CHP bildirisi: 24 Haziran seçimleri de yenilensin
İstanbul seçimlerine ilişkin olağanüstü toplanan CHP yönetimi YSK’nin İstanbul seçimlerine ilişkin kararına karşı yazılı açıklama yayınladı. YSK'den atılması beklenen adımlar 3 maddede belirtildi: "16 Nisan referandumu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi, 31 Mart ilçe ve belediye meclis üyeliği seçimleri de yenilenmeli. YSK üyeleri istifa etmeli. İçişleri ve Adalet bakanlıklarının tarafsızlığı sağlanmalı."
ANKARA - İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine ilişkin olarak CHP Parti Meclisi, milletvekilleriyle birlikte olağanüstü toplandı. Toplantının ardından yazılı açıklama yayınlayan parti yönetimi üç maddelik ‘Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesi’ yayınladı. Bildirgede, "Eğer sandık kurullarında şaibe varsa, 16 Nisan Anayasa Referandumu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili Seçimleri ve 31 Mart’ta Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle aynı sandıkta ve aynı zarflarla yapılan ilçe belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği seçimleri de aynı kıstasla yenilenmelidir" ifadelerine yer verildi.
6 Mayıs’ın Türkiye demokrasisine kara bir gün olarak geçtiği belirtilen bildirgenin satır başları şu şekilde:
HUKUK CİNAYETİ İŞLEMİŞLERDİR: Hukukun, adaletin, temiz siyaset ve ekonomik istikrarın tek bir kişinin şahsi korku ve hırsına bu şekilde feda edildiği başka bir örnek tarihimizde yoktur. Halkın açık tercih ve talimatını ayaklar altına alan demokrasi düşmanları, sivil darbe sürecinde bir adım daha atmışlar ve bilerek, isteyerek, planlı bir hukuk cinayeti işlemişlerdir.
ÜLKEMİZDE TUZ ARTIK KOKMUŞTUR: 6 Mayıs darbesinin azmettiricisi, yargısız infazcısı ve şakşakçısı alenen ortadadır. İsimleri bundan böyle sadece lanetle anılacaktır. Demokrasimiz açısından esas acı olan, seçim güvenliğini sağlamakla görevli hakimlerin de bu kirli darbeye iştirak etmesidir. Demokrasinin olmazsa olmazı sayılan Meclis denetimi, bağımsız yargı, tarafsız medya ve sivil toplum katılımı ne yazık ki zaten tarihe karışmıştır. Demokratik meşruiyetin elde kalan son kalesi ve namusu olan sandık, o namusu korumakla görevli olanların eliyle, millet iradesine kast edenlerin emellerine teslim edilmiştir. Ülkemizde tuz artık kokmuştur.
Demokrasinin temelini oluşturan “hukukun üstünlüğü”, “kuvvetler ayrılığı”, “seçme ve seçilme hakkı” bu kararla açıkça ortadan kaldırılmıştır.
SİYASİ AMAÇLAR DOĞRULTUSUNDA TALİMATLAR VERİLMİŞ: Ülkemizin 180 yıllık çağdaşlaşma, 73 yıllık demokrasi yürüyüşüne ve kurucu Genel Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği “çağdaş uygarlığı yakalama ve geçme” hedefine bir kez daha kuvvetle sahip çıkıyoruz. Hem partinin, hem de devletin başına aynı kişiyi oturtan partili cumhurbaşkanlığı sisteminin, iktidar partisi ile devlet arasındaki sınırları yok ettiği kısa sürede görülmüştür. Mülkiye müfettişleri, polisler, savcılar iktidarın seçimi yeniletmeye dönük çalışmalarında sahaya sürülmüş, devlet memurlarına siyasi amaçlar doğrultusunda talimatlar verilmiş, baskılar yapılmıştır. Başa geçen parti ile devlet arasındaki sınırları ortadan kaldıran bu sistem, demokrasimizin önündeki en büyük tehdit olduğunu göstermiştir.
Meşruiyet krizinin aşılabilmesi ve sandığın namusunun bihakkın korunması için Cumhuriyet Halk Partisi’nin Parti Meclisi üyeleri ve Milletvekilleri olarak aşağıdaki adımların atılmasını gerekli görüyoruz:
1- Eğer sandık kurullarında şaibe varsa, 16 Nisan Anayasa Referandumu, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili Seçimleri ve 31 Mart’ta Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle aynı sandıkta ve aynı zarflarla yapılan ilçe belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği seçimleri de aynı kıstasla yenilenmelidir.
2- Seçim kurullarında bir hata varsa sorumlusu sadece ve sadece YSK’dir. YSK’nin kusuru seçmene yüklenemez, seçmen cezalandırılamaz. YSK üyeleri seçmene karşı işledikleri suç sebebiyle topluca istifa etmelidir.
3- İçişleri ve Adalet Bakanlarının seçim dönemlerinde tarafsızlığını sağlayacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır.
BÜYÜK ZAFERE ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUZ: Gücümüzü milletten alarak demokratik mücadelemizi artan bir azim ve güçlü bir kararlıkla sürdüreceğimizi açıkça taahhüt ediyoruz. Türkiye’nin karşılaştığı bu yol ayrımında demokrasiye inanan, hak, hukuk ve adalet duygusunu içinde taşıyan, siyasi düşüncesi ve parti aidiyeti ne olursa olsun, tüm yurttaşlarımıza elimizi uzatıyoruz. Bu uzatılan elin 23 Haziran’da kuvvetli bir şekilde tutulacağına, demokratik mücadelemize güç katacağına ve 31 Mart’tan çok daha büyük bir zafere ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz. (DUVAR)