CHP’li belediye başkanlarından ortak bildiri
CHP'li belediye başkanları Ankara'da yapacakları toplantı öncesinde, YSK'ya çağrı yapan ortak bir bildiri yayımladı. Bildiride, "Tümüyle demokratik kurallarla ve yollarla kazanılmış bir seçimin, siyasi baskılarla, soyut iddialarla ve gerçek dışı kara propaganda yollarıyla gasp edilmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz" denildi.
ANKARA - 31 Mart'ta seçilen CHP'li belediye başkanları Ankara'da bir araya geldi. CHP Genel Merkezi'nde bir günlük çalışma toplantısı öncesi ortak bildiri yayınlandı. "31 Mart 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerini kuşkuya yer vermeyecek şekilde Sayın Ekrem İmamoğlu kazanmıştır" sözleriyle başlayan CHP'li belediye başkanları adına yayımlanan bildiride şöyle denildi:
HUKUK DEVLETİ ADINA KABUL EDİLEMEZ: 1 Nisan sabahından bugüne kadar olan 32 günlük süre boyunca, AKP ve MHP’nin çeşitli sözcülerinin kurduğu sistematik baskıyla, YSK’nın İstanbul Büyükşehir seçimlerini bir türlü sonuçlandıramamış olması hukuk devleti adına kabul edilemez. YSK’nın İstanbul seçimleri ile ilgili olarak aldığı pek çok karar, daha önce örneği görülmediği şekilde çelişkili ve siyasi kararlar olmuştur.
YSK ÜYELERİ SİYASİ KARARA ZORLANIYOR: AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hemen her gün YSK üyelerini tehdit eder mahiyette demeçler vermelerini, o demeçlerin medyada defalarca tekrar edilmesi yoluyla YSK üyelerini siyasi karar vermeye zorlamalarını milletimizin birliği ve devletimizin bekası önünde önemli bir tehdit olarak görüyoruz.
YSK HUKUKA UYGUN KARAR VERMELİ: YSK üyelerinin iktidar cephesinden gelmekte olan tüm baskıları toptan reddederek, Anayasa'ya, kanunlara ve kendi içtihatlarına bağlı; nesnel kanıtlara dayalı ve vicdanı hür karar vermelerini halkımız ve tüm özgür dünya beklemektedir. YSK, hukuka dayalı karar vermeli ve seçimle gelenin seçimle gittiği bir ülkede yaşadığımızın garantisi olmayı sürdürmelidir.
KAZANILMIŞ SEÇİMİN GASPINA İZİN VERMEYECEĞİZ: Tümüyle demokratik kurallarla ve yollarla kazanılmış bir seçimin, siyasi baskılarla, soyut iddialarla ve gerçek dışı kara propaganda yollarıyla gasp edilmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Demokratik Parlamenter tarihimiz boyunca ülkemizde seçim sonuçlarına böyle bir itiraz görülmemiş, kurumlarımız hiçbir zaman bu denli töhmet altında bırakılmamıştır. Ülkemizin bu görüntüden bir an önce kurtulmalı ve ekonomiden dış politikaya kadar birçok sorunumuza çözüm aramaya başlamalıyız.