Erkan Baş: Kısıtlı söz hakkını takdirinize bırakıyorum
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM'deki 23 Nisan oturumunda konuştu: Grubu olmayan partilerin söz hakkı 3 dakikayla kısıtlanmış durumda, bu durumu önce Türkiye emekçi halklarına sonra da tüm milletvekillerinin takdirine bırakıyoruz.
DUVAR - Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 23 Nisan nedeniyle bugün yapılan genel kurulunda konuşan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, grubu bulunmayan partilere süre kısıtlaması uygulanmasını eleştirdi. "Ne yazık ki bugün mecliste grubu olmayan partilerin söz hakkı 3 dakikayla kısıtlanmış durumda, biz bu durumu önce Türkiye emekçi halklarına sonra da tüm milletvekillerinin takdirine bırakarak sözlerimize başlıyoruz" diyen Baş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'geçmiş olsun' dedi.
Erkan Baş’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
KILIÇDAROĞLU'NA GEÇMİŞ OLSUN, LEYLA GÜVEN'E SELAM: Ekranları başında bizleri izleyen tüm işçi ve emekçiler başta olmak üzere alın teriyle ülkemizin onurlu insanlarını Türkiye İşçi Partisi ve şahsım adına en içten duygularımla selamlıyor, emperyalist işgale ve işbirlikçi padişah tarafından temsil edilen saltanat düzenine karşı halkın birleşik iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 99. kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Sözlerime başlarken tüm meclis iradesine karşı alçakça bir planın parçası olarak gördüğümüz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na dönük saldırıyı kınıyor, Kılıçdaroğlu'na ve tüm CHP'lilere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Yine bu vesileyle 167 gündür açlık grevini sürdüren Hakkari Milletvekilimiz Sayın Leyla Güven'e en içten dayanışma duygularımızı iletiyor ve Leyla Güven'in sesinin duyurulması mücadelesinde kolluk kuvvetlerinin saldırısına uğrayan tüm HDP'li milletvekillerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyorum.
KISITLANMIŞ SÖZ HAKKI VEKİLLERİN TAKDİRİNE: Değerli arkadaşlar 99. kuruluş yıldönümünü kutladığımız mecliste 1985 yılından beri özel oturumlar yapılıyor ve bu oturumların en önemli özelliği tüm siyasi partilerin eşit temsil hakkına sahip olmasıdır. Fakat ne yazık ki bugün mecliste grubu olmayan partilerin söz hakkı 3 dakikayla kısıtlanmış durumda, biz bu durumu önce Türkiye emekçi halklarına sonra da tüm milletvekillerinin takdirine bırakarak sözlerimize başlıyoruz. Kısıtlanmış söz hakkıyla konuşmamıza başlayacağız. Eğer sözlerimiz kısıtlanmasaydı 99 yıl sonra bugün 23 Nisan'da bağımsızlık iradesinin öneminden söz etmek, halkın egemenliğinden ve çocuklarımızdan bahsetmek isterdik. 23 Nisan 1920'de kurulan mecliste buluşan iradenin Anadolu'nun yoksul halklarının kanıyla, canıyla emperyalist işgale direnerek ortaya koyduğu yeni bir ülke kurma inancının eseri olduğunu anlatmak isterdik. Örneğin meclisin kuruluşunun sadece emperyalist işgalcilere karşı değil, bu işgalcilerle işbirliği yapan padişaha ve saray iktidarına karşı anlamlı bir karşı duruş olduğunu burada anlatmak isterdik.
2 MİLYON ÇOCUK ÇALIŞMAK ZORUNDA: Sözlerimiz kısıtlanmasaydı Çocuk Bayramı'nda 2 milyon çocuğun çalışmak zorunda olduğunu, yüzde 78'inin kayıt dışı çalışmak zorunda bırakıldığını bu kürsüden ifade etmek isterdik. Eğer söz hakkımız engellenmemiş olsaydı, Çocuk Bayramı'nda bu kürsüden Rabia Naz'a ne oldu diye sormak isterdik. TÜİK verilerine göre, 10 yılda 482 bin kız çocuğunun devlet eliyle evlendirilmesinin sorumlusu kimdir diye söylemek isterdik. Söz hakkımız kısıtlanmasaydı işçi çocukları da patron çocukları kadar özgürce ve mutlu yaşamaya hak sahibidir demek isterdik.
HALKIMIZ BOYUN EĞMEYECEK: Ama maalesef sözlerimiz kısıtlanmış durumda. Bağımsızlık düşünü, nasırlı elleriyle yarattıkları değerleri, zenginlerin kasalarına, tarikatların gerici emellerine ve sarayın gerici emellerine kurban edildiğini konuşamıyoruz. Fabrikalarımızın, tarlalarımızın, ormanlarımızın, akarsularımızın peşkeş çekilmesini konuşamıyoruz. Maalesef sözlerimiz kısıtlandı ve 99 yıl sonra tutanağa geçmesi için bir çift laf söylemek zorunda kalıyoruz. 99 yıl sonra 23 Nisan'da tutanağa şunların geçmesini istiyoruz: Kim ne yaparsa yapsın, bu ülkenin emekçi insanları, ezilen, horlanan, yoksul bırakılan halkımız zorbalara boyun eğmeyecek. 23 Nisan 1920'de emperyalist işgale ve işbirlikçi saray iktidarına karşı yan yana gelip yeni bir ülke kurma iradesini ortaya koyan Türkiye halkları, yan yana gelecek, paranın, patronların iktidarına, onların iktidarını simgeleyen saray iktidarına son verecektir!