Canan Kaftancıoğlu: YSK'dan o karar çıkmayacak
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, YSK'dan seçimin iptali gibi bir karar beklemediklerini söyledi. Selahattin Demirtaş'ın 'sandığa gidin' çağrısını 'çok kıymetli' bulduğunu belirten Kaftancıoğlu, "Yıllardır, sokaklarda hep söylediğimiz bir slogan vardır, bu defa faşizme karşı omuz omuza mücadele ettik, bütün faşizmin karşısında duran yapılarla birlikte" dedi.
DUVAR - CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, YSK'nin İstanbul seçiminin iptaline yönelik bir karar vermesini beklemediğini söyledi. HDP'nin önceki dönem eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın 31 Mart öncesi yaptığı, "Sandığa gidin" çağrısını "çok kıymetli" bulduğunu belirten Kaftancıoğlu, aday belirleme sürecinde yaşanan istifasını ve nasıl vazgeçtiğini de anlattı.
Kaftancıoğlu'nun BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'nin sorularına verdiği yanıtlardan başlıklar şöyle:
SORUMLULUĞUMU YERİNE GETİREMEDİĞİMİ DÜŞÜNEREK İSTİFA ETTİM: İstifa ettiğim dönemde bir takım ilkesel tutumları, örgüte verdiğim sözleri gerçekleştiremediğimi düşünmüştüm. Örneğin adaylar belli olmadan önce her bölgede bir kadın aday sözü vermiştim. Her bölgede kadın aday olmaması bile benim için sözünü yerine getirememiş olmak sayılırdı, bu anlamda sorumluluğumu yerine getiremediğimi düşündüğüm için o istifayı vermiştim. Ama sonrasında örgütün de yoğun baskısı ve etkisiyle o istifamı geri alarak bugünlere geldik. 39 ilçede şu anda 14 belediyemiz var. Eğer belirli kıstaslara hep birlikte daha fazla dikkat edebilseydik ben belediye sayımızın da daha fazla olabileceğini düşünürüm.
NE MUTLU Kİ İMAMOĞLU VARDI: İstanbul halkı bize yaptığımız araştırmalarda; İstanbul'da yaşayan, yerel yönetim deneyimi olan, orta yaşlı, güvenilir, yerel yönetim deneyimini sadece duyarak değil icraatlarıyla gören, halkı kutuplaştırmayan, söylemlerinde toplumun her kesimine eşit mesafede duracağını hissettiren, her inanca, her etnik kimliğe bakışı aynı olan, mümkünse üniversite mezunu ve bir yabancı dil bilen, bir belediye başkan adayını gösterdi. Zaten bu profil önümüze geldiğinde, ne mutlu ki Cumhuriyet Halk Partisi'ne, tam da profille yüzde yüz örtüşen o dönemki Beylikdüzü Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu vardı. O dönem, ismi geçen diğer adayların yanında Beylikdüzü Belediye Başkanımızın tanınırlığı düşüktü. Yüzde 15-17 arası bir tanınırlığı çıkıyordu ama dikkatten kaçan ve benim o dönem ısrarla üzerinde durduğum bir konu vardı ki, o da şuydu: Evet tanınırlığı düşüktü ama karşıtlığı yoktu.
FAŞİZME KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE ETTİK: (Demirtaş'ın seçim öncesi yaptığı 'sandığa gidin' çağrısı) Çok kıymetli bir çağrı. Kişisel olarak, HDP seçmeni üzerinde oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Orada da HDP'li yetkililerin çağrısı neydi? 'Biz Doğu ve Güneydoğu'da aday çıkaracağız, adaylarımızı destekleyeceğiz, Batı bölgelerinde ise, faşizme karşı', cümle tam öyle değil ama ben anladığım şekilde ifade edeyim, 'demokrasi için ve iktidara kaybettirmek için' davranacağız (demişlerdi). Bu bence gayet anlaşılır, gayet makul ki bana sorarsanız da olması gereken bir şey. Yıllardır, sokaklarda hep söylediğimiz bir slogan vardır, bu defa faşizme karşı omuz omuza mücadele ettik, bütün faşizmin karşısında duran yapılarla birlikte.
16 MİLYON BİLİYOR: Cumhuriyet Halk Partisi'nin veya belediye başkanının hizmet olarak sunduğu bir şeyi yine hakim medyayla, aslında sizin için bu hizmet değil, doğrusu budur, diye algılar oluşturulacaktır. Ama İstanbul'da yaşayan 16 milyon artık emin olun, duygularıyla, aklıyla ve vicdanıyla neyin, kimin, hangi anlayışın kendisine hizmet etmek istediğine, hangi anlayışın da geçmiş acı deneyimlerinden kaynaklı, bu hizmetin önüne geçeceğini çok iyi biliyor.
O KARAR ÇIKMAYACAK: YSK'dan o karar çıkmayacak. Hiçbir hukuksal dayanağı yok, o yüzden olmayacaktır ama siz ısrarla, buna rağmen böyle bir şey olacak derseniz, emin olun ona rağmen o gün en doğru şey konuşulur ve değerlendirilir ama şu an hiç düşünmüyoruz, hiç gündemimizde yok.