Merkez’de basın toplantısı düzenledi. “Sandıktan Ekrem İmamoğlu çıkınca 'hile ve şaibe var' demeleri trajikomiktir. Seçim kazanılırsa milli irade, kazanılmazsa şaibe!” diyen Öztrak, “İstanbul’la ilgili sabah elimize gelen rakamlar: 17 ilçede geçersiz oyların sayımı bitmiştir. 119 bin 652 oy sayılmıştır. AKP’ye 2 bin 184 oy, 785 oy İmamoğlu’na yazılmıştır. Aradaki fark 18 bin 742’dir. Bu farkın kapanmayacağı ortadır. Sayın İmamoğlu’nun artık mazbatasını alması gerektiği ortadadır. İtirazlara rağmen bazı belediye başkanlarına mazbatası verildi” ifadelerini kullandı.
‘TABLO ORTADA, YAVAŞ VE İMAMOĞLU KAZANDI’
Öztrak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Mansur Yavaş’ın ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı da Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını ifade ederek, “Tablo gayet açıktır, Sayın İmamoğlu İstanbul'un, sayın Yavaş Ankara'nın büyükşehir belediye başkanları seçilmiştir. Seçimi iptal et demek hukuki süreci milli iradeye darbe aracı olarak sokar” dedi.
AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve ilçedeki seçimlerin iptali için İl Seçim Kurulu'na başvurdu, bu başvuru kamuoyuna 'İstanbul seçimlerinin iptali için başvuruldu' şeklinde yansıdı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz 'Oraya (Büyükçekmece'ye) ilişkin bir müracaat var, İstanbul'un geneline ilişkin bir başvuru yoktur' dedi.
‘ŞERH DÜŞMEMİŞ OYLARIN SAYILMASINI İSTEMEK HUKUKEN DELİLSİZ İTİRAZDIR’
Öztrak seçim sonuçlarına itirazın hak olduğunu söyledi ancak şu uyarıda bulundu, “İtiraz haktır ama bu hak hukuka uygun kullanılmalı, iyi niyetli olmalıdır. Sandık başında itiraz edilmemiş, şerh düşülmemiş oyların sayılmasını istemek hukuken delilsiz itirazdır.”
‘BAHÇELİ BUNUN ALTINDAN ZOR KALKAR’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ekrem İmamoğlu hakkında "Adeta oyuncağı elinden alınan çocuk gibi mızmızlanması, şuursuzca açıklamalar yapması hezeyandır” demişti. CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın Bahçeli’nin sözlerine şu yanıtı verdi, “İktidarın sözcülüğü ve sarayın bekçiliğini yapmakta olan Bahçeli’ye cevap vermeyi tercih etmiyoruz. Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamada vahim bölüm var. Sonuçlar açıklanmışken, milletin iradesi her türlü saldırıya açıkken bu oyları sayacak memurlarla ilgili FETÖ’cülük, terörist suçlaması bu memurlara baskı yapmaktır. Bu ciddi bir sorumluluk ve Bahçeli bunun altından zor kalkar.”
‘PARTİMİZİN HİÇBİR YÖNETİCİSİ HİÇ KİMSEYİ SOKAĞA ÇAĞIRMADI’
Bahçeli, “Gelişmeler sıradan bir seçim ve itiraz sürecinin çoktan aşıldığını açıkça göstermektedir. Türkiye'den bir Venezuela çıkarma arayışına hiç kimse heves etmesin” ifadelerini kullanmıştı. Öztrak Bahçeli’nin bu sözlerini ise şöyle değerlendirdi, “Şu ana kadar İstanbul seçimlerinden bir Venezuela hadisesi çıkarmak akıllara zarar verici bir husustur. Ne Sayın İmamoğlu, ne de partimizin hiçbir yöneticisi hiç kimseyi sokağa çağırmamıştır. Bu konuşmalarıyla Sayın Bahçeli kendisi sokak tehdidi yapmıştır.”
‘ANLAYABİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL’
Bahçeli’nin, İmamoğlu’nun Anıtkabir Hatıra Defteri’ne “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” yazmasına ilişkin “siyasi acemilik ve acelecilik” sözlerine Öztrak, “CHP'li seçilmiş büyükşehir belediye başkanı İmamoğlu'nun Anıtkabir defterine yazdığı sözleri bahane ederek söylediklerini anlayabilmemiz mümkün değil. Karşımızda çok ciddi algı operasyonu vardır. İmamoğlu bugün İstanbul seçiminin kazananıdır” yanıtını verdi.
‘SANDIK, DEMOKRASİNİN NAMUSUDUR’
Öztrak seçim kampanyası sürecinde adaletsizlikler yaşandığını belirterek, “31 Mart Seçimleri sadece kampanya süreci ile değil seçim bittikten sonra da çok hatırlanacak bir sürece benziyor. Sandık demokrasinin namusudur. Hukuk güvenliğinin kalmadığı yerde sandık güvenliği de tehlikeye düşer. YSK bu sorumlulukla hareket etmek zorundadır. YSK’nın geçmiş uygulama ve kararlarına bu seçimde sahip çıkmaması üzerindeki olağanüstü baskılarına bağlanabilir” diye konuştu. (DUVAR)